Antalya Ticaret Borsası (ATB)'nin Mayıs ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan başkanlığında gerçekleşti. ATB Ali Çandır, toplantıda Finike’de taş ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan 9 Mayıs’ta öldürülen Ali Ulvi-Aysin Büyüknohutçu çiftini anmayı ihmal etmedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir' sözünü hatırlatan Çandır, toprağını, suyunu, havasını, dağını ve taşını kullandığımız kentin eşsizliğini, torunlarımıza nasıl bir miras bırakmamız gerektiğini vasiyet etmiştir Atatürk” dedi. Göreve geldikleri günden itibaren temel düsturun bu mirası sahiplenmek olduğunu belirten Çandır, “Tabii ki kentimiz için bu sahiplenmeyle çalışan sadece biz olmadık. Antalya’da bu düsturla sahiplenen kurumlar ve kişilerle de her zaman birlikte hareket ettik. Hunharca katledilen değerli Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi, tam da size sözünü ettiğim düsturu kendisine hayati görev edinmiş Antalya aşıklarıydı. Rahmetli Ali ağabeyin ve eşinin Antalya ve Finike için yaşadığı endişelerin ve korkuların hiç birinin gerçekleşmemesi uğruna aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Tasarı endişe verici
Sanayi, Ticaret, Enerji Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nun gündemindeki zeytinlik, mera ve kıyıların imara açılmasını öngören Üretim Reform Tasarısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çandır, “Tasarıya iktidardan muhalefete, sanatçılardan üreticilere toplumun her kesiminden itirazlar yükseliyor. Özellikle zeytinlikleri tehdit eden bu tasarı bizleri de endişeye sevk ediyor. Meclis gündemine defalarca getirilen ve her defasında reddedilen düzenlemeyi zeytinciliğin idam fermanı olarak görüyoruz. Bu ısrarı anlamakta zorluk çekiyoruz. Komisyon üyelerinin bu yanlıştan döneceğini düşünüyor, dönülmezse de Gazi Meclisimizin genel kurulda bu yanlışa dur diyeceğine inanıyoruz. Gerekçesi ne olursa olsun, tarım topraklarımızı ve zeytinliklerimizi tehdit eden her türlü girişimin karşısında olduğumuzu bir kere daha ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
Tarımda seferberlik şart
Çandır, tarımda seferberliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Tarımda seferberlik çağrısının diğer amacının tarımsal üretim ve ticaretle uğraşan insanları ithalat sopasıyla ve zaptiye tedbirlerle terbiye etme veya fırsatçılık suçlamasıyla hizaya getirme kolaycılığından vazgeçmeyi sağlamaktır. Her sektörde olduğu gibi tarımda da kötü örnekler olabilir” diye konuştu. Çandır, devletten beklentilerini de sıralayarak, “Birincil beklentimiz, bütün sektörü töhmet altında bırakan ve sektöre hak etmediği itibar kaybı yaşatan uygulamalar yerine, bunları titizlikle ayıklayan bir uygulamaya gidilmesidir. Böylece mevsimsel etkilerden kaynaklanan arz talep dengesizliğinin yarattığı doğal fiyat hareketliliğinin dışında hareket edenleri ayıklamak daha somut ve kolay olacaktır. Bu beklentimiz, hayati derecede önem taşımaktadır. Çünkü doğrudan sektörel itibarımızı zedelemektedir” dedi. Çandır, Ramazan ayında tarım ürünleri ve gıda ürünlerinin fahiş fiyatlarla satıldığı ve tüm sektörün fırsatçılık yaptığı gibi oluşturulan algıdan da rahatsız olduğunu vurguladı.
Esra ALTUNKES