Açıklamayı Tüm Emekliler Sendikası Antalya Yürütme Kurulu adına Şube Başkanı Mustafa Ayar okudu. Yaşanılan ekonomik krize dikkat çeken Ayar, “Siyasi iktidarın içine düştüğü yönetememe krizi ekonomik, toplumsal, siyasal olarak ve ülkemizin son bir yılını belirleyen salgınla mücadele edememe olarak hayatımızın her alanını etkilemiş durumdadır. Siyasi alandaki yönetememe krizi ‘Başkanlık Sistemi’ ile daha ağır sonuçlar üretiyor. Karakteri gereği tek adam yönetimi antidemokratik, baskıcı ve otoriterdir. Bütün otoriter yönetimler gibi hukuk düzeninden hızla uzaklaşılmıştır. Her ne kadar sistem değişikliği denilse de, özünde rejim değişikliği ile siyasal islamcı otoriter rejim inşa ediliyor. İyice işlevsizleşen parlamento ise adeta yok sayılmakta, her şey Cumhurbaşkanının iki dudağı arasına yerleştirilmiştir” dedi.
Yoksulluk sınırı altında
Emekli aylıklarının yoksulluk sınırı altında olduğuna dikkat çeken Başkan Ayar, “Kadın hakları açısından önemli bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi’nden bütün tepkilere rağmen bir gece yarısı kararnamesiyle çıkılması, sendikalara açılan kapatma davaları, DİSK Emekli- Sen'in kapatılması kabul edilemez. HDP’ye açılan kapatma davası, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, son zamanlarda gördüğümüz antidemokratik uygulamalara örnektir. Bütün bir ülke kararnamelerle yönetilir hale gelmiştir. Dünya ve ülke gündeminde bir yılı da geçen koronavirüs salgını sağlık sisteminin de tartışılmasına ve eksikliklerinin daha iyi görülmesine de yol açmıştır. Uzun yıllardan beri sağlık sisteminin piyasaya terk edilmesinin sonuçlarını bu salgın sürecinde hep beraber yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Sağlık sisteminin kamusal bir hizmet olması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Çok uzun yıllardan beri emekli aylıkları yoksulluk sınırının altında yer almaktadır. Ülkenin bütün değerlerini yaratan, emekleriyle bugünleri yaratan emekliler açlığa, yoksulluğa mahkum edilmiş durumdadırlar” diye konuştu.
Sesimizi duyan yok
Seslerinin duyulmadığını haykıran Ayar, “Daha 20 gün önce emeklilerin geçinemediğini, temel gıda ürünlerine yapılan zamların çekilmez olduğundan bahsetmiştik. Ancak sesimize siyasi iktidar kulaklarını tıkamış, duymuyor, bizi görmezden gelmeye devam ediyor. Bir daha tekrar edelim. Temel ihtiyaç maddelerine yılbaşından bu yana yapılan zam oranları nerdeyse yüzde 50 civarındadır. Asgari ücretin 2 bin 825 TL olduğu ülkemizde emekli aylığı alan 8 milyon hak sahibinin aylığı 2 bin TL’nin altındadır. Diğer emeklilerin genelinin aylığı ise yoksulluk sınırı altındadır. Bu da göstermektedir ki, emeklileri yoksulluk sınırının altında bırakmak yetmemiş, açlığa mahkum etmek istemektedirler. Emekli aylıklarına yapılan zamların yeterli olduğunu savunanlar, hayatlarında bir gün bile pazara çıkmamış, elinde pazar çantası ile alışveriş yapmamışlardır. Ama hayatlarımız üstünde söz sahibi olmaya çalışmaktadırlar. Kaşıkla verdikleri kırıntı sayılacak zamları kepçeyle geri almaktadırlar.
İkramiye adı altında iki dini bayram öncesi verilenler ise bayram harçlığına dönüşmüş, emekliler için bir aşağılama aracı haline gelmiştir. Buradan sesleniyoruz; Bayram ikramiyelerini asgari ücret seviyesine çıkarın” dedi.
Ödenmemiş faturalar
‘Geçinemiyoruz, isyandayız’ diye haykıran Mustafa Ayar, “Emeklilere insanca yaşam sağlayacak bir aylık verilmesi zor değil, siyasi bir tercihtir. Siyasi iktidar tercihini emekçilerden, emeklilerden, yoksullardan yana değil sermayeden yana kullanmaktadır.
Emeklilerin daha fazla açlığa, yoksulluğa ve aşağılanmaya gücü kalmamıştır. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır. Emekliler kendilerini açlığa mahkum edenlere, yok sayanlara, görmezden gelenlere karşı seslerini duyurmaya, demokratik tepkilerini göstermeye kararlıdırlar. Sağlıklı, barış ve kardeşlik içinde, insanca bir yaşam hepimizin hakkıdır. Emekliler olarak bu yaşamı elde etmek için mücadelemize devam edeceğiz. Sevgili arkadaşlar, iktidar yastık altındaki birikimlerimizi getirmemizi istiyor. Emeklilerin yastık altındaki birikimlerini getirdik. İşte yastık altındaki birikimlerimiz: Elektrik faturaları, su faturaları, doğal gaz faturaları, telefon ve internet faturaları, haciz bildirimleri, kredi kart borçları, çocuklarımızın öğrenim kredi borçları, evlerimizdeki işsiz gençlerimiz, çocuklarımıza ve torunlarımıza harçlık dahi verememenin utancı. Bizim birikimlerimiz bunlar. Bunları getirdik. Alın tepe tepe kullanın” diyerek konuşmasını tamamladı. Grup, açıklamanın ardından yanlarında getirdikleri yastığın altındaki ödenmemiş faturaları kamuoyuna sunarak olaysız bir şekilde dağıldı.
