Markalaştırıyoruz
Antalya’da düzenlenen YÖREX fuarına değinen Hisarcıklıoğlu, fuarın yöresel ürünleri markalaştırmasında önemli rol oynadığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Markanın ne anlama geldiğini çok iyi bildiği için tüm Türkiye’deki oda ve borsaların YÖREX fuarını Antalya’da düzenlemeye başladık. Türkiye’nin müthiş yöresel ürünleri var. Bizdeki peynir çeşidi dünyanın hiçbir yerinde yok. Adamlar bir peynirlerinin içine küf koyup dünyanın her yerinde satıyor, biz kendi ürünlerimizi markalaştıramadığımız için dünyaya pazarlayamıyoruz. Yöresel ürünlerimiz ulusal fuar ve YÖREX ile uluslararası bir fuar kapsamına dönüşüyor” dedi. TOBB’un istisnai bir kuruluş olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Biz vermiş olduğumuz hizmetlerden bir kuruş almayız. Çoğumuz harcırah bile almayız, cepten gider, işinden gider, eşinden, çocuklarından gider. Dostlarından gider. Bunların hepsinden fedakârlık ederiz. TOBB Türkiye’deki ticaret ve sanayi hayatının gelişmesi için emek veriyor” dedi. Törende ödül alanlardan daha fazla başarı beklediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Siz zengin olasınız ki, Türkiye zengin olsun. Hiç kimsenin onların yatırım yapmasına kazanmasına gözümüz düşmesin, kıskançlık etmeyelim. Bu töreler de onları teşvik etmeleri anlamında önemli. Daha fazla kazanmaları, ihracat yapmaları vergi ödemeleri için yapıyoruz. Siz kazanacaksınız ki yatırım yapabilin, işsizliği azaltalım, istihdam yaratabilelim” dedi.
Antalya iş yapabilmenin umudu
Antalya’da şirket açma oranının yüzde 34 olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, Antalya’nın iş yapabilmenin ve para kazanabilmenin umudu olduğunu ifade etti. Hisarcıklıoğlu “Antalya’da iki tane istatistiki rakam var. Antalya geleceğe nasıl bakıyor. Bir tanesi geleceğe duyulan umut. Biz TOBB olarak şirket istatistikleri tutuyoruz. Yani yeni açılan şirketlerin sayısını istiyoruz. Bir önceki yılla mukayese ettiğimiz zaman açılan şirket sayısı bir önceki yıla göre yüzde 18 artmış. Antalya’da bu oran yüzde 34 oldu. Antalya iş yapabilmenin, para kazanabilmenin umudu. Antalyalı da daha fazla. Türkiye’de şirket açma oranı yüzde 18 artmışsa yüzde 34 Antalya’da gerçekleşmiş. Türkiye’de protesto olan senet oranı bir önceki yıla göre yüzde 9 artmış. Yani enflasyonun altında, Türkiye için iyi bir rakam. Antalya’da bu rakam yüzde 7. Antalya’nın borcuna ne kadar sadık olduğunu gösteriyor. Sigortalı çalışan sayısı itibariyle baktığımız zaman Türkiye’de sigortalı çalışan sayısı bir önceki yılın ilk 8 ayı itibariyle yüzde 5 artış olmuş. Ama Antalya’da yüzde 8 artmış. Bu Antalya’nın güzel olan rakamları” ifadelerini kullandı. Antalya’nın ihracatta Türkiye ortalaması üstüne çıkamadığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Türkiye ihracatını yüzde 6 artırırken Antalya bir önceki yılla aynı kalmış. Burada ben sıkıntılı olan her şeyi söylemek durumundayım. Burada sıkıntı var. İhracatı destek için yeni bir hamleye ihtiyaç var. Tüm Türkiye’nin var” dedi.
