İlk olarak 1984 yılında ABD'de ilan edilen bu özel gün, zamanla evrensel bir gelenek haline geldi. Bugün birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Dondurma Günü, her yaştan dondurma severin içini ferahlatıyor.
Peki, dondurmayı bu kadar özel kılan ne?
1. Dondurma mutluluğun kimyasıyla oynuyor
Londra Psikiyatri Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, dondurmanın yalnızca tat alma duyusunu değil, aynı zamanda beynin haz merkezini de harekete geçirdiğini gösteriyor. Soğuk yapısıyla ağızda serinletici bir etki bırakan dondurma, Orbitofrontal Korteks adlı bölgede mutluluk ve keyif hissini artıran sinyallerin tetiklenmesine neden oluyor.
Kısacası, sadece tatlı bir kaçamak değil; ruha iyi gelen bir alışkanlık.
2. Türkiye’de her 4 kişiden 3’ü dondurma yerken mutlu
Areda Piar’ın gerçekleştirdiği bir anket, dondurmanın toplum üzerindeki etkisini çarpıcı şekilde ortaya koyuyor. 1.100 kişinin katıldığı araştırmaya göre, katılımcıların %66,6’sı dondurma yerken kendini daha mutlu hissettiğini belirtiyor.
Avrupa ülkelerinde kişi başı yıllık dondurma tüketimi ortalama 7 litre seviyesindeyken, Türkiye’de bu miktar 4,6 litre civarında. Yani sıcak iklim ve tatlıya olan düşkünlük, dondurmayı sofralardan eksik etmiyor.
Dünya dondurma günü’nde ne yapmalı?
Yeni tatlar dene: Limonlu, lavantalı ya da kavunlu gibi alışılmışın dışında seçeneklere şans ver.
Yerel üreticilere destek ol: Mahalle dondurmacına uğra, zanaatkâr lezzetlerin tadına bak.