DİSK, KESK, TMMOB, Antalya Tabip Odası, Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle 30 Nisan günü saat 15.00’te Cumhuriyet Meydanı'nda kitlesel basın açıklaması gerçekleştireceklerini duyurdu. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilciliği, KESK, TMMOB, Antalya Tabip Odası ve Emek ve Demokrasi Güçleri'nin ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısıyla 1 Mayıs programını açıkladı. KESK Şubeler Platformu Sözcüsü Nurettin Sönmez, toplantının açılış konuşmasını gerçekleştirerek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için konfederasyonlar olarak yaptıkları yürüyüş ve miting başvurusunun Muratpaşa Kaymakamlığı tarafından pandemi nedeniyle İl Hıfzısıhha Kurulu kararı uyarınca reddedildiğini ifade etti. KESK, DİSK, TMMOB, Antalya Tabip Odası ve Emek ve Demokrasi Güçleri olarak 1 Mayıs'ta basın açıklaması şeklinde alanlarda olacaklarını ifade eden Sönmez, “Yasaklamaların salgın ile ilgisi bulunmamaktadır. Hükümet kongreler, cenazeler gibi kitlesel buluşmaları düzenlerken 1 Mayıs gibi bir günde açık alanda yapacağımız buluşmanın yasaklanmasındaki esas neden emekçilerin birbirleriyle dayanışmasından korkulmasıdır” şeklinde konuştu.
Miting yasak
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük ise bu yıl yapılacak etkinliklerin 1 Mayıs yürüyüş ve miting başvurularının Muratpaşa Kaymakamlığı tarafından reddedildiğini hatırlatarak, “1 Mayıs bütün dünyada işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanır. Bütün dünyada emekçiler bedeller ödeyerek bu günü egemen güçlere kabul ettirmişlerdir. Emekçilerin 1 Mayıs’ta yapacakları mitinglerin yasaklanması işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve sefaletin yaşandığı bu süreçte iktidarın emekçilerden ne denli korktuğunu göstermesi açısından önemlidir. İktidarın kongrelerinin kapalı alanlarda kitlesel bir şekilde yapıldığı, tarikat şeyhlerinin cenaze törenlerinin hiçbir sağlık kuralı dikkate alınmadan kitlesel bir şekilde yapıldığı, AVM’lerin açık olduğu bir durumda açık alanda emekçilerin mitinglerinin yasaklanması pandemi ile izah edilemez. Bu yasaklamaların emekçilerin örgütlenmesine, birleşmesine, mücadele etmesine karşı bir tutum olduğu açıktır” dedi.
Ortak açıklama
‘Yasaklara rağmen 1 Mayıs’ı alanlarda kutlayacağız’ diyen Küçük, “30 Nisan günü saat 15.00’te Cumhuriyet Meydanı’nda ortak kitlesel basın açıklamamızı yapacağız. Cumhuriyet Meydanı pandemi kurallarının sağlıklı uygulanabileceği bir alan ve 1 Mayıs mitinglerimizi, etkinliklerimizi uzun zamandır Cumhuriyet Meydanı’nda yapıyoruz. Pandemi sürecinde açlık ve sefalete terk edildiler. Kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasını milyonlarca insan canlarıyla, doğa ise geri dönüşü olmayan tahribatlarla ödüyor. Gözü doymak bilmeyen barbarlık pandemi koşullarında bile sömürü çarklarını milyonlarca işçinin, emekçinin canıyla, kanıyla döndürmeye çalışıyor. İşçiler, emekçiler durduğunda ekonominin duracağını, hayatın duracağını çok iyi biliyorlar. Bunun için salgın koşullarında kendi varlıklarını sürdürebilmek için milyonlarca emekçiden sağlığından, canından vazgeçmesini istiyorlar” dedi.
