Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Kılıç bilim şenliklerini son derece önemsediğini söyledi. Kılıç, “Bilim Şenliklerini önemsiyorum, çünkü böyle aktiviteler 'bilimin sokak tadıdır', yani eylemin sınıftan çıkıp, şenlik ve fuar alanlarına taştığı ve aynı zamanda bilimsel bilgi ve yaklaşımın halk ile paylaşıldığı alanlardır. Doç. Dr. Mehmet Akif Kılıç ile bilim şenliklerinin önemi ve biyoloji dünyasındaki gelişmeleri konuştuk.
*Bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
**Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Anabilim Dalında 2000 yılından bu yana görev yapmakta olup, moleküler genetik, moleküler biyokimya ve mikrobiyoloji gibi moleküler biyolojinin farklı alanlarında bilimsel çalışmalarda bulunmaktayım. Bilimsel çalışmalar ve üniversite eğitiminin yanı sıra şu anda içinde bulunduğumuz Bilim Şenliği gibi bilimin ve bilimsel bilginin toplumun farklı kesimlerine yayılması için faaliyetlere katkı sağlamaktayız.
*Bilim şenlikleri neden önemli ?
**Bilim şenliklerini, verilen klasik eğitimin dışında (sınıfta öğretmenin öğrenciye anlatması ve öğretmesi) öğrencinin aktif olarak bir konu üzerine hazırlandığı ve hazırladığını diğer öğrenci arkadaşlarına aktardığı ve öğretmenleri ile öğrendiklerini paylaşma fırsatı buldukları için önemsiyorum. Özetle; öğrenci pasif bilgi alan kişi olmaktan çıkıp, öğrendiğini hem uygulayan hem de paylaşan konuma geçiyor. Bilim Şenliklerini önemsiyorum, çünkü böyle aktiviteler 'bilimin sokak tadıdır', yani eylemin sınıftan çıkıp, şenlik ve fuar alanlarına taştığı ve aynı zamanda bilimsel bilgi ve yaklaşımın halk ile paylaşıldığı alanlardır. Avrupa Birliği böyle aktivitelere önem vermekte ve hatta Avrupa Birliği Araştırma ve Eğitim fonları içinde bu amaca yönelik 'Bilim ve Toplum' grubu bulunmaktadır.
*Bu yılki aktiviteye hangi konsept ile katıldınız, hangi konuları, neden ön plana çıkardınız ?
**Zaman ve imkanlarımız elverdiği sürece her yıl okulların düzenlemiş olduğu bu türlü bilimsel aktivitelere katkı vermeye çalışıyoruz. Bu yıl mikrobiyoloji ve moleküler genetiğin konularını içerisine alan bir konsept ile katılıp, daha çok insan mikrobiyomu ve adli genetik konularını öne çıkardık. Biyoloji bilimi hızla değişim geçirmekte ve daha önce hayal bile etmekte güçlük çekeceğimiz konuları hem çalışılabilir hem de bilinebilir hale getirmektedir. Bunlardan biri de biz insan organizmasının üzerinde (yani dersinde) ve içerisinde (özellikle sindirim sistemi ve bağırsaklarımızda) yaşayan mikroorganizmaların (biz buna insan mikrobiyotası diyoruz) sayısı, çeşitliliği ve bizim sağlıklı olmak ve/veya hasta olmamız ile ilişkisini daha iyi anlamaya başlamamızdır.
*İnsan mikrobiyomu nedir ve bizi nasıl etkilemektedir ?
**İnsan mikrobiyomu kelimesi insanın üzerinde ve içinde bulunan mikroorganizmaların insan ile etkileşimini tanımlamak için kullanmış olduğumuz bir terimdir. Yani bizde yalnızca bakteri, maya, küf ve fungus gibi mikroorganizmalar bulunmamakta aynı zamanda bu organizmaların üretmiş olduğu ürünler derimiz yolu ile emildiği ve bağırsaklarımız yolu ile kanımıza geçebildiği için, bizim fizyolojimizin ve hatta genlerimizin ifadesini etkileyebilmektedir. Yani biz kendimizi, bir 'insan organizması' olarak kabul ediyoruz ancak bağırsaklarımızda bulunan mikroorganizma sayısı, bizi biz yapan vücut hücrelerimizden daha fazla olup, bizim üzerimizde ve içimizde bizden daha fazla bir organizma topluluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani bu durum 'ben bir insanım doğru ama acaba aynı zamanda ben bir 'bakteri miyim' şeklinde garip ama bir o kadar da bilimsel bir soru da ortaya çıkmaktadır. İşte tam da bu noktada, insan mikrobiyomu hakkında öğrendiklerimiz, bilimin hem sokak tadı olmakta hem de keşfedeceğimiz daha çok şeyin olduğunu gösterip, gelecekte bu alanda çalışmak isteyebilecek bu gençlerin merak duygusunu da taze tutmaktadır.
*Bilim şenliği öncesi bu aktiviteleri sunan öğrenci grubuna bir eğitim verdiğinizi öğrendik, bu eğitim nerede gerçekleşti ve neyi amaçladınız ?
**İnsan ve mikroorganizmalar arasındaki ilişkiyi ve etkileşimi hazırlayan bu dört öğrencimize, Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji laboratuarında hem teorik hem de uygulamalı eğitimler verdik. Bu eğitimler sırasında öğrencilerimiz, mikrobiyolojinin temel konularını öğrenme ve deneyimleme şansı yakaladı. Mikroorganizmaların, özellikle bakterilerin çoğaltılması için kullanılan besiyeri ve tekniklerin teorik konularını öğrendikleri gibi bizzat besiyeri hazırlama, ekim yapma ve bunların temel özellikleri hakkında bilgi ve becerilerini artırma fırsatı buldu. Özellikle kendi vücutlarının farklı bölgelerinden (avuç içi, koltuk altı ve burun içi gibi) ve gündelik eşyalardan (cep telefonu, kağıt para ve bilgisayar klavyesi gibi) örnekler alarak besiyerlerine ekim yaptılar ve böylece hem kendi mikrobiyal floralarını gözlemleme hem de yakın temas içinde bulundukları alanların mikrobiyal zenginliğini keşfettiler.
*Son olarak eklemek isteyecekleriniz nelerdir? Bilimsel çalışmalara meraklı gençlere neler tavsiye edersiniz ?
**Bu gibi aktiviteler, öğrencilerin doğrudan bir konu üzerine araştırma yaparak öğrenmelerini ve bunun sonucunda bir çıktı üretmelerini (bu bağlamda sergiledikleri nesneler veya gerçekleştirdikleri deneyler) sağladığı için önemlidir. Sayılarının giderek artması ve daha geniş kitlelere ulaşımı, bilgi ve bilim toplumu olma yönünde önemlidir. Bilgi paylaşılan ve paylaşıldıkça büyüyen bir olgudur. Bilimin aydınlık yüzü hep onlarla olsun derim.
RÖPORTAJ: Umut ÖZEN