G20 zirvesi Antalya için önemli
Antalya’nın uluslararası bir marka olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Antalya’da düzenlenecek olan G 20 zirvesinin bu markaya daha fazla değer katacağını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “2015 yani önümüzdeki haftadan sonra Türkiye son bir aydır G 20’ye Türkiye ev sahipliği yapacak. G 20 nedir. Dünyanın gelişmiş 20 ekonomisini kapsayan ülkelerin liderleri. Yani dünya ekonomisinin 3’te 2’si. Dünya ekonomisinin 3’te 2’sine Türkiye bir yıl boyunca başkanlık yapacak. Türkiye tarihi boyunca böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmadı. İlk defa böyle bir fırsat ayağımıza gelecek. Sadece 2 gün süren bir NATO zirvesi yapmıştık. Bu tam bir yıl boyunca dünyanın ekonomisinin gündemini ortaya koyan ülke Türkiye olacak. Ve sadece o ülkelerin liderleri değil o ülkelerin iş dünyasının liderleri, bütün o ülkelerin en önde gelen işadamları, yurtdışında yatırım yapan ihracat ithalat yapan şirketler. Akademik dünyayı kapsayan düşünce kuruluşları, sendikalar. 20 ülkelerin sendikacıları gelecekler. Uluslararası alandaki sıkıntıları tartışacaklar. Ama bunun nihai zirvesi nerede gerçekleşecek. Antalya’da. İş dünyasıyla yaklaşık bine yakın katılımcıyla beraber burada liderleri bir araya getireceğiz. Antalya zaten uluslararası bir marka. Uluslararası markaya daha büyük katma değer sağlayacak bir etkinliğe inşallah Antalya ev sahipliği yapacak” dedi.
En büyük sıkıntı çeklerle ilgili
Türk iş dünyasının sıkıntılarının olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Türk iş dünyası olarak sıkıntılarımız oluyor. Bunlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Anket yapıyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan biri çeklerle ilgili sıkıntılarımız, devam ediyor. Bununla ilgili Başbakan yardımcımızla beraber bir çalışma başlattık. Çek ödemesine, sigorta getirecek karekod geçilmesine yönelik bir çalışma. Çek iki türlü olacak. Karekodluysa çekiniz ben size bir çek verdiysem benimle ilgili her türlü bilgiyi görebileceksiniz. Çekimle ilgili sorun yaşamış mıyım, kredi kartı, doğalgaz borcumuzu ödüyor muyum bankaların bizim her şeyimizi karekodla ilgili çalışmalar yakın zamanda bitecek. Bankalar birliği ile başbakan yardımcımız arasında. Risk alıyorsak ilelebet risk almış olacağız. Bilerek risk almış olacağız” dedi. Devletten Türk özel sektörü olarak, rakipleriyle eşit şartlarla rekabet ettirilme talebini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Eşit şartlarla rekabet etmediğimiz konulardan biri istihdam üzerindeki vergi yükü. Bu konuda dünya şampiyonuyuz. Bir işçimizin cebine 100 lira giriyorsa işveren olarak bana maliyeti 180 lira. Bu kapsamda dünya ile bir numarayız. İstihdam üzerindeki vergi yüklerinin bir an önce azaltılması lazım. Rakiplerimizle daha iyi yarış yapabilmek için bu gerekiyor” dedi.
