İHD Antalya Şubesi tarafından yapılan araştırmalarda yönetmeliğin uygulanmaya başladığı 2021 yılından bu yana en az 313 tutuklunun tahliyesinin engellendiğini belirtildi. Basın açıklamasını İHD Antalya Şubesi Eş Başkanı Ebedin Altınkaynak okudu. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 89. Maddesinde yapılan değişiklikle Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmeliğin 29/12/2020 tarihinde 31349 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Altınkaynak, “Yönetmelikle oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları 6 aylık periyotlarla tutukluların iyi halli olup olmadığını değerlendiriyor” diye konuştu.
'Tahliyeleri engelleniyor'
İHD Antalya Şubesi Eş Başkanı Ebedin Altınkaynak, 6’şar ve 3’er aylık periyotlarla 300’den fazla tutuklunun tahliyelerinin İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla engellendiğini ve bu engellemenin devam ettiğini belirtti. İHD tarafından tespit edilen 48 mahkumun bir veya birkaç kez infaz uzatma kararı akabinde tahliye edildiğini anlatan Altınkaynak, “Tahliyesi engellenen mahpusların 88’inin hasta mahpus listemizde olduğunu 42’sinin ise ağır hasta mahpus statüsünde olduğunu vurgulamak isteriz. Bu yönetmelik doğrultusunda kurulan kurullar, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunmakta, mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına karar vermektedirler” dedi.
'Kanunların geriye yürümezliği'
‘Geçmişe yürüme yasağı' ilkesine aykırı durumlar olduğunu hatırlatan Altınkaynak, “TCK'nın 7/1-2. maddesi suçun işlendiği tarihin esas alınması gerektiğini belirtmektedir. Anayasa'nın 38. maddesi gereğince, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren aleyhe hükümler sanık hakkında uygulanamaz. Bu yasak hukuk devleti ilkesini hayata geçiren ilkelerden bir tanesidir. Anayasa’da devletin hukuk devleti olarak nitelendirilmesine ve hukuk devletinin en temel ilkesinin ve güvencesinin 'kanunların geriye yürümezliği' ilkesi olmasına rağmen yapılan değişiklikle olağanüstü dönemlerde bile karşılaşmadığımız şekilde mahpuslar için doğrudan kanunlar geriye yürütülmektedir. ‘Kanunların geriye yürümezliği ilkesi’ uyarınca yasalar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki hukuki durumlara uygulanabileceklerinden, sonradan çıkan bir yasa, yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanmaz gerekçesine yer vermiştir” dedi.
'Soyut ve sübjektif yorumlar'
Altınkaynak, İdare ve Gözlem Kurulları’nın tutukluların iyi halli olup olmadığına karar verirken soyut ve sübjektif yorumlarda bulunduğunu ve siyasi mahpuslardan da pişman olduklarına dair beyan istediğini aktararak, “Bu kararlardan kaynaklı olarak yüzlerce politik mahpus denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakılmaktadır. Örneğin bir mahpusa kurul görevlileri tarafından yöneltilen politik bir soruya cevap vermediği için iyi halli olmadığı yönünde karar verilmiştir. Elektik ve suyu tasarruflu kullanıp kullanmamak, kütüphaneden kitap almamak, psikoloğa çıkmamak gibi hukuken geçersiz ve soyut gerekçeler öne sürülerek mahpusların tahliyelerine engel olunmaktadır” diye konuştu.
YILDIZ ÇİÇEK