Küresel bir sorun haline gelen ve sayısı gittikçe artan obeziye dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen kongreye 350’den fazla kişi katılım gösterdi. Avrupa Obezite Derneği ve Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk, 12’nci Ulusal Obezite Kongresi Genel Sekreteri Prof. Dr. Ramazan Sarı ve Prof. Dr. Meral Küçük Yetgin, Prof. Dr. Sinem Kıyıcı, 12’nci Ulusal Obezite Kongresi Başkanı Prof. Dr. Fahri Bayram, Türkiye Diyabet ve Obezite Vakfı Başkanı Serpil Bağrıaçık, Prof. Dr. Dilek Yazıcı, Prof. Dr. Fulya Çalıkoğlu, Psikolog Dr. Şeniz Ünal ve birçok önemli akademisyenin katıldığı kongrede obezite ve damgalamaya dikkat çekildi.
2035’te 4 milyar kişi
TOAD Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk, 1998’den bu yana TOAD'ın obeziteyle mücadele ettiğini söyledi. Yumuk, obezitenin biyolojik bozukluklardan kaynaklandığını ve aynı zamanda çevresel faktörlerin de bunu desteklediğini belirterek, “Dünya nüfusunun yüzde 38’ine tekabül eden 2,6 milyar kişi olan obez sayısının, 2035’te 4 milyar kişiye çıkarak popülasyonun yüzde 50’sine ulaşacağı düşünülüyor. İklim değişikliği, küresel ısınma, büyük sıcak dalgalarının bireylere ve tabiata olan etkisi, gıda paketlerinde, kozmetiklerde kullanılan kimyasal maddeler, plastik atıklar, Covid-19 kapanmasında hareket kısıtlanması, doğal gıdalara erişim yerine işlenmiş gıda tüketimi obezitede ve bilhassa çocuklarda büyük artış yaratmıştır” şeklinde ifade etti.
Çözüm önerilerini sıraladı
Ülkelere ve bölgelere göre değişiklik gösteren bu hastalığın çözümü için hükümetlerin üst düzeyde bir performans göstermesi gerektiğinin altını çizen Yumuk, Sağlık Bakanlığı’nın son zamanlarda spor, egzersiz ortamlarını arttırdığını ifade etti. Yumuk, TOAD olarak obezite politikalarına yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Hükümetler, bütünsel bir milli multidisipliner yaklaşım stratejileri planlamalı, hastaların tedaviye ulaşımları kolaylaştırılmalı, sağlık çalışanlarına yatırım yapılmalı, iyi eğitilmiş profesyoneller aracılığıyla hastalığın önlenmesi, yönetimi ve tedavisi sağlanmalıdır” şeklinde çözüm önerilerinde bulundu.
Obezite ve Damgalama Günü
TOAD, Obezite Günü’nü kapsayan 12’nci ulusal kongrede hastalığı tüm yönleriyle tartışarak ve dünyanın değişik ülkelerinden gelen uzmanlarla obezitenin yol açtığı diyabet, atero skleroz, hipertansiyon gibi hastalıklarla ilişkisini irdeledi. Derneğin, bu yıl ‘Dünya Diyabet Günü’ temasını ‘Obezite ve Damgalama Günü’ olarak belirlediğini söyleyen ve obeziteli bireylere karşı toplumda var olan önyargı, etiketleme, ayrımcılık ve dışlamaya varan bir dizi olumsuz davranışla ilgili konuşan Yumuk, “Obezite, sadece obezite değildir, multidisipliner bir çalışma gerektirir. Doğru hastaya, doğru zamanda, doğru tanı ve doğru tedavi konulması gerekir. Burada da devreye hekim giriyor, hekim desteği çok önemli. Damgalama özellikle çalışanlar arasında varsa, obezite olan insanlar tedaviyi reddediyorlar. Bizim anlayışımıza göre obezite bir insanlık suçu değil, iradesizlik değil, utanılacak bir durum değil” dedi.
Bireyin psikolojik durumu
Obez bireyin psikolojik durumu ile ilgili konuşan Psikolog Şeniz Ünal ise, duygusal yeme bozukluklarının kişiyi özgüvensizliğe itme, toplumsal ve sosyolojik etmenlerin de bireyi buna yönelttiğini vurguladı. Ayrıca Ünal, kişinin aidiyet duygusunun kendisini toplumda bir yerde konumlandırması gerektiği düşüncesinden kaynaklı olarak, kişinin toplumda dışlanmamak için özgüvenini başka şekilde arttırmak istediğinin de altını çizdi. Türkiye Diyabet ve Obezite Vakfı Başkanı Serpil Bağrıaçık da, TOAD ile birlikte hareket ederek, toplumsal farkındalık hareketlerini değişik platformlarda desteklediklerini ve özellikle obezite konusunda da devletin politikalarına etki etmede öncü olduklarını bildirdi.
ARZU YAVUZ