Tarlada çalışmayı Antalya’da öğrendim
Fatma Hora ile birlikte serada marul kesip taşıyan kardeşi Levent Hora da savaş nedeniyle iki yıldır ülkesinden uzakta olduklarını söyledi. Önce Hatay'a, ardından Antalya'ya geldiklerini anlatan Levent Hora, “Hatay'da 1 yıl kaldık. 6 kişilik aileyiz, iş olmayınca mecburen başka bir yere gitmeye karar verdik. Antalya'ya bizden önce gelen akrabalarımız vardı. Onların peşinden biz de geldik. Ben daha önce hiç tarlada çalışmamıştım. Tarım sektöründe çalışmayı Antalya'da öğrendim. Lise mezunuyum. Hayalim öğretmen olmaktı. Ama bu hayalim savaş nedeniyle gerçekleşmedi. Savaş benim geleceğimi ve hayallerimi de çaldı. Suriyelileri Antalya'dan göndermek istiyorlar ama biz gitmek istemiyoruz. Bizim kimseye zararımız yok. Bizi bazıları işlerini aldığımız gerekçesiyle istemiyor. Ama biz kimsenin işini almış değiliz. Biz 6 kişilik bir aileyiz ve sadece ablamla ben çalışıyoruz. Diğerleri iş olmadığı için çalışamıyor" diye konuştu.
Amele pazarında toplanıyorlar
Sebze tüccarı Sinan Kozak da Antalya'daki seralarda ve toptancı halde ağırlıklı olarak Suriyelilerin çalıştığını söyledi. Tarım sektöründe çalışacak işgücü eksikliği nedeniyle Suriyelilerin çalıştığını anlatan Sinan Kozak, nasıl irtibata geçildiğini de şöyle anlattı: “Antalya'da her gece sabaha karşı toptancı sebze ve meyve halinin önünde Suriyelilerden oluşan amele pazarı kuruluyor. Bu pazarda her gün 300-400 kişi toplanıyor. Tarım sektöründe işçi ihtiyacı olan bu pazara gelip istediği kişiyle anlaşıp çalıştırıyor. Kadınlara ortalama 40 lira, erkeklere 45 lira yevmiye veriliyor. Buna karşılık amele pazarı yerine amele çavuşları ile irtibat kurularak da işçi temin edilebiliyor. Eğer işçiyi amele pazarı yerine çavuş aracılığıyla temin ederseniz, işçi başına amele çavuşuna 5 lira komisyon ödeniyor."