Antalya’da, komşusunun 5 yaşındaki kızına ‘cinsel istismarda bulunmak’ suçlamasıyla hakkında dava açılan S.S.Y.’nin yargılanmasına, Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada mütalaa veren cumhuriyet savcısı, tutuksuz sanık S.S.Y’nin beraatını talep etti. Duruşma, dosyadaki eksiklerin tamamlanması amacıyla ertelendi. Duruşmayı izleyen Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Başkanı Saadet Özkan ve bir grup dernek üyesi mahkeme sonrası savcının talebine tepki gösterdi. Grup adına açıklama yapan Saadet Özkan, Antalya’da mahkemelerin sonuç bulmadığı iddiasında bulunarak, çocuklardan gelen adli tıp raporlarlarının dikkate alınmasını istedi. Çocukların ve ailelerin acı çektiğini söyleyen Özkan, “Savcı beraatı yönünde karar verdi. Martın 22’sine mahkeme ertelendi. Biz daha önce de 6 kız öğrencinin cinsel istismar davasında 82 yıl almasını sağlamıştık. Mücadelemizi verelim, Antalya’daki çocuklara ses verelim” dedi.
Anneler, çocuklar acı çekiyor
Antalya’daki yargılamalarda tutukluluk çıkmadığı iddiasında bulunan Özkan, “Bunu hep birlikle sorgulayalım, ne olduğunu öğrenelim. Çocuklar tutuksuz yargılamalarda kendilerini güvende hissetmiyorlar. Bunu bu tür davalarda görmekteyiz. Anneler, çocuklar acı çekiyor. Hep birlikte ses olalım, adli tıp raporlarına bakalım, artık isyan ediyorum. O raporları görelim. Artık çocukların sesini duyun. Çocuklar bizim vatanımız. Biz vatanımıza sahip çıkmak zorundayız. Çocuklarına sahip çıkan ülkelerin geleceği aydınlıktır. Hep birlikte bunu çözmek zorundayız. Antalya’daki bütün istismar davalarına geleceğiz” dedi.
Çocuklar yalan söylemez
Özkan, ‘Çocukların adli tıp raporları dikkate alınmalı’ diye haykırarak, “Verilen karara tepkiliyiz. Başkan yardımcılarımız, dernek yöneticilerimiz, CHP Kadın Kolları başkanımız ve çeşitli STK temsilcilerimizle burada toplandık. Çocukların adli tıp raporlarına bakılması lazım. Çocuklar yalan söylemez. Biz bunu kendi öğrencilerimizde de gördük. Antalya’ya ses verilsin. Derneğimize gelen ihbar sonucunda en başından beri UCİM olarak takipçisi olduğumuz cinsel istismar davasının peşindeyiz. En başından beri ailenin yanında olduk. Annesinin gözünden bile sakındığı 5 yaşındaki çocuğumuzun istismar davasına müdahil olmak, dava sürecini izlemek, hem çocuğumuza hem de ailesine gereken her türlü desteği sağlamak için buradayız. Ülkemizin neresinde olursa olsun bize gelen ihbarları değerlendirip her çocuk için mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Kirli ellere artık yeter!
Bu tip olaylara her zaman tepkilerini koyacaklarını aktaran Özkan, “Sivil toplum kuruluşları olarak, bu tip olaylara haklı tepkimizin yanında, devletin ilgili kurumlarının ve siyasilerin de ivedilikle sivil toplum, akademi ve alanında uzman kişilerle istişare ederek, teknik takipten anayasal düzenlemelere kadar yapıcı, onarıcı ve koruyucu politikaları geliştirmelerini beklemekteyiz. Avrupa Konseyi Çocuğun Cinsel Sömürü ve İstismardan Korunması, yani Lanzarote Sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmeler ışığında çocuk koruma kanunu gereği de Anayasa ve yasalarda değişiklik yapılmasını talep ediyoruz. Bugün duruşması yapılan istismarcının en ağır cezayı almasını, bu cezanın gelecekteki olayların önünü almak için bir emsal olmasını ve adaletin sağlanmasını beklemekteyiz. Çocuklarımızın bedenlerine uzanan kirli ellere “Artık Yeter!” diyoruz. Toplumsal, ahlaki ve manevi değerlerimizin bu gibi kötü zihniyetlerin gölgesinde yıpranmasına izin vermemek için; burada olmayı, çocukların ve ailelerinin yanında durmayı kendimize görev addediyoruz. Masum çocukların değil, istismarcıların utanç içinde yaşayacağı bir dünya için, cinsel istismar davalarında teyakkuz halinde olunmasının, çocukların ve ailelerinin adalet arayışında yanlarında durmanın önemine tekrar dikkat çekiyor, herkesi mücadeleye ortak olmaya davet ediyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı. Grup, Antalya Adliyesi önündeki basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.
Esra ALTUNKES