Omuz omuza
Yaşam mücadelesi verdiklerinin altını çizen Başkan Vedat Küçük, “Bizler; adaletin, demokrasinin, barışın, sendikal hakların yok sayıldığı, emeğin hak arama yollarının kapatıldığı bir ülkenin emekçileriyiz. Yıllardır emeğimizle, alın terimizle insanca çalışma, insanca yaşama mücadelesi veriyoruz. Bugün, salgının günde ortalama 500 insanımızı aramızdan kopardığı koşullarda sömürü çarkları tüm emekçiler gibi bizim için daha acımasız dönüyor. Krizle birleşen pandemide sorunlarımız katlanarak artıyor. Ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü, haklarımızın, özgürlüklerimizin ortadan kaldırıldığı, her seferinde bizim değil sermayenin, patronların yüzünü güldüren bu bozuk düzen, bizim düzenimiz değildir. Bu düzene artık yeter diyoruz. Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, düşünmenin, düşünceyi ifade etmenin, itiraz etmenin cezalandırılmadığı, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu, doğanın talan edilmediği, ekolojik yaşamın korunduğu, gündüzlerinde işsiz kalınmayan, gecelerinde aç yatılmayan bir dünya ve ülke istiyoruz. Bu bir hayal değildir. Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir dünya ve ülke hayal değil. Sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuza omuza verdiğimizde istediğimiz dünya elimizle değecek kadar yakın. Omuz omuza büyütmek için alanlardayız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
Miting yasak
DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük ise bu yıl yapılacak etkinliklerin 1 Mayıs yürüyüş ve miting başvurularının Muratpaşa Kaymakamlığı tarafından reddedildiğini hatırlatarak, “1 Mayıs bütün dünyada işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanır. Bütün dünyada emekçiler bedeller ödeyerek bu günü egemen güçlere kabul ettirmişlerdir. Emekçilerin 1 Mayıs’ta yapacakları mitinglerin yasaklanması işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve sefaletin yaşandığı bu süreçte iktidarın emekçilerden ne denli korktuğunu göstermesi açısından önemlidir. İktidarın kongrelerinin kapalı alanlarda kitlesel bir şekilde yapıldığı, tarikat şeyhlerinin cenaze törenlerinin hiçbir sağlık kuralı dikkate alınmadan kitlesel bir şekilde yapıldığı, AVM’lerin açık olduğu bir durumda açık alanda emekçilerin mitinglerinin yasaklanması pandemi ile izah edilemez. Bu yasaklamaların emekçilerin örgütlenmesine, birleşmesine, mücadele etmesine karşı bir tutum olduğu açıktır” dedi.
Ortak açıklama
‘Yasaklara rağmen 1 Mayıs’ı alanlarda kutlayacağız’ diyen Küçük, “30 Nisan günü saat 15.00’te Cumhuriyet Meydanı’nda ortak kitlesel basın açıklamamızı yapacağız. Cumhuriyet Meydanı pandemi kurallarının sağlıklı uygulanabileceği bir alan ve 1 Mayıs mitinglerimizi, etkinliklerimizi uzun zamandır Cumhuriyet Meydanı’nda yapıyoruz. Pandemi sürecinde açlık ve sefalete terk edildiler. Kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasını milyonlarca insan canlarıyla, doğa ise geri dönüşü olmayan tahribatlarla ödüyor. Gözü doymak bilmeyen barbarlık pandemi koşullarında bile sömürü çarklarını milyonlarca işçinin, emekçinin canıyla, kanıyla döndürmeye çalışıyor. İşçiler, emekçiler durduğunda ekonominin duracağını, hayatın duracağını çok iyi biliyorlar. Bunun için salgın koşullarında kendi varlıklarını sürdürebilmek için milyonlarca emekçiden sağlığından, canından vazgeçmesini istiyorlar” dedi.
Omuz omuza
Yaşam mücadelesi verdiklerinin altını çizen Başkan Vedat Küçük, “Bizler; adaletin, demokrasinin, barışın, sendikal hakların yok sayıldığı, emeğin hak arama yollarının kapatıldığı bir ülkenin emekçileriyiz. Yıllardır emeğimizle, alın terimizle insanca çalışma, insanca yaşama mücadelesi veriyoruz. Bugün, salgının günde ortalama 500 insanımızı aramızdan kopardığı koşullarda sömürü çarkları tüm emekçiler gibi bizim için daha acımasız dönüyor. Krizle birleşen pandemide sorunlarımız katlanarak artıyor. Ekmeğimizin her geçen gün küçüldüğü, haklarımızın, özgürlüklerimizin ortadan kaldırıldığı, her seferinde bizim değil sermayenin, patronların yüzünü güldüren bu bozuk düzen, bizim düzenimiz değildir. Bu düzene artık yeter diyoruz. Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, düşünmenin, düşünceyi ifade etmenin, itiraz etmenin cezalandırılmadığı, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu, doğanın talan edilmediği, ekolojik yaşamın korunduğu, gündüzlerinde işsiz kalınmayan, gecelerinde aç yatılmayan bir dünya ve ülke istiyoruz. Bu bir hayal değildir. Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir dünya ve ülke hayal değil. Sömürü, yoksulluk ve baskı düzenine karşı omuza omuza verdiğimizde istediğimiz dünya elimizle değecek kadar yakın. Omuz omuza büyütmek için alanlardayız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES