26 Şubat 2014 tarihinde Rusya'nın Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'ni işgalinin 5'inci yılı Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen bir dizi etkinlikle anıldı. Türkiye, Ukrayna Milli Marşları ve Kırım Ulusal Marşının okunması ile başlayan programa Ukrayna'nın Antalya Konsolosu Viacheslav Khomenko, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Namık Kemal Bayar, Ukrayna Aile Derneği Başkanı Vita Mykhaylova, Kırım Türkleri Manavgat Derneği eski Şube Başkanı Zeynegül Algül, Manavgat Kırım Türkleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Diğdem Başak Başkır'ın yanı sıra Antalya'da faaliyet gösteren Ukrayna Aile Derneği ve Akdeniz Ukraynalılar Derneği başkanları ile Ukraynalı ve Kırımlı vatandaşlar katıldı. Programın açılışında 2014 yılında yaşanan işgal sonrası tutuklanan ve halen Rus hapishanelerinde bulunan Kırım Tatarlarının hayatlarının anlatıldığı 'Kremlin Esirleri' isimli belgesel gösterimi yapıldı.
Zulüm ve zorbalık
Belgesel gösteriminin ardından konuşan Ukrayna'nın Antalya Konsolosu Viacheslav Khomenko, Kırım Türkü anne ve eşlerin kocalarının, babalarının demir parmaklıklar ardında olduğunu veya bulundukları yerleri bilmediklerini ifade etti. 5 yıl önce silah baskısı altında ve uluslararası hukuk normlarına aykırı olarak bir oylama yapıldığını belirten Khomenko, "Toplu tutuklamalar, mülklere el koyma, zulüm, zorbalık, 'mutlu yaşam' adı altında devam ediyor. Kırım Tatar Meclisi'nin Baş Yardımcısı Hilmi Umerov'a göre 80 vatandaşı Rus hapishanelerinde. Kendisi, Kırım Tatar hareketinin bir başka lideri olan Ahtem Chigoz ile birlikte, kendi hayatlarından Rus adaletinin ve hapishanelerinin nasıl olduğunu biliyorlar. Bütün acımasızlıkları ve işkenceleri gördüler ve oralarda sağlıklarını kaybettiler, ancak anavatana dönüşün umudundan vazgeçmediler" dedi.
Erdoğan’a teşekkür
Ukrayna'nın karşısında Rusya gibi son derece güçlü bir devlet olduğunun bilincinde olduklarını ve tek başlarına savaşmanın imkansız olduğunu bildiklerini vurgulayan Khomenko, "AB, ABD ve Kanada'daki ortaklarımız tarafından sürekli destek almaktayız. Özellikle Türkiye'nin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın işgale karşı tutarlı pozisyonları için teşekkür ediyoruz. Yasadışı bir şekilde mahkum edilen mahpusların, Rus cezaevlerinden serbest bırakılması da dahil olmak üzere, Kırım Türklerine sağlanan yardım ve destekleri için Türkiye'ye minnettarız. Tüm zorluklara rağmen geri çekilmeyeceğiz. Birlikte saldırıları engellemeye ve işgal altındaki bölgeleri geri almaya çalışacağız. Başaracağımıza inanıyorum ve birlikte bu krizin üstesinden geleceğiz" şeklinde konuştu.
