Politika

"İşçilerde sendikalaşma oranı yüzde 14,02"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "İşçilerde sendikalaşma oranı yüzde 9,21 oranından 2025 yılı itibarıyla yüzde 14,02 seviyelerine yükseldi" dedi

Abone Ol

Bakan Işıkhan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) 50'nci Yıl Etkinlikleri Kapsamında Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre ve Sergi Merkezi'nde düzenlenen '1'inci Türkiye Buluşması Programı'na katıldı. Bakan Işıkhan, "50 senelik hak, adalet ve emek mücadelesinde tüm HAK-İŞ'li kardeşlerime; ülkemize, milletimize ve çalışma hayatına vermiş olduğu hizmetlerden ötürü şükranlarımı sunuyorum. Biz biliyoruz ki Türkiye bugünlere kolay gelmedi. Darbelerin gölgesine, vesayetin baskısına, ekonomik tuzakların üstüne basa basa geldi. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın iradesiyle, aziz milletimizin basiretiyle, duasıyla ve HAK-İŞ gibi teşkilatlarımızın dimdik duruşuyla geldi. Bizler de bu gerçekle son 23 yılda, her zaman emeğin ve alın terinin yanında olduk. Cumhuriyet tarihinin emek dostu olan en ileri politikalarını son 23 yılda biz hayata geçirdik. Çalışma hayatında istikrarın ve verimliliğin temel şartı güçlü bir örgütlenmedir. Örgütlenmenin en iyi yöntemi olan sendikacılık ile sendikalar hem emekçinin hakkını korur hem de üretim barışını teminat altına alarak üretimi de üretime katılımı da geliştirir" dedi.

'NOTER ŞARTI GİBİ MESELELERİ SADELEŞTİRDİK'

İşçilerde sendikalaşma oranının yüzde 9,21 oranından 2025 yılı itibarıyla yüzde 14,02 seviyelerine yükseldiğini belirten Bakan Işıkhan, "Noter şartı, prosedürel engeller, iş yeri tespiti gibi meseleleri sadeleştirdik. Toplu sözleşme süreçlerini daha öngörülebilir, daha düzenli ve daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturduk. Çalışma hayatında karar alma süreçlerinin odağına paydaşlarımızı da katarak, sosyal diyalog mekanizmalarını güçlendirdik. Son dönemde; Çalışma Meclisi, Üçlü Danışma Kurulu ve Kamu Personeli Danışma Kurulu gibi mekanizmaları yeniden çalışma hayatının merkezine aldık. Biz her zaman şunu söylüyoruz; işçi olmadan işveren olmaz, işveren olmadan üretim olmaz, üretim olmadan da güçlü Türkiye olmaz. Ve devlet, bu denklemin adaletini sağlayan ana eksendir. Bu eksende çalışma hayatımızı her alanda güçlendirmeye, emeğin hakkını korumaya; sosyal güvenliği daha adil, daha sürdürülebilir ve daha güçlü bir yapıya kavuşturmaya kararlıyız. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla; emeğin, üretimin ve sosyal adaletin yeni bir seviyeye taşınacağı güçlü bir dönemin başlangıcındayız. Şunu çok iyi biliyoruz; Türkiye, bugün her şeye rağmen büyümesini sürdüren, istihdamını artıran, üretim kapasitesini güçlendiren bir ülke haline geldiyse buna en büyük katkıyı sağlayan, bu salonda bulunan emekçi ve işçi kardeşlerimizdir. Ve yine işçilerimizin kutsal emekleri ve akıttığı alın teriyle Türkiye Yüzyılı; emeğin, üretimin, hakkın, adaletin, birlik ve beraberliğin yüzyılı olacaktır" diye konuştu.