Basın açıklamasını Cumhuriyet Kadınları Derneği Konyaaltı Şube Başkanı Fatma Özdemir okudu. Projenin iptali için toplandıklarını dile getiren Özdemir, “Bugün burada Cumhuriyet Kadınları Derneği Antalya Konyaaltı Şubesi ve Kepez Özgürlük Şubesi olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarımızda uygulamaya koyduğu ÇEDES Projesi’nin iptali için ortak basın açıklaması yaparak halkımızı bilgilendirmek amacıyla toplandık, sesimizi Sayın Milli Eğitim Bakanımıza ve yetkililere duyurmak istedik. 2023-2024 eğitim öğretim yılında Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’e, öncelikli gördüğümüz üç konuda uyarılarda bulunmak ve önerilerimizi iletmek istiyoruz. Basın açıklamamızı bu amaçla düzenledik, geldiğiniz için teşekkür ederiz. Milli Eğitim Bakanlığının milli eğitimimizin temel esaslarını yok sayan veya bu esaslarla çelişen uygulamalarını ve bunların da ‘hak ve özgürlükler’ kılıfı altında savunulmasını Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak kınıyoruz. Halkımızın da şimdi dile getireceğimiz bu hususlarda aynı duyarlılık içinde olduğuna inanıyoruz. Öncelikle, Türkiye Devleti’nin yasalarıyla çelişen hak ve özgürlükler olamayacağını belirtmek isteriz” diye konuştu.
81 ilde tüm okullar kapsama alındı
Projenin sakıncalarını aktaran Özdemir, “İzmir’deki okullara imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticilerinin ‘manevi danışman’ olarak görevlendirileceği haberi üzerine gündeme gelen ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) Projesi MEB, DİB ve GSB ortaklığında hazırlanmış ve geçen yıl imam hatip okullarında ve bazı ortaokullarda uygulanmıştır. Bu eğitim öğretim yılında ise 81 ilde tüm okullar kapsama alınmıştır. ÇEDES projesi nedir? ÇEDES, MEB’in kendi sorumluluğunda olan milli eğitimi Diyanet İşleri Başkanlığı ile ortak yürüterek eğitimi dinselleştirme projesidir. MEB’in önceki yıllarda, dini vakıflarla benzer uygulamalar yaptığı hatırlardadır. ÇEDES’in koordinasyonunu MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü yapmaktadır. Proje, okulların yanı sıra, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı gençlik merkezleri, okuma salonları, genç ofisleri ve camilerde uygulanmaktadır” şeklinde anlattı.
‘Karma eğitim tartışmaya açılamaz’
‘Cumhuriyetimizin 100. yılında biz karma eğitimi tartışır hale gelmiş durumdayız’ diyen Özdemir. “Yasaya göre milli eğitimimizin esası olan karma eğitim, Cumhuriyetle, devrimlerimizle kavgalı dar bir kesimin TBMM çatısı altındaki temsilcileri tarafından hedef alınmakla kalmamış, pedagojik bir facia olduğu ve millete dayatıldığı gibi akılalmaz söylemlere kadar konu olmuştur. Bu durumun sorumlusu, kız çocuklarını erkek çocuklarla aynı okula göndermek istemeyen ailelere de özgürlükler gereği kulak verilebileceğini söyleyen Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’dir. Sayın Bakana hatırlatıyoruz; özgürlüğümüzün tek kaynağı Cumhuriyet değerlerimizdir ve Milli Eğitim Bakanlığının görevi de Cumhuriyetin gençlerini yetiştirmektir” dedi. Taleplerini aktaran Özdemir, “Bölücü terör örgütü PKK ile çözüm süreci yürütülen dönemde, okullarımızda “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan, “Ne mutlu Türk’üm diyene” deyişiyle biten Andımızın okunması, milliyetçiliği bastırma gayretleriyle çelişiyordu. Öğrenci Andı’nın bireysel hak ve özgürlüklere aykırı ve ırkçı olduğu söylemleri çıkarıldı. 2013 yılında MEB andımızın okullarda okutulmasına son verdi. Danıştay bu kararı iptal ettiyse de temyizde iptal kararı bozuldu. Hukuki süreç bu şekilde sonuçlandı. Öğrenci Andı’ndan rahatsız olanların hükmü ise 10 yıldır devam ediyor. Derneğimiz Milli Eğitim Bakanı Sayın Tekin’e milletimiz adına bir çağrıda bulunmaktadır. Sayın Bakan, göreve başladığınızda eğitimde toplumsal seferberlik ilan etmek gerektiğini söylediniz. Sizi, ilk uygulama olarak, 2023-2024 eğitim öğretim yılından itibaren tüm ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında her hafta başı ilk derse girmeden ve bütün resmi okul törenlerinde Öğrenci Andı’nın okutulması için yeni bir düzenleme yapmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ESRA ALTUNKES