‘Baba oğluna yapmaz’
Nitelikli eleman sorunu yaşandığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, devletin desteğiyle işverenlere nitelikli eleman yetiştirdiklerini ifade ederek, “Baba oğluna yapmaz” dedi. Konuşmalarını sürdüren Hisarcıklıoğlu, “İşverene istediği nitelikte eleman bulamıyor. En büyük derdimiz bu. Çalışma Bakanlığı, Milli Eğitim, TOBB hep birlikte bir iş birliğine gittik. İnsanlara meslek edindirme kurslarına başladık. Nitelikli işi bilen adam arıyorsun. Odaya müracaat ediyorsun. Mesleği olmayan kardeşlerimize diyoruz ki şu nitelikte eleman aranıyor bu işe girmek istiyor musun diyoruz. Evet derse 3 ay eğitime tabi tutuluyor. Bu eğitimi alırken günlük 25 lira ve sigorta. Baba oğluna yapmaz. 3 ay bitti ondan sonra soruyoruz sen resepsiyonist istiyordun değil mi 3 ay eğitim aldı, 3 ay da sende çalışsın. Bana maliyeti var mı diyor yok. Yine 25 lira almaya devam ediyor sigortası da devam ediyor. Sertifikayı aldığı zaman diyoruz ki alma mecburiyetin yok ama yanında bir de çikolata veriyoruz. İstihdam üzerindeki vergi yükünün yüzde 18’ini ödemiyorsunuz. Burada direk cebinize girecek para hem nitelikli eleman hem de istihdam üzerinde teşvik yok, istihdam üzerindeki vergileri indirtemiyoruz, ama yüzde 18’lik vergi yükünü indirtiyoruz. Zaman zaman soruyorlar ya odalar ne iş yapıyor. Bu işi yapıyor. Devletimizle işbirliği içerisinde size nitelikli eleman yetiştiriyoruz. 4,5 yıla kadar istihdam üzerindeki vergi yükünü ödemiyorsunuz” dedi.
Antalya için hem risk hem fırsat
Petrol fiyatının düşmesine bir yandan sevindiklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Kaynaklarımız enerjiye gidiyor. Doğalgazın fiyatının düşmesinden memnunuz. Ama Antalya gibi bölgelerde de risk unsuru. İhracatımızın en önemli pazarı Rusya. Öteki taraftan turizm getirisi itibarıyla birinci Ruslar. Paraları devalüe olduğu zaman gelirleri yaklaşık yüzde 50 düştü. Bu bizim için bir risk, aynı zamanda bir fırsat. Rusya Devlet Başkanı Putin Türkiye’ye geldi. ‘Doğalgaza yüzde 6 indirim’ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ‘yetmez’ dedi. Tam da fırsatı. Müthiş bir ekonomik ambargo üzerindeyken. Rusya’nın Türkiye’den yaptığı tarım ürünleri ithalatındaki gümrük vergileri düşürülmelidir. Muhakkak buna yönelik olarak hükümetimize, siyasetçilerimize Antalyalıların bu derdini anlatması lazım. Türkiye’den gıda ürünü temin edilmesi noktasında Putin’in talimatı var” dedi. Oteller üzerindeki istihdam üzerindeki vergi yükünü kış sezonundan alınması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Turizm sektöründe. Yetiştirdiğimiz bildiğimiz elemanı 5 ay çıkarttığınız zaman bu eleman 5 ay sonra gelir mi gelmez mi. Ben 5 ay bunun maaşını vereceğim. Ama isteğimiz şu istihdamın üzerindeki vergi yükünü ölü sezonda almayın. Bunda iki taraf da kazanacak. Çünkü devletin işsizlik fonundan para ödemesine gerek kalmayacak. Çalışma Bakanlığını ile Turizm Bakanlığını bu konuda buluşturamadık” dedi.
Hızlı tren bir müjde
Hisarcıklıoğlu, Antalya’ya yapılacak hızlı trenin Antalyalılar için bir müjde olduğunu söyledi. Yapısal reformları son 6 yılda unutulduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin seçim sarmalına girdiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, “Hiçbir siyasetçi kim olursa olsun. En iddialısını getirsen seçim dönemi yapısal reform olmaz. Ben bunu 2010’da bu kürsüden söyledim. Türkiye bir seçim sarmalı yıllarına giriyor 2015 yılına kadar. Seçim sarmalındayız. Yapısal reformları kendisini sevmem ama Lenin’in güzel bir sözü var. Sürekli devrim diyor. Sürekli devrim gibi sürekli reform. Kurumlar vergisi bizim göremeyeceğim bir noktaya indi. Yüzde 20’ye indi. Gelen her yabancıya anlatıyorum. Rusya bugün diz çöküyorsa ekonomisinden dolayı çöküyor. Türkiye’nin yapısal reformlarını kesinlikle ıskalamaması lazım. Bu 77 milyon için şart. Sayın Başbakan bir ve ikiyi açıkladı. 2015 seçimlerden sonraki Türkiye’nin yol haritasını koyuyor ortaya ve biz bunu destekliyoruz. Türkiye yapamadığından dolayı Türkiye seçimler müsaade etmediği için son 6 yıldır 10 bin dolara çıkıldı. İnşallah 2015 seçimlerinden sonra biz bunu yapacağımıza inanıyorum. 2008 krizinin katkısı var ama yapamadıklarımız da var. 2015’seçimlerinden sonra Türkiye’de 4 yıl seçim yok müthiş bir de avantajımız var yani” diye konuştu.
