Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında ATSO Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşti. ATSO Başkanı Davut Çetin, hükümetteki kabine değişimi ile ilgili görüşlerini paylaşarak, “Hükümetteki değişiklik geçen ayın önemli bir gelişmesidir. Ekonomi yönetiminde Sayın Mehmet Şimşek’in devam etmesi özel sektör cephesinde olumlu karşılanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı görevi yeniden değişmiştir. 2015’de bakanımız Sayın Ömer Çelik’ti, sonra Sayın Yalçın Topçu 3 ay bakanlık yaptı. Akabinde Sayın Mahir Ünal 6 ay görevde kaldı, Sayın Nabi Avcı bir yıl görev yaptı. Böylece iki yılda beşinci bakanımızı görmüş olduk. Sayın Numan Kurtulmuş’un Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çabuk ısınmasını ümit ediyoruz” dedi. Çetin, Antalya turizmindeki verilerin tahminlerinin üstünde geliştiğini ifade ederek, “Rusya pazarı 2014’ü yakalamak üzere. Almanya’da Haziran ayında düşüş durmuştu, bundan sonrasını Allah bilir, biz son günlerdeki sorunun büyümemesini ümit ediyoruz. Eğer böyle devam edersek 9 milyon turist rakamını aşacağız ancak mevcut fiyatlar nedeniyle turizm gelirinde büyük ihtimalle arzu ettiğimiz büyümeyi yakalayamayacağız” diye konuştu.
Yapısal reformlar
Yapısal reformların hız kazanması gerektiğini söyleyen Çetin, Antalya’da esnafın sorunlarının devam ettiğini kaydederek, “Türkiye’nin cari açık sorunu, kur riski sorunu, dış kaynak ihtiyacı fazla değişmedi, enflasyon ve işsizlik halen yüksek. İşsizlik bir önceki aya göre azaldı, fakat geçen yıla göre azalmadı, arttı. İç pazarda KGF destekli kredi canlılığında sona geliniyor. Ekonomi canlansa bile küçük esnaf için çözüm olmuyor. Yani, ekonomide kısa vadede risk az, fakat orta ve uzun vadede görünüm değişmiyor. Böyle bir dönemde yapısal reformların hız kazanmasını bekliyoruz, fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu hafta iç tüzük değişikliğini görüşüp sonra Ekim ayına kadar tatil kararı aldığını okuduk. Umarız ki, Ekim’den sonra vergi yasası gibi ekonomik reformlar ele alınabilir. Mevcut iç tüzüğe göre Meclisin yılda en fazla 3 ay tatil hakkı var, keşke bu süre de makul düzeye çekilse. Yapısal sorunların devam etmesine rağmen, ekonomide geçen yıla göre hızlı bir toparlanma olmuştur. Tabii ki, bu toparlanma kendiliğinden olmamıştır. Şu son 2 yılda, özellikle 2015 Haziran seçimlerinden bu yana yaşadığımız dönem, benzeri olmayan bir dönemdir. Geçen yıl Antalya ekonomisi 2001 krizinden daha kötü bir dönem yaşadı” diye konuştu.
İmkanlarımızı zorladık
Ekonomideki durgunlukla ilgili taleplerin tümünü değerlendirdiklerini hatırlatan Çetin, “Biz de bu talepleri dosya haline getirerek bir dönem Ankara’yı mesken tuttuk. Durgunluk bütün ekonomiye yayılınca taleplerimiz uygulamaya kondu; vergi, SGK primi yapılandırmaları ve SGK ertelemesi destekleri getirildi. İşsizlik artınca yıllardır istediğimiz, şahsen Sayın Davutoğlu’ndan söz aldığım istihdam desteği de uygulanmaya başladı. Bunlar finansman sorununu çözmedi, birçok üyemiz ciddi kredi ve finansman sorunu yaşamaya başladı. Bunun üzerine TOBB ve Gümrük-Ticaret Bakanımızla toplantılar yaptık. Kredi desteği için çok ısrar ettik ve Nefes Kredisi böyle başladı. Daha çok üyemizin bu imkandan yararlanması için yeni fon kaynakları yaratmak üzere sayın bakanımızdan ilgili müsteşar yardımcısına, genel müdüre kadar tüm yetkililerle bir araya geldik, farklı model önerilerinde bulunduk. Oda ve borsalarımızın katkısıyla, TOBB’un katkısıyla 27 bin işletme yıllık yüzde 9.9, aylık yüzde 0.82 faizle kredi kullandı. Oda olarak imkanlarımızı zorladık, TOBB’dan ek kaynak talep ettik ve aldık. Bunun sonucunda 37,4 milyon TL kredi kullanıldı ve nefes kredisinden en fazla faydalanan illerden birisi Antalya oldu. Nefes kredisi KOSGEB kredisine model oldu, Hükümete yol gösterdi, kredi talebinin ne kadar ciddi olduğu ancak bu fonlara ulaşılamadığı anlaşıldı. Böylece faizsiz KOSGEB kredisi 11 milyar lira planlandı, ama 6.5 milyar lira civarında kaldı. Süre 31 Temmuz’a uzatıldı” şeklinde konuştu.
