Memorial Antalya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Şirin Elmi, son dönemde arttığı gözlemlenen grip hastalığı ve gripten korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi
Şirin Elmi, 2009 yılında başlangıçta domuz gribi olarak bilinen sonrasında pandemik influenza olarak anılan H1N1 virüsünün, mevsimsel grip olarak varlığını devam ettirdiğini belirtti. Bu virüsün görülme sıklığının günümüzde nispeten azaldığını aktaran Şirin Elmi, "Virüse karşı koruyuculuk oluşması yani bağışıklık sisteminin güçlenmesi, grip aşılarına virüsün dahil edilmesiyle sağlanmıştır. Bunun yanında H3N2 virüsü son yıllarda daha sık görülmekte ve daha ağır hastalığa sebebiyet vermektedir. Etkilenen kişi sayısı özellikle bu aylarda artış gösterse de grip hastalığı bu virüslerle devam etmektedir. Bu nedenle herhangi bir salgından söz edilemez" dedi.
Temastan kaçının
Hastalığın bulaşıcılığının, belirtilerin görülmesinden 1 gün önce başlayıp 7 güne kadar devam edebildiğini kaydeden Elmi şöyle konuştu; "Enfeksiyon esasen öksürme, hapşırma, konuşma ve solunum yolu salgılarının ağız, burun mukozası ve göze teması ile yayılır. Öksürük ya da hapşırık sırasında ağız ellerle kapatıldığında virüs ellere, oradan da dokunulan çeşitli yüzeylere bulaşır. Hasta olmayan insanlar bu yüzeylere elle temas eder, ellerini ağızlarına, burunlarına ve gözlerine temas ettirir ve hastalık etkenini alır. 1 metrelik mesafe bulaşma için riskli alandır. Virüs 0-4 °C arasında haftalarca canlılığını sürdürebildiği için kış aylarında daha sık enfeksiyon oluşturur."
Antibiyotik faydasız
Grip tedavisinde istirahatin önemine de dikkati çeken Şirin Elmi, şöyle devam etti; "İstirahat süresi bulaşmayı önlemek için hastalık belirtilerinin geçmesinden bir gün sonrasına kadar sürmelidir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Fakat çocuklarda ağrı kesmek amacıyla aspirin kullanılmamalıdır. Bol sıvı alınmalı, beslenmeye dikkat edilmeli ve sigara içilmemelidir. Hastalık bir virüs tarafından oluşturulduğu için antibiyotik kullanımı gereksiz ve faydasızdır. Gripten korunmada kişisel hijyen çok önemlidir. El yıkarken, ellerin bütün yüzeyleri ve parmak araları su ve sabun ile iyice köpürtülerek yıkanmalıdır. Suya ulaşılamayan durumlarda alkol içeren el antiseptikleri kullanılabilir. Yıkama süresi en az 40- 60 saniye olmalıdır. Eller şüpheli yüzeylere temastan hemen sonra ve kış aylarında normal zamana göre daha sık yıkanmalıdır."
Haber Merkezi