Ulaşım kötü
ATSO Başkanı Çetin Osman Budak , “Teknolojik gelişmeyle birlikte gelişen dünya hızla robotlaşmaya doğru gidiyor. Akıllı fabrika ve akıllı kentler dönemine giriyoruz” dedi. Türkiye’nin ekonomi olarak dünyanın 17. sırasında olduğunu söyleyen Budak, kişi başına düşen gelirde ise 67’inci sırada olduğumuzu belirtti. Budak, “Eğitim kalitesinde 45’inci sıradayız. Gelir dağılımında OECD ülkesi arasında son sıralardayız. Son 20 yılda 1 milyon seviyesinde kurumsal şirketimiz var. Bireyselde en azından Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında sayımız fazla. Yenilikçi bir ekonomiye geçemiyoruz. Artık şirketlerimizi ortaklıklarla büyütmek, ticaretimizi geliştirmek, markalaşmak ve yenilenmek zorundayız” dedi. Türkiye’ye hava yoluyla gelen turistlerin yüzde 44’ünün Antalya’ya geldiğine dikkati çeken Budak, ulaşım alt yapısının ise kötü olduğunu söyledi. “Türkiye’deki geceleme sayısının üçte ikisi Antalya’dadır. 6 milyon 350 bin ton bitkisel üretim yapılıyor. Antalya’nın turistik yatak enflasyonundan tartışılması gerekiyor. Antalya bu yıl yine teşvik vergilerinde yine en fazla teşvik vergisi alan kenttir. Antalya’da 550 binin üzerinde yatak var. Ulaşım alt yapımız son derece kötü. Doğal çevreyi koruyamıyoruz. Birinci sınıf tarım arazileri yapılaşma altında inliyor” dedi.
‘Antalya Tanıtım AŞ’nin kurulması’
Türkiye’nin reform sürecine girmesi gerektiğini söyleyen Budak, “Türkiye iş yapma kolaylığı acısından 55. sırada. Girdi maliyetimiz oldukça yüksek. Ücret üzerindeki vergi yükü nedeniyle asgari ücretli geçinemiyor Asgari ücret üzerindeki verginin kaldırılması lazımdır. Reformlar yapılmadan arzuladığımız gelişmeyi yapamayız. Yapısal sorunları mutlaka çözmek zorundayız. Türkiye ciddi bir reform sürecine hiç beklemeden seçimler beklenmeden geçmek zorundadır. İnşaat büyümesinden teknolojik büyümeye geçilmelidir. Güçlü bir ilerleme dönemine gireriz bu reformlar yapılırsa” diye konuştu. Antalya’nın ihracatının yüzde 30’unu Rusya ile yaptığını kaydeden Budak, “Pazarımızı çeşitlendirmek zorundayız. Tek pazara bağımlık bazı sorunlar doğurabilir. Bu açıdan da Antalya Tanıtım AŞ’nin kurulması gerekir. Son 4 yıldır turizmde bir durgunluk var. Rusya ile büyüdük. Bu yıl Ekim ve Kasım aylarında Rusya ile yüzde 35 eksi yazdı. Bu aylarda çok az sayıda turist ağırlıyoruz. 130 -150 bin rakam. Artık hiç durmadan tanıtım ve yatırım yapmalıyız. Rusya ile ofset anlaşma ile desteklenensi gibi çözümler üretilebilir. Sadece turizm açısından, tarım açısından bakıldığında yüzde 30 Rusya pazarına bağımlıyız. İhracat durduğu zaman bizim kalan malı iç piyasamız çekmiyor. Rusya pazarı önemli ama diğer pazarların da çalışılması lazım. Şimdi Avrupa pazarında da sıkıntılarımız var” şeklinde konuştu.
