Balcı, hala deprem riskleri için kalıcı tedbirler alınmadığını aktararak, olası bir depreme karşı Antalya için endişelerini dile getirdi. Balcı, “Ülkemizin en temel sorunu fay hatları değil, yapı stokunun depreme dayanıklı olmamasıdır” dedi
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mustafa Balcı, depremin ülkenin en büyük sorunlarından biri olduğu aktararak, hem yapı stoku bakımından hem de insanların eğitimi açısından depreme hazır olunmadığını ifade ederek alınabilecek önlemleri sıraladı. Ballcı, “Depremden önce, deprem anında ve depremden sonra ne yapmamız gerektiği konusun öğrenmemiz lazım ne yazık ki bilmiyoruz. Okullarda deprem bilgisi verilmeli. Hangi vatandaşımız deprem anında toplanma alanlarını biliyor? Biz ne yapıyoruz deprem anında, bir panik halinde hemen asansörlere merdivenlere koşup binayı terk etmeye çalışıyoruz. Oysaki bu yapılması gereken en son iştir. Eğitim konusunda ciddi eksiklerimiz var. Ülkemizin en temel sorunu fay hatları değil, yapı stokunun depreme dayanıklı olmamasıdır” dedi.
‘Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz’
Türkiye ve Antalya’nın deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken Balcı, depremin ne zaman olacağının bilinemediğinin altını çizerek, “5-10-50 veya 100 yılda bir olabilen deprem çeşitleri var. Türkiye bir deprem ülkesi olduğuna göre bizim deprem ne zaman olur, kaç şiddetinde olur gibi şeylere takılmamamız lazım. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Deprem anında ne yapacağımızın, nasıl organize olacağımızın eğitimleri verilmeli. Afet toplanma alanlarımız yeterli mi? Buraları insanlarımızın ne kadarı biliyor? Toplumumuzu deprem konusunda bilinçlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Deprem değil, ihmal öldürür’
‘Deprem değil, ihmal öldürür’ diyen İMO Başkanı Mustafa Balcı, Antalya’nın depreme hazır olmadığının bilindiğini hatırlatarak, “Önemli olan depreme hazırlıklı olmak ve depremle yaşamayı öğrenmek. Mühendislik hizmeti alıyorsa, yapıyı fay hattının üzerine de yapabilirsiniz. Deprem mutlaka olacaktır. Önemli olan mühendislik hizmeti almaktır. Yapıların dayanıklı olup olmadığıyla ilgili elimizde herhangi bir bilgi yok Antalya’nın yapı stoku ile ilgili elde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Binalarla ilgili bilgiye ulaşabilmemiz için Deprem Master Planı ya da Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlamalıyız. Önceliğimiz bu olmalı. Bu planları hazırlarsak hangi binaların riskli olduğunu, hangilerini yıkacağımızı, hangisini güçlendireceğimizi rahatlıkla ortaya çıkarabiliriz. Deprem tehlikesi, hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belli bir yerde ve belli bir zaman periyodu içerisinde belirlenmesi olarak tanımlanır. Ülkemiz aktif tektoniğinin ana unsurlarını Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı, Ege Graben Sistemi, Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi ve Helenik-Kıbrıs Yayı oluşturmaktadır” dedi
‘Gözle bakarak çürüklük anlaşılmaz’
Bir binanın sağlamlığını veya çürüklüğünü tespit etmek için çeşitli çalışmaların yapılması, performans analizlerinin, karot deneylerinin yapılması gerektiğini aktaran Mustafa Balcı, “Kentsel dönüşümün amacı, belli bir tarihten önce daha önceki yönetmeliklere göre yapılan binaların elden geçirilmesidir. Balkondaki sıvaların dökülmesi, sıva çatlaklarının olması o binanın çürük olduğu anlamına gelmez. Gözle bakarak bu bina çürüktür veya sağlamdır diyemeyiz. Bizim afet anında nasıl organize olabileceğimize dair uzmanlara ihtiyacımız var. Kargaşanın önlenmesi adına arama kurtarma faaliyetleri veya yardımların tek elden nasıl yapılacağını organize etmeliyiz” dedi.
