Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Antalya Şubesi memurların iş bırakması üzerine Uncalı Mezarlığı’nda “Memur ve memur emeklisi ölmüştür” diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. İlginç sloganın nedenini açıklayan şube başkanı Hilmi Taner, “Eylem yeri olarak özellikle burayı seçtik. Çünkü bu güne kadar Defterdarlık önünde, Kapalıyol’da, İl Milli Eğitim Müdürlüğü (MEM) önünde çok eylem yaptık. Bu kez ise burada Uncalı Mezarlığı önündeyiz. Çünkü devletin memuru ve memurun emeklisi öldü. Bizi yönetenlerin daha çok seveceği bir tabirle, bir ifadeyle anlatmak gerekirse, Arapça bir tabir vardır, ‘meyyiti müteharrik’ diye. Yaşadığımız tam da budur. Ne demek ‘meyyiti müteharrik’, Türkçesi ‘hareketli ceset’. Uzun bir süredir memur ve memur emeklisinin yaşadığı hayat aynen bu şekildedir” diye konuştu.
‘Memurun selası da okundu’
2026 ve 2027 yılları için yapılan zam teklifi ile memurda hareket de kalmadığını söyleyen Hilmi Taner, “Memur ve memur emeklileri adeta ceset durumuna sokuldular. En son Cuma günü gelen taban aylığa 1000 lira teklifi ile Çalışma Bakanı tarafından memur ve memur emeklisinin selası da okunmuştur. Şayet bu zam teklifleri aynen yasalaşırsa memur ve memur emeklileri için süreç tamamlanmış, dolayısıyla defin işlemleri başlamıştır. Onun için basın açıklamamızı buradan yapıyoruz. İktidarın, 6,5 milyon memur ve emekliyi yok sayması, bizlerle alay edercesine Toplu Sözleşme masasına getirdiği trajikomik zam teklifini protesto etmek için, HÜR-SEN olarak, tüm Türkiye'de, diğer sendikaların da katılımı ile iş bırakma eylemindeyiz. AK Parti iktidarı, ekonomik hayatımızı alt üst etmiş, TÜİK vasıtasıyla enflasyon rakamlarının manipüle edilmesine göz yummuştur. İktidar, ekonomik alandaki beceriksizliğinin tüm bedelini, memura, emekliye ve halkımıza ihale etmiştir. Bu kadar yüzsüz ve sorumluluklarını yerine getirmeyen bir iktidar görülmemiştir. Yoksulluk sınırının 89 bin TL, açlık sınırının 26 bin TL'ye ulaştığı ülkemizde, iktidarın, tüm memur ve emeklisine, 2 yıllığına, toplamda sadece yüzde 24 zam teklif etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Aklı ve vicdanı sağlıklı olan hiçbir iktidar kendini böyle bir duruma düşüremez” ifadelerini kullandı.
‘İktidar memura sırtını döndü’
Bu tekliflerden siyasi iktidarın, 2. zam teklifinde, taban aylığa 1000 TL, yani günlük 33 TL zam vaat ettiğini belirten Taner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Memuru yoksulluk sınırı, emekliyi açlık sınırı altında yaşamaya mahkum eden bu iktidar, anlaşılan memura, emekliye tam anlamıyla sırtını dönmüştür. Aileleriyle birlikte 25 milyonluk büyük bir kitleyi oluşturan memur ve emeklilerimiz bu iktidara elbette gereken cevabı verecektir. Siyasal iktidarın ekonomik tedbirden tek anladığı, dar ve sabit gelirlilerin, özetle halkın sırtına binmekten ibarettir. Ancak, ne memurlarımızın ne de emeklilerimizin bu yükü taşıyacak mecali kalmıştır. Son 5-6 yılda akıl almaz bir şekilde alım gücü düşmüş olan memur ve emeklilerimiz, insanca yaşayabilme kabiliyetini artık kaybetmiş haldedir. İsteğimiz gayet makuldür. Mademki alım gücümüz bu iktidarın ekonomik uygulamaları sebebiyle düştü, o halde omuzlarımızdaki bu yükü hafifletmek de iktidarın sorumluluğundadır. Her türlü beceriksizliği, öngörüsüzlüğü sahneleyecek, sonra kenara çekilip seyredeceksiniz. Öyle yağma yok! Biz nasıl görevimizi hakkıyla yapıyorsak, siz de iktidar olarak yapacaksınız. Biz halkız.”
Taleplerini böyle sıraladı
“Biz devlet memurları ve emekliler olarak, insanca yaşama hakkımızı talep ediyoruz. Pastadan çocuklarımıza, ailemize düşen payı istiyoruz. Kur Korumalı Mevduat hesaplarına 60 milyar doları nasıl ödediyseniz, memurun, emeklinin de taleplerini karşılayacaksınız. Memurlara verilen seyyanen zammın emekliliğimize de yansımasını istiyoruz. Emekli olduğumuzda, gelirimizin yarıya düşmesini istemiyoruz. Ayrıca, Cumhurbaşkanının söz verdiği gibi, yapılmış olan seyyanen zammın emeklilerimize de bir an önce yansıtılmasını istiyoruz. Söz vermediniz mi? Bu söz tutulmadığı sürece, iktidarın verdiği veya vereceği hiçbir sözün kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Vatandaşı aldatmak, verilen sözlerin üzerine yatmak siyaset yapmak mıdır? Yaptığımız bu eylem, oluşturduğumuz tepkiler son değildir. Mutlaka sonuç alacağız, artık şapka düştü, kel göründü. Yalanlarla oyalama devri sona ermiştir. Deniz bitmiş, kara görülmüştür. Demokratik haklarımızı bundan sonra da çekinmeden kullanacağımızı buradan ilan ediyoruz. İktidara söylüyoruz; ya zam teklifinizi revize ederek uygun bir rakama çekin, ya da ‘Hükümet zammını al başına çal!’ diyoruz.”