Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu Antalya Şubesi adına Memorial Antalya Hastanesi Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ile Antalya Meme Kanseri Derneği adına Lara Anadolu Hastanesi'nden Prof. Dr. Cumhur Arıcı düzenlenen toplantıda meme kanserine dikkati çekti. Antalya Gazeteciler Cemiyetinde düzenlenen toplantıda Prof. Dr. Ömer Özkan, milyonda bir oranda silikonun etrafında gelişen kılıftan bir kanser türü geliştiğini bildirdi. Özkan, bir basın mensubunun, ‘Silikon meme kanserine neden olur mu?’ sorusuna yanıt vererek, “3 yıl önce olsaydı silikonun kansere yol açmadığını söyleyebilirdik. Hatta avantajı olduğu söylenirdi. Çünkü silikon memenin içine enjekte edilmiyor. Bir protezdir, kalıptır. Meme altına veya kasın altına konur. Kitle varsa da erken fark edilmesini sağlar. Hastanın daha kolay memesini muayene etmesini sağlar. Silikon veya değişik protezlerin uzun yıllardır suçlanmasının nedenlerinden biri de deneysel bir kaç faktördür. Bir, iki ramotolojik hastalığa yol açtığı söylenirdi ama milyonda bir oranda görülecek şekilde. Ülkemizde henüz görülen vaka yok. Çok az şekilde silikonun etrafında gelişen kılıftan bir kanser türü, bir lenfoma türünün geliştiği anlaşıldı. Dünyadaki sayı şu anda elin parmaklarını geçmez. Dünyada yüz tane hasta yok. Gerçek nedeni bilinmiyor. Bir lenforma türüdür, erken saptandığında tedavi edilebilen bir durum. Korkutucu durum değildir. İyi kötü durumu düşünüldüğünde erken tanıyı, fark edilebilirliği artırıyor ama milyonda bir kılıfından kanser gelişebileceğinin bilinmesi gerekir. Bu insanları korkutup galeyana getirecek durum değil. İnsanların bunu da bilmesi gerekiyor. 1-2 tane suçlanmış protez türü var. Yaygın olarak kullanılan markalar arasında bizim kullandığımız markalarda yok” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Özkan, meme kanseri cerrahisinde plastik cerrahinin yerinin önemine işaret etti. ‘Kadının cinsel kimliğinin korunması yaşamının korunması kadar önemlidir’ diyen Özkan, plastik cerrahi tekniklerinde artışın en fazla olduğu alanlardan birisinin meme kanseri olduğunu söyledi.
‘Her yıl 2,1 milyon kadını etkiliyor’
Ekim ayının dünyada 'Pembe ekim ayı' olarak anıldığını ve meme kanserinde farkındalık yaratılmasının amaçlandığını vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, meme kanserinin, kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çekerek, kanserin her yıl dünyada 2,1 milyon kadını etkilediğini ve meme kanserinin kadınlar arasında kansere bağlı ölümlerin en fazla yaşandığı tür olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özdoğan, bu oranın kadınlar arasındaki tüm kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 15'i olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Özdoğan, yeni meme kanseri tanısı alan kadın sayısının küresel olarak neredeyse her bölgede arttığını ifade ederek, “Bugün için yaşam boyu her 8 kadından birisi (yüzde 13) meme kanseri riski, her 38 kadından birisi (yüzde 2.6) meme kanserine bağlı ölüm riski ile karşı karşıyadır. Gelişmiş ülkelerde meme kanserinde farkındalığın artışı, taramalara gösterilen ilgi ve ulaşılabilir tedavi seçeneklerinde artış nedeniyle 5 yıllık sağ kalım, yani hastalıktan neredeyse kurtulma oranları yüzde 95’ler düzeyindedir. Ülkemizde yıllık yaklaşık olarak 20 bin kadının meme kanserinden etkilendiğini biliyoruz ve risk faktörleri göz önüne alındığında ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadın sayısının yıllar içinde artacağını tahmin etmekteyiz. Ülkemiz için en önemli saptamalardan birisi; hastalığın daha erken yaşlarda görülmesidir. Batılı ülkelerde 40 yaş altında meme kanseri saptanma oranı yüzde 5-7 iken ülkemizde bu oran yüzde 20’ler düzeyindedir. Meme kanseri daha çok ileri yaş hastalığı olmakla birlikte ülkemizde hastaların yüzde 50’si 50 yaş altında görülmektedir. Bu nedenle özellikle ülkemiz için erken yaşlarda meme kanseri farkındalığı ve 40 yaşından sonra mamaografi taramaları son derece kıymetlidir” dedi.