Esra ALTUNKES
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mustafa Balcı, depremin ülkenin en büyük sorunlarından biri olduğu aktararak, hem yapı stoku bakımından hem de insanların eğitimi açısından depreme hazır olunmadığını ifade ederek alınabilecek önlemleri sıraladı. Ballcı, “Depremden önce, deprem anında ve depremden sonra ne yapmamız gerektiği konusun öğrenmemiz lazım ne yazık ki bilmiyoruz. Okullarda deprem bilgisi verilmeli. Hangi vatandaşımız deprem anında toplanma alanlarını biliyor? Biz ne yapıyoruz deprem anında, bir panik halinde hemen asansörlere merdivenlere koşup binayı terk etmeye çalışıyoruz. Oysaki bu yapılması gereken en son iştir. Eğitim konusunda ciddi eksiklerimiz var. Ülkemizin en temel sorunu fay hatları değil, yapı stokunun depreme dayanıklı olmamasıdır” dedi.
‘Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz’
Türkiye ve Antalya’nın deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken Balcı, depremin ne zaman olacağının bilinemediğinin altını çizerek, “5-10-50 veya 100 yılda bir olabilen deprem çeşitleri var. Türkiye bir deprem ülkesi olduğuna göre bizim deprem ne zaman olur, kaç şiddetinde olur gibi şeylere takılmamamız lazım. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Deprem anında ne yapacağımızın, nasıl organize olacağımızın eğitimleri verilmeli. Afet toplanma alanlarımız yeterli mi? Buraları insanlarımızın ne kadarı biliyor? Toplumumuzu deprem konusunda bilinçlendirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Deprem değil, ihmal öldürür’
‘Deprem değil, ihmal öldürür’ diyen İMO Başkanı Mustafa Balcı, Antalya’nın depreme hazır olmadığının bilindiğini hatırlatarak, “Önemli olan depreme hazırlıklı olmak ve depremle yaşamayı öğrenmek. Mühendislik hizmeti alıyorsa, yapıyı fay hattının üzerine de yapabilirsiniz. Deprem mutlaka olacaktır. Önemli olan mühendislik hizmeti almaktır. Yapıların dayanıklı olup olmadığıyla ilgili elimizde herhangi bir bilgi yok Antalya’nın yapı stoku ile ilgili elde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Binalarla ilgili bilgiye ulaşabilmemiz için Deprem Master Planı ya da Kentsel Dönüşüm Master Planı hazırlamalıyız. Önceliğimiz bu olmalı. Bu planları hazırlarsak hangi binaların riskli olduğunu, hangilerini yıkacağımızı, hangisini güçlendireceğimizi rahatlıkla ortaya çıkarabiliriz. Deprem tehlikesi, hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belli bir yerde ve belli bir zaman periyodu içerisinde belirlenmesi olarak tanımlanır. Ülkemiz aktif tektoniğinin ana unsurlarını Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı, Ege Graben Sistemi, Doğu Anadolu Sıkışma Bölgesi ve Helenik-Kıbrıs Yayı oluşturmaktadır” dedi
‘Gözle bakarak çürüklük anlaşılmaz’
Bir binanın sağlamlığını veya çürüklüğünü tespit etmek için çeşitli çalışmaların yapılması, performans analizlerinin, karot deneylerinin yapılması gerektiğini aktaran Mustafa Balcı, “Kentsel dönüşümün amacı, belli bir tarihten önce daha önceki yönetmeliklere göre yapılan binaların elden geçirilmesidir. Balkondaki sıvaların dökülmesi, sıva çatlaklarının olması o binanın çürük olduğu anlamına gelmez. Gözle bakarak bu bina çürüktür veya sağlamdır diyemeyiz. Bizim afet anında nasıl organize olabileceğimize dair uzmanlara ihtiyacımız var. Kargaşanın önlenmesi adına arama kurtarma faaliyetleri veya yardımların tek elden nasıl yapılacağını organize etmeliyiz” dedi.
Esra ALTUNKES