Otomobilin hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatan Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, “Otomobil icat edildiğinden bu yana sürekli gelişerek cazibesini artırmıştır. Günümüzde gelinen son nokta ise elektrikli araçlar. Daha doğrusu elektrik motoruyla çalışan elektronik yürüyen bilgisayarlara dönüşmüştür. İşte burada elektrikli araçlar son kullanıcı veya tüketiciler için ne kadar uygun ona bakacağız. Bu yürüyen bilgisayarlar ne kadar güvenli, ne kadar sağlam, ne kadar sürdürülebilir, ne kadar çevreci ve ne kadar ekonomik? Enerjinin depolanması, süresi ve maliyeti konusunda gelen şikayetlere cevap vereceğiz. Elektrikli araçların enerji depolama ve akışını sağlayan lityum piller üzerinde duracağız. Sanıyorum bize gelen şikayetler kadar üretici firmalara da aynı şikayetler gelmektedir. Çünkü yeni enerji depolama sistemleri arayışları devam etmektedir. Avrupa'da yapılan anketlere bakacak olursak elektrikli araçların enerji depolama ve sürdürülebilir sistemleri son kullanıcılar tarafından olumlu bakılmıyor. Almanların yüzde 53’ü elektrikli otomobillerini satın aldıkları veya kiraladıkları için pişman” dedi. Araçlar çevreci mi?Elektrikli araçların çevreci olup olmadığı, güvenilir ve ekonomik olup olmadığı ile ilgili konuşan Gündüz, “Öncelikle pillerin yapım aşaması, geri dönüşüm, imhası ve her kilometrede 226 gramlık karbon salınımı ve elektrikli araçların güç kaynağı olan enerjinin Dünya genelinde üretilen elektriğin yüzde 40’ı fosil kaynaklardan elde edilmesi de pek çevreci olmadığını gösteriyor. Tam bir güvenilirlik sağlanamadı. Kendi kendine tutuşabilen, enerji naklinde çıkan ve kaza anında pillerin yangına sebep vermesi güvenilirliği tartışılabilir hale getirmektedir. Çok kısa zaman sonra elektrikli araçlar kapalı otoparklara da alınmayabilir. Elektrikli araçlar ilk çıktığında çok büyük kampanya, reklamlar ve devlet teşviklerini gördük. Tüketicilerimizden gelen şikayetlerden anladığımız kadarıyla elektrikli araçların pek cazibesi kalmadı. Enerjinin pahalanması, depolama esnasında yaşanan kayıp bilhassa soğuk havalarda yüzde 35 enerjinin uçması ve yollarda kalması gibi. Bir de en önemlisi üretici firmaların pil garantisinin 2 yıl olması. Oysaki bir elektrikli aracın en önemli parçası olan piller neredeyse otomobilin yarı fiyatına eş değerde. Ya garanti süreleri uzatılacak ya da tüketiciye başka alternatifler sunulacak. Sorun sağlayan pillerin yerine daha güvenilir, çabuk şarj olabilen ve ekonomik olan araçlar üretilmeli" ifadelerini kullandı.
ESRA ALTUNKES