Slogan atarak yürüdüler
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK, KESK ve Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme Antalya Gazeteciler Cemiyeti ile CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan ve Tayfur Süner de destek verdi. Eyleme, gazeteci Ahmet Şık'ın annesi Fatma Şık ile Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi kardeşi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık da katıldı. Kalekapısı'nda toplanan gazeteciler ve meslek odalarının temsilcileri Attalos heykeli önüne kadar ''Ahmet Çıkacak, Yine Yazacak'', ''Ahmet, Nedim Onurumuzdur'' sloganları atarak yürüdüler.
Basılmamış kitap
Burada basın açıklamasını okuyan ÇGD Akdeniz Şubesi Başkanı Bünyamin Tokmak, Türkiye'de gazetecilere yönelik baskıların, basılmamış kitapları hatta dijital ortam kayıtlarını da hedef almaya başladığını belirtti. Ahmet Şık'ın basılmamış kitabına açılan yok etme savaşının, Türkiye'de sadece gazetecilerin değil, düşünen ve yazan herkesin susturulduğu karanlık bir ortamın hazırlandığını gözler önüne serdiğini savunan Tokmak, bu operasyonun, Ahmet Şık'ın ''İmamın Ordusu'' adını vermeyi düşündüğü kitabını basma kararı bile almamış yayınevindeki arama ile sınırlı kalsaydı dahi kabul edilemez bir ifade ve basın özgürlüğü ihlali olduğunu savundu.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK, KESK ve Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme Antalya Gazeteciler Cemiyeti ile CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan ve Tayfur Süner de destek verdi. Eyleme, gazeteci Ahmet Şık'ın annesi Fatma Şık ile Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi kardeşi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık da katıldı. Kalekapısı'nda toplanan gazeteciler ve meslek odalarının temsilcileri Attalos heykeli önüne kadar ''Ahmet Çıkacak, Yine Yazacak'', ''Ahmet, Nedim Onurumuzdur'' sloganları atarak yürüdüler.
Basılmamış kitap
Burada basın açıklamasını okuyan ÇGD Akdeniz Şubesi Başkanı Bünyamin Tokmak, Türkiye'de gazetecilere yönelik baskıların, basılmamış kitapları hatta dijital ortam kayıtlarını da hedef almaya başladığını belirtti. Ahmet Şık'ın basılmamış kitabına açılan yok etme savaşının, Türkiye'de sadece gazetecilerin değil, düşünen ve yazan herkesin susturulduğu karanlık bir ortamın hazırlandığını gözler önüne serdiğini savunan Tokmak, bu operasyonun, Ahmet Şık'ın ''İmamın Ordusu'' adını vermeyi düşündüğü kitabını basma kararı bile almamış yayınevindeki arama ile sınırlı kalsaydı dahi kabul edilemez bir ifade ve basın özgürlüğü ihlali olduğunu savundu.