Esra ALTUNKES
Yoksulluk sınırı altında
Emekli aylıklarının yoksulluk sınırı altında olduğuna dikkat çeken Başkan Ayar, “Kadın hakları açısından önemli bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi’nden bütün tepkilere rağmen bir gece yarısı kararnamesiyle çıkılması, sendikalara açılan kapatma davaları, DİSK Emekli- Sen'in kapatılması kabul edilemez. HDP’ye açılan kapatma davası, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, son zamanlarda gördüğümüz antidemokratik uygulamalara örnektir. Bütün bir ülke kararnamelerle yönetilir hale gelmiştir. Dünya ve ülke gündeminde bir yılı da geçen koronavirüs salgını sağlık sisteminin de tartışılmasına ve eksikliklerinin daha iyi görülmesine de yol açmıştır. Uzun yıllardan beri sağlık sisteminin piyasaya terk edilmesinin sonuçlarını bu salgın sürecinde hep beraber yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Sağlık sisteminin kamusal bir hizmet olması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir. Çok uzun yıllardan beri emekli aylıkları yoksulluk sınırının altında yer almaktadır. Ülkenin bütün değerlerini yaratan, emekleriyle bugünleri yaratan emekliler açlığa, yoksulluğa mahkum edilmiş durumdadırlar” diye konuştu.
Sesimizi duyan yok
Seslerinin duyulmadığını haykıran Ayar, “Daha 20 gün önce emeklilerin geçinemediğini, temel gıda ürünlerine yapılan zamların çekilmez olduğundan bahsetmiştik. Ancak sesimize siyasi iktidar kulaklarını tıkamış, duymuyor, bizi görmezden gelmeye devam ediyor. Bir daha tekrar edelim. Temel ihtiyaç maddelerine yılbaşından bu yana yapılan zam oranları nerdeyse yüzde 50 civarındadır. Asgari ücretin 2 bin 825 TL olduğu ülkemizde emekli aylığı alan 8 milyon hak sahibinin aylığı 2 bin TL’nin altındadır. Diğer emeklilerin genelinin aylığı ise yoksulluk sınırı altındadır. Bu da göstermektedir ki, emeklileri yoksulluk sınırının altında bırakmak yetmemiş, açlığa mahkum etmek istemektedirler. Emekli aylıklarına yapılan zamların yeterli olduğunu savunanlar, hayatlarında bir gün bile pazara çıkmamış, elinde pazar çantası ile alışveriş yapmamışlardır. Ama hayatlarımız üstünde söz sahibi olmaya çalışmaktadırlar. Kaşıkla verdikleri kırıntı sayılacak zamları kepçeyle geri almaktadırlar.
İkramiye adı altında iki dini bayram öncesi verilenler ise bayram harçlığına dönüşmüş, emekliler için bir aşağılama aracı haline gelmiştir. Buradan sesleniyoruz; Bayram ikramiyelerini asgari ücret seviyesine çıkarın” dedi.
Ödenmemiş faturalar
‘Geçinemiyoruz, isyandayız’ diye haykıran Mustafa Ayar, “Emeklilere insanca yaşam sağlayacak bir aylık verilmesi zor değil, siyasi bir tercihtir. Siyasi iktidar tercihini emekçilerden, emeklilerden, yoksullardan yana değil sermayeden yana kullanmaktadır.
Emeklilerin daha fazla açlığa, yoksulluğa ve aşağılanmaya gücü kalmamıştır. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır. Emekliler kendilerini açlığa mahkum edenlere, yok sayanlara, görmezden gelenlere karşı seslerini duyurmaya, demokratik tepkilerini göstermeye kararlıdırlar. Sağlıklı, barış ve kardeşlik içinde, insanca bir yaşam hepimizin hakkıdır. Emekliler olarak bu yaşamı elde etmek için mücadelemize devam edeceğiz. Sevgili arkadaşlar, iktidar yastık altındaki birikimlerimizi getirmemizi istiyor. Emeklilerin yastık altındaki birikimlerini getirdik. İşte yastık altındaki birikimlerimiz: Elektrik faturaları, su faturaları, doğal gaz faturaları, telefon ve internet faturaları, haciz bildirimleri, kredi kart borçları, çocuklarımızın öğrenim kredi borçları, evlerimizdeki işsiz gençlerimiz, çocuklarımıza ve torunlarımıza harçlık dahi verememenin utancı. Bizim birikimlerimiz bunlar. Bunları getirdik. Alın tepe tepe kullanın” diyerek konuşmasını tamamladı. Grup, açıklamanın ardından yanlarında getirdikleri yastığın altındaki ödenmemiş faturaları kamuoyuna sunarak olaysız bir şekilde dağıldı.
Esra ALTUNKES