Otel köy buluşması
ATSO olarak turizmin çeşitlendirilmesi noktasında yaptıkları çalışmadan bahseden Budak, “Antalya’da 500 köy var, 500 otel var. Bu otelleri köylerle buluşturmak istiyoruz. Proje çalışmaları tamamlandı. 2015 senesinde bir pilot örnek köyle örnek oteli buluşturacağız. Örnek bir çalışmamız var. Pilot bir köyde deneme yapacağız. Her domatesin üzerine sticker ve kasasına sticker yapıştırmak üzere logolar hazırlandı. Ayrıca kırsal turizmle de ilgili bir kanun gerekiyor” dedi. Antalya’da da iş yeri enflasyonun devam ettiğini söyleyen Budak “Zincir mağazalar, bakkaldan daha fazla yayılıyor. Bu bana göre sosyal yaşamı da etkiliyor. Esnaf sosyal yaşamın en değerli parçasıdır. Bu değerli halka maalesef kopmak üzeredir. Ticaretle ilgili kanunu hala piyasalar bekliyor” diye belirtti. Konuşmaların ardından iştirakçileriyle TOBB Antalya Fen Lisesi’nin yapımı protokolü imzalandı. Gecede UMEM mesleki ve yeterlilik belge töreni de yapıldı. Halil FİDAN
İŞTE ÖDÜLLER
2013 Yılı Gelir ve Kurumlar Vergisi
2013 Yılı Gelir Vergisi (Ticari Kazanç): Yılmaz Turgan, Mehmet dikmen, Şakir Turgut
2013 Yılı Gelir Vergisi (MSİ-GMS): İzzet Münir Uzun, İbrahim Şencan, Güngör Ahmet Yitmen
2013 Yılı Kurumlar Vergisi: Fraport IC İçtaş Antalya Havalimanı, Güneş Ekspres Havacılık, Yüksel Tohumculuk
Temsilcilikler Gelir ve Kurumlar Vergisi Birincileri:
Gelir Vergisi: Akseki-Mehmet Çetintaş, Kemer-Zülfükar Ali Arslan, Elmalı-Zühtü Koloğlu, Gazipaşa-Ali Oğuz, Korkuteli-Yaşar Sancaktar, Serik-Havva Erdoğan
Kurumlar Vergisi: Akseki-Gökçe Nakliyat, Kemer-Antalya Yaşam Hastaneleri, Elmalı-Sarıoğlu Otomotiv, Gazipaşa-Aşur Yıldırım Nakliyat, Korkuteli-SMS Ersanlar, Serik-Nunhems Tohumculuk
2013 Yılı Döviz Kazandırıcı Hizmetler
Seyahat Acenteleri: Alkan Grup, Yaren Turizm, Tartur
Konaklama Tesisleri: Cömertoğlu Otelcilik, Fine Otel, FSP Turizm
İhracat Döviz Geliri: Adopen, Kırcılar-Mondial, AGT
Yaş Sebze-Meyve İhracatı: MGT Tarım, Renezoğlu Tarım, Meykon
Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatı: Çiçekçiler Birliği, Fleurantalya, Likya Fide
En Fazla İstihdam Sağlayan İlk 3 Firma: Fine Otel, Güneş Ekspres, Galeri Kristal
Türkiye’nin İlk 500 Sanayi Kuruluşu Arasında Yer Alan Firmalar: Adopen, AGT, Yörükoğlu
Türkiye’nin İkinci 500 Sanayi Kuruluşu Arasında Yer Alan Firmalar: Ekiciler, Antalya Enerji.