Antalya Haberleri

Gürcistan lezzeti Kaleiçi’nde tanıtıldı

Sommelier Murat Dedeoğlu ve Ferdi Efecik’ten Gürcistan şaraplarının sunumu Kaleiçi’nde gerçekleştirildi. Etkinlikte, dünyanın en eski şarap üretim yöntemlerinden biri olarak kabul edilen kvevri tekniğiyle üretilen şarapların özellikleri, üzüm çeşitleri ve Gürcistan bağcılığının tarihsel serüveni detaylı şekilde anlatıldı

Abone Ol

Antalya’nın tarihi Kaleiçi bölgesinde yer alan Grace Lounge, önceki akşam Gürcistan şarap kültürünü odağına alan özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Şarap sektörünün deneyimli isimleri sommelier Murat Dedeoğlu ve sommelier Ferdi Efecik, Gürcistan’ın 8 bin yıllık şarap geleneğini yansıtan seçkin örnekleri katılımcılarla buluşturdu. Etkinlikte, dünyanın en eski şarap üretim yöntemlerinden biri olarak kabul edilen kvevri tekniğiyle üretilen şarapların özellikleri, üzüm çeşitleri ve Gürcistan bağcılığının tarihsel serüveni detaylı şekilde anlatıldı. Davetliler, farklı bölgelerden getirilen özel şarapları tadarken aynı zamanda üretim süreçlerine dair profesyonel bilgiler edinme fırsatı buldu. Grace Lounge’un sıcak atmosferinde gerçekleşen tadım etkinliği hem şarap meraklılarına hem de gastronomi profesyonellerine keyifli ve öğretici bir akşam yaşattı. Dedeoğlu ve Efecik, benzer kültürel tadım etkinliklerinin devam edeceğini belirterek katılımcılara teşekkür etti.

Tadım yolculuğu

Dünya şarap tarihinin en eski duraklarından biri olan Gürcistan, 8 bin yıla dayanan geleneksel üretim kültürüyle dikkat çekiyor. Rioni Nehri kıyılarında sisli bir Ekim sabahında başlayan bu kadim yolculuk, Kolşis efsanelerinden Jason’ın Altın Post’u arayışına kadar uzanan zengin bir geçmişi içinde barındırıyor. Bugün birçok dilde kullanılan ‘wine, vin, vino’ kelimelerinin kökeninin dahi Gürcüce ‘Ghvino (gvino)’ sözcüğüne dayandığı kabul ediliyor. Gürcistan Ulusal Müzesi ile Toronto Üniversitesi’nin Kakheti bölgesinde yürüttüğü ortak arkeolojik çalışmalarda, Neolitik döneme ait kil kaplarda bulunan üzüm çekirdekleri, ülkenin şarapçılık tarihinin sanılandan çok daha eski olduğunu kanıtlıyor.

Toprağın altındaki sır

Gürcistan’ın şarap serüveninde en önemli duraklardan biri, toprağın altında gömülü dev testileriyle (qvevri) ünlü Gadachrili Gora. Antik dönemde Yunanlıların pithos, Romalıların dolium adını verdiği bu çömlekler, Gürcü geleneğinde binlerce yıldır şarabın fermente edildiği kutsal kaplar olarak kabul ediliyor. Üzüm hasadı ise başlı başına bir ritüel niteliği taşıyor. Aile büyüklerinin üzümü ayaklarıyla ezmesi, qvevri kaplarının doldurulması ve aylar süren doğal fermantasyon, Gürcü şaraplarının kendine özgü karakterini meydana getiriyor. Bahar aylarında açılan testilerden yükselen yoğun aroma, bu sürecin en özel anlarından biri olarak nitelendiriliyor.

Bir yaşam kültürü

Fermantasyon sürecinin tamamlanmasının ardından düzenlenen Keipi, Gürcistan’da toplumsal bir şölen olarak kabul ediliyor. Bir ‘şölen şefi’nin yönetiminde ilerleyen bu ritüelde, geleneksel yemekler, uzun sohbetler, iğneleyici mizah ve şarkılar eşliğinde kadehler kaldırılıyor. Keipi’nin en dikkat çeken geleneği ise kadehte kalan son damlaların toprağa dökülmesi. Bu ritüel, Gürcüler arasında ‘Düşman çok olmazsa kahraman nasıl olunur?’ sözüyle sembolleşerek kültürel bir anlam taşıyor.

8 bin yıllık miras

Karadeniz kıyılarından Kafkas Dağları’nın 5 bin metreyi bulan zirvelerine uzanan Gürcistan, farklı iklim ve toprak çeşitliliğiyle geniş bir terroir zenginliğine sahip. Ülkede öne çıkan başlıca şarap bölgeleri şöyle: “Kakheti, Kindzmarauli, Mukuzani, Tsinandali, Khvanchkara.” En bilinen üzüm çeşitleri ise şöyle sıralanıyor: “Beyaz üzümler: Rkatsiteli, Mtsvane. Kırmızı üzümler: Saperavi, Ojaleshi. Rkatsiteli.” Saperavi ve Ojaleshi: Gürcü Şaraplarının Yıldızları Rkatsiteli: Yüksek asiditesi ve altın sarısı tonlarıyla öne çıkan bu beyaz üzüm, kayısı ve nektarin aromalarıyla tanınıyor. Saperavi: Gürcistan’ın en popüler kırmızı üzümü olan Saperavi, siyah meyve aromaları ve baharatlı yapısıyla uluslararası alanda güçlü bir konuma sahip. Ojaleshi: Batı Gürcistan’a özgü bu nadir üzüm türü, ağaçlara sarılarak büyümesiyle dikkat çekiyor. Kiraz ve böğürtlen aromalarıyla dengeli bir içim sunuyor. Gürcistan’da şarap yalnızca bir içki değil; tarih, aile bağları, gelenek, mitoloji ve misafirperverliğin birleştiği bir yaşam felsefesi olarak görülüyor. Ülkenin meşhur sözü bu kültürün özünü yansıtıyor; ‘İnsan şarabı neden satar ki? Şarabı satıp daha değerli ne alınabilir?’ Kadim qvevri geleneği, benzersiz üzümleri ve köklü misafirperverlik kültürüyle Gürcistan, bugün hâlâ dünyanın en özgün şarap coğrafyalarından biri olarak görülmeye devam ediyor.