‘Alkol tüketimi riski artırıyor’
Prof. Dr. Cumhur Arıcı ise, meme kanserinin risk faktörlerini anlattı. Alkol tüketiminin kanserdeki etkisine değinen Arıcı, “Çok sayıda çalışma, alkol tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini, günde ortalama tüketilen her bir alkol kadehi için için yaklaşık yüzde 7-10 arasında arttırdığını doğrulamıştır. Günde 2-3 alkollü içki içen kadınlarda, içmeyenlere göre yüzde 20 daha fazla meme kanseri riski vardır. Obez kadınlarda zayıf kadınlara göre meme kanseri riski yaklaşık 1,5 kat daha fazladır. Artan kanıtlar, düzenli fiziksel aktivite yapan kadınların, aktif olmayan kadınlarla kıyaslandığında, yüzde 10 ila yüzde 25 daha düşük meme kanseri riskine sahip olduğunu göstermektedir. Sınırlı ancak biriken araştırmalar, sigara içmenin özellikle uzun vadeli, ağır sigara ve ilk hamilelikten önce sigara içmeye başlayan kadınlar arasında meme kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir” diye konuştu. Her kadının 20 yaşından sonra ayda bir kez ayna karşısında memesine bakması gerektiğini hatırlatan Arıcı, “Deformite, simetride kayıp, meme cildi ve meme başında değişiklik olup olmadığın kontrol etmeli. 40 yaşından sonra yılda bir kez düzenli mamografi yaptırmalı” dedi.
Esra ALTUNKES
‘Her yıl 2,1 milyon kadını etkiliyor’
Ekim ayının dünyada 'Pembe ekim ayı' olarak anıldığını ve meme kanserinde farkındalık yaratılmasının amaçlandığını vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, meme kanserinin, kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olduğuna dikkat çekerek, kanserin her yıl dünyada 2,1 milyon kadını etkilediğini ve meme kanserinin kadınlar arasında kansere bağlı ölümlerin en fazla yaşandığı tür olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Özdoğan, bu oranın kadınlar arasındaki tüm kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 15'i olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Özdoğan, yeni meme kanseri tanısı alan kadın sayısının küresel olarak neredeyse her bölgede arttığını ifade ederek, “Bugün için yaşam boyu her 8 kadından birisi (yüzde 13) meme kanseri riski, her 38 kadından birisi (yüzde 2.6) meme kanserine bağlı ölüm riski ile karşı karşıyadır. Gelişmiş ülkelerde meme kanserinde farkındalığın artışı, taramalara gösterilen ilgi ve ulaşılabilir tedavi seçeneklerinde artış nedeniyle 5 yıllık sağ kalım, yani hastalıktan neredeyse kurtulma oranları yüzde 95’ler düzeyindedir. Ülkemizde yıllık yaklaşık olarak 20 bin kadının meme kanserinden etkilendiğini biliyoruz ve risk faktörleri göz önüne alındığında ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadın sayısının yıllar içinde artacağını tahmin etmekteyiz. Ülkemiz için en önemli saptamalardan birisi; hastalığın daha erken yaşlarda görülmesidir. Batılı ülkelerde 40 yaş altında meme kanseri saptanma oranı yüzde 5-7 iken ülkemizde bu oran yüzde 20’ler düzeyindedir. Meme kanseri daha çok ileri yaş hastalığı olmakla birlikte ülkemizde hastaların yüzde 50’si 50 yaş altında görülmektedir. Bu nedenle özellikle ülkemiz için erken yaşlarda meme kanseri farkındalığı ve 40 yaşından sonra mamaografi taramaları son derece kıymetlidir” dedi.
‘Alkol tüketimi riski artırıyor’
Prof. Dr. Cumhur Arıcı ise, meme kanserinin risk faktörlerini anlattı. Alkol tüketiminin kanserdeki etkisine değinen Arıcı, “Çok sayıda çalışma, alkol tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini, günde ortalama tüketilen her bir alkol kadehi için için yaklaşık yüzde 7-10 arasında arttırdığını doğrulamıştır. Günde 2-3 alkollü içki içen kadınlarda, içmeyenlere göre yüzde 20 daha fazla meme kanseri riski vardır. Obez kadınlarda zayıf kadınlara göre meme kanseri riski yaklaşık 1,5 kat daha fazladır. Artan kanıtlar, düzenli fiziksel aktivite yapan kadınların, aktif olmayan kadınlarla kıyaslandığında, yüzde 10 ila yüzde 25 daha düşük meme kanseri riskine sahip olduğunu göstermektedir. Sınırlı ancak biriken araştırmalar, sigara içmenin özellikle uzun vadeli, ağır sigara ve ilk hamilelikten önce sigara içmeye başlayan kadınlar arasında meme kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir” diye konuştu. Her kadının 20 yaşından sonra ayda bir kez ayna karşısında memesine bakması gerektiğini hatırlatan Arıcı, “Deformite, simetride kayıp, meme cildi ve meme başında değişiklik olup olmadığın kontrol etmeli. 40 yaşından sonra yılda bir kez düzenli mamografi yaptırmalı” dedi.
Esra ALTUNKES