İşgalden sonra Kırım
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Namık Kemal Bayar, fikir paylaşım panelinde yaptığı konuşmada, Kırım’daki son durumu anlatarak, “İşgalden sonra Kırım’da başka şeyler de çok şey değişti. Bir toprağın toprak olarak devam etmesi o toprağın sağlıklı olarak yaşamasına bağlı. Maalesef Kırım’da toprak çölleşmeye başladı. Ciddi bir susuzluk sorunu var. Çevre imha edildi. Denizler kirleniyor. Kırım’daki fabrikalarda filitrasyon olayı tamamen kalkmış durumda. Çevre kirleniyor. Sanat ve kültürü de yok ediyorlar. Kırım’da gördüğünüz bütün tarihi eserleri Moskova’ya taşıyorlar. Rusya emperyalist güç olarak nasıl insanları sömürüyorsa toprağı da sömürüyor. Halkı da sömürüyor, kültürü, sanatı folklorü her şeyi sömürüyor. Bütün zenginliği Moskova’ya akıtıyorlar. Kırım’ın işgali sadece bir toprağın işgali değil, bir kültürün, bir varlığın, bir çevrenin, bir doğal güzelliğin de yok edilmesi anlamına geliyor. İnsanları yok ediyorlar ama gelecekte insanların yaşayacağı bir toprak da bırakmıyorlar bilim kurgu filmi gibi. Kırım’da Kırım Tatarlarının izini silmeye çalışıyorlar” dedi. Konuşmaların ardından Kırım'ın işgali sırasında yaşananların anlatıldığı 'Kaybolan Çocukluk' isimli fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Esra ALTUNKES
Zulüm ve zorbalık
Belgesel gösteriminin ardından konuşan Ukrayna'nın Antalya Konsolosu Viacheslav Khomenko, Kırım Türkü anne ve eşlerin kocalarının, babalarının demir parmaklıklar ardında olduğunu veya bulundukları yerleri bilmediklerini ifade etti. 5 yıl önce silah baskısı altında ve uluslararası hukuk normlarına aykırı olarak bir oylama yapıldığını belirten Khomenko, "Toplu tutuklamalar, mülklere el koyma, zulüm, zorbalık, 'mutlu yaşam' adı altında devam ediyor. Kırım Tatar Meclisi'nin Baş Yardımcısı Hilmi Umerov'a göre 80 vatandaşı Rus hapishanelerinde. Kendisi, Kırım Tatar hareketinin bir başka lideri olan Ahtem Chigoz ile birlikte, kendi hayatlarından Rus adaletinin ve hapishanelerinin nasıl olduğunu biliyorlar. Bütün acımasızlıkları ve işkenceleri gördüler ve oralarda sağlıklarını kaybettiler, ancak anavatana dönüşün umudundan vazgeçmediler" dedi.
Erdoğan’a teşekkür
Ukrayna'nın karşısında Rusya gibi son derece güçlü bir devlet olduğunun bilincinde olduklarını ve tek başlarına savaşmanın imkansız olduğunu bildiklerini vurgulayan Khomenko, "AB, ABD ve Kanada'daki ortaklarımız tarafından sürekli destek almaktayız. Özellikle Türkiye'nin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın işgale karşı tutarlı pozisyonları için teşekkür ediyoruz. Yasadışı bir şekilde mahkum edilen mahpusların, Rus cezaevlerinden serbest bırakılması da dahil olmak üzere, Kırım Türklerine sağlanan yardım ve destekleri için Türkiye'ye minnettarız. Tüm zorluklara rağmen geri çekilmeyeceğiz. Birlikte saldırıları engellemeye ve işgal altındaki bölgeleri geri almaya çalışacağız. Başaracağımıza inanıyorum ve birlikte bu krizin üstesinden geleceğiz" şeklinde konuştu.
İşgalden sonra Kırım
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Namık Kemal Bayar, fikir paylaşım panelinde yaptığı konuşmada, Kırım’daki son durumu anlatarak, “İşgalden sonra Kırım’da başka şeyler de çok şey değişti. Bir toprağın toprak olarak devam etmesi o toprağın sağlıklı olarak yaşamasına bağlı. Maalesef Kırım’da toprak çölleşmeye başladı. Ciddi bir susuzluk sorunu var. Çevre imha edildi. Denizler kirleniyor. Kırım’daki fabrikalarda filitrasyon olayı tamamen kalkmış durumda. Çevre kirleniyor. Sanat ve kültürü de yok ediyorlar. Kırım’da gördüğünüz bütün tarihi eserleri Moskova’ya taşıyorlar. Rusya emperyalist güç olarak nasıl insanları sömürüyorsa toprağı da sömürüyor. Halkı da sömürüyor, kültürü, sanatı folklorü her şeyi sömürüyor. Bütün zenginliği Moskova’ya akıtıyorlar. Kırım’ın işgali sadece bir toprağın işgali değil, bir kültürün, bir varlığın, bir çevrenin, bir doğal güzelliğin de yok edilmesi anlamına geliyor. İnsanları yok ediyorlar ama gelecekte insanların yaşayacağı bir toprak da bırakmıyorlar bilim kurgu filmi gibi. Kırım’da Kırım Tatarlarının izini silmeye çalışıyorlar” dedi. Konuşmaların ardından Kırım'ın işgali sırasında yaşananların anlatıldığı 'Kaybolan Çocukluk' isimli fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Esra ALTUNKES