İsrail ve Almanya endişesi
Türkiye’nin İsrail ve Almanya arasındaki sorunlarının Antalya’yı doğrudan etkileme potansiyeline sahip olduğuna işaret eden Çetin, her iki ülke arasındaki sorunların büyümeden çözüme kavuşması gerektiğini hatırlattı. Çetin, İsrail ve Almanya’nın sergilediği tutumu kabul etmediklerini ancak sorunun diplomasi ve siyasi hukukla çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Almanya ve İsrail ile sorunlar turizmi ve Antalya’yı doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle her iki ülkeyle sorunların büyümeden çözüme kavuşmasını diliyoruz” dedi. İsrail hükümetinin Mescid’i Aksa’nın kutsallığını hiçe sayarak, sivil insanlara karşı silah kullanılmasına izin verdiğini hatırlatan Çetin, “Bu tutumu şiddetle kınamak gerekir. Bununla birlikte, bizim Musevi vatandaşlarımızı, hatta İsrail vatandaşlarını, İsrail Hükümeti ile bir tutmak hatasına düşülmemelidir. Musevi olmak İsrailli olmak değildir. İsrailli olmak, İsrail Hükümetini desteklemek değildir” diye konuştu. Alman hükümetinin son dönemde Türkiye’den kaçan darbecilerin iltica taleplerini kabul etmesini de kabul edilemez olarak gördüğünü kaydeden Çetin, “Ancak, sorunu diplomasi ve uluslararası hukuk ile çözmeliyiz. Alman şirketlerine soruşturma söylentileri yayılmış, Almanya tarafı ekonomik yaptırımları gündeme getirmiş, Sayın Başbakan ve Sayın Ekonomi Bakanı ılımlı açıklamalar yapmışlardır. Ekonomiyi ve turizmi etkileyecek yeni bir kriz olmamasını diliyoruz” şeklinde konuştu.
Kentsel dönüşüm zirvesi
Kaleiçi için Valilik tarafından alınan kararları doğru bulduklarını belirten Çetin, “Kaleiçi için Sayın Valimiz yeni bir düzenleme çalışması başlatmıştır. Kaleiçi'nde, kent merkezinde, hatta bütün Antalya'da trafik, park etme, gürültü, tabela kirliliği gibi konularda daha fazla disipline ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmanın bu sorunları azaltmasını diliyorum. Kaleiçi evimizi de önümüzdeki ay bir sergiyle açıyoruz. Bahçedeki kafeyi bir Antalya markası işletecek. Böylece Kaleiçi yeni bir cazibe merkezine kavuşmuş olacak” dedi. Konuşmasının bir bölümünde kentsel dönüşüm konusuna dikkat çeken Çetin, “30, 32, 41, 43 ve 44. gruplarımız merkez ve ilçe belediyeleri, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Makine Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Şehir Plancıları Odası ile birlikte kentsel dönüşüm zirvesi yapma kararı almışlardır. Çok güzel bir gelişmedir. Bu çerçevede Antalya çevre düzeni planı gibi konuları da ele almak yararlı olacaktır” dedi.
Mesleki eğitimin önemi
48. grubun Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerini ziyaret ettiğini ifade eden Çetin, “Grubumuz ziyarette bazı konuları görüşmüştür. Bakanlığın müfredat değişiklikleri basına yansıdı. Keşke özel eğitim sektörünün katkıları da alınsaydı. Ben mesleki eğitimin önemine dikkat çekmek için sürekli konuşuyorum, ancak mesleki eğitime halen yanlış bakıldığını görüyorum. Oda olarak meslek eğitimi konusuna, gençlerin bilişime, kod yazmaya, yaratıcı ve yenilikçi teknolojilere kafa yormaya yönlendirilmesi konusuna da önem vermek zorundayız. Gençlere dönük inovasyon merkezi, proje fuarı gibi çalışmalar gündemimizde kalmaktadır” dedi.
Esra ALTUNKES