Antalya Balıkçı Barınağı’nda gerilim giderek artıyor. Kayyım yönetiminin uygulamaları nedeniyle, özellikle 7 metre altındaki tekne sahipleri aylardır sözleşme yapamazken, bazı teknelere liman başkanlığı tarafından usulsüz cezalar kesildiği iddiaları gündeme geldi. Tekne sahipleri, sahil güvenliğin barınağa gelmesinden sonra teknelerin zorla çıkarılabileceği ve işgalci durumuna düşürüleceği endişesini taşırken, kayyım yönetiminin verdiği hizmetlerin çoğunu balıkçılardan uzaklaştırdığı, barınak içindeki market, lokal ve balık satış noktalarını kendi kullanımına açtığı ileri sürülüyor.
‘Kayyım yönetimi eşit davranmıyor’
Tekne sahipleri, kayyım yönetiminin usule aykırı davrandığını ve mağduriyet yarattığını öne sürerek şunları söyledi: “Sahil güvenliğin barınağa gelmesi sonrası, bağlı bulundukları iskeledeki teknelerin işgalci konumunda olacağı ve zorla çıkarılacağı söylendi. Kayyım yönetimi eşitlik ilkesine aykırı hareket ediyor ve dışarıdan gelen teknelerle ilgili çıkar sağlıyor. Senelerdir burada duran teknelerimiz çıkarılmak isteniyor, biz de hedef gösteriliyoruz. Balıkçıların barınağın gerçek sahipleri olduğunu kabul edip, barınağın bize teslim edilmesini istiyoruz.”
‘Lokal ve marketler kayyıma hizmet ediyor’
Kayyım yönetiminin uygulamalarının balıkçıları da mağdur ettiği yönünde iddialar var. Barınakta balıkçılara yönelik usule uygun olmayan cezalar verildiği, bazı hizmetlerin kapatıldığı ve teknelere fazladan ücretler yansıtıldığı iddia edildi. Ayrıca balıkçıların ürünlerini sattığı satış noktalarının kapatıldığı, lokal ve market gibi hizmetlerin ise sadece kayyımın kullanımına açıldığı öne sürüldü.
‘Balıkçılar görmezden geliniyor’
Balıkçılar, barınakta 12 aylık sözleşme ile yer aldıkları halde karada yaptıkları bakım ve tamirler için günlük ücretler ödendiğini, sürenin aşılması halinde ise ücretlerin on katına çıkarıldığını ifade ediyor. Tekne sahipleri, kayyım yönetiminin önceliğinin ticari ve özel yatlar olduğunu, balıkçıların sorunlarını görmezden geldiğini belirtirken, kayyımla görüşme yapmak isteyenlerin önceden randevu alması ve cep telefonlarını dışarıda bırakması istendiğini iddia etti.