Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Visa Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), 27 bankanın desteği ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) mevcut kapasitelerini artırmak ve yaşam döngülerini sürdürülebilir kılmak amacıyla ‘İşimi Yönetebiliyorum’ projesini hayata geçirdi. 200’e yakın KOBİ temsilcisinin katılımı ile Antalya’da başlayan ‘İşimi Yönetebiliyorum’ projesinin açılışında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Mukim Temsilci Vekili Claudio Tomasi, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel ve Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan konuşma gerçekleştirdi.
Rekabet üstünlüğü
‘İşimi Yönetebiliyorum’ projesinin eğitim programı, Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon ve Rekabet Odaklı Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlandı. Eğitim kapsamında KOBİ’lerin dijital dünyayı tanımaları, rekabet üstünlüğü elde edebilmek için doğru stratejileri oluşturabilecek gerekli donanımı kazanmaları sağlanacak. Gerçekleştirilecek eğitimlerde KOBİ’ler temel muhasebe, mali tablolar, mali analiz ve teknikleri, dijital pazarlama, e-ticaret, yenilikçi iş modelleri hakkında kapsamlı bilgi edinme şansı da bulacak. KOBİ’lerin desteklenmesi hedefiyle hayata geçirilen proje kapsamında pilot uygulaması Nisan ayında Adana’da başlayan ve Antalya ile ulusal tanıtımı gerçekleştirilen ‘İşimi Yönetebiliyorum’, yıl sonuna kadar Bursa, İstanbul, Mardin ve Denizli olmak üzere 4 ilde konferans ve eğitimler ile sürecek.
Dijitalleşen dünya
BAKSİFED Başkanı Abdullah Erdoğan, Antalya’nın Türkiye’nin en rekabetçi sekizinci ili olduğunu ifade ederek, “Günümüzde sürdürülebilir kalkınmanın yerelden başladığını ve kentlerin marka gücüyle, ülkelerinin rekabetçiliğine katkı yaptığı gerçeğini göz ardı etmeden hareket etmek zorundayız. Bu gerçekten hareketle öncelikle özel sektörün yetkinliğini, günümüz dijitalleşen dünyasına hazırlamak zorundayız” dedi. Erdoğan, ekonominin en kırılgan yapıları olan KOBİ’lerin dayanıklılığını artırmanın hem bölge hem de ülke için büyük önem taşıdığını hatırlatarak, “Bunu gerçekleştirmenin yolu da KOBİ’lerimizin öncelikle işini yönetebilmesini sağlamaktan geçiyor. Projenin yerel kalkınmayı ve rekabetçiliği geliştireceğine, işletmelerimize, dijital devrimin hız ve verimlilik esaslı yetenekler kazandıracağına inanıyorum” diye konuştu.
Uzun vadeli iş
Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel ise, TÜRKONFED, UNDP ile 27 bankanın desteğiyle başlatılan projenin KOBİ’lerin büyüme potansiyellerini gerçekleştirmeleri için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri kazanmalarına destek olacağını vurgulayarak, “Tüm dünyadaki şirketlerin yüzde 90’ını oluşturan, global ölçekteki istihdamın yüzde 50 ila 60’ını sağlayan KOBİ’ler global ekonomilerin itici gücü konumundalar. Bu ekosistemin önemli bir oyuncusu olan Visa dünya çapında 200’ü aşkın ülkede, 16 bin banka ve finansal kuruluş iş ortaklığında 3,4 milyar Visa logolu kartı 54 milyon iş yeri ile buluşturan bir ticaret ağını temsil ediyor. Sunduğumuz yeni nesil ürün ve çözümlerle ticaretin kolaylaşmasını sağlıyoruz. İşimi Yönetebiliyorum projesiyle KOBİ’lerin uzun vadeli planlama yapan, hedeflerini, performans göstergelerini belirleyen ve bunları bir iş geliştirme planı çerçevesinde takip eden bir yapıya sahip olmalarını sağlarken, hızla gelişen ve dijitalleşen ticaret dünyasına adapte olmaları için de gereken donanımı sağlamak istiyoruz. Visa olarak sadece bireylerin değil, işletmelerin de kolay ve güvenli bir şekilde ödeme alabilmesi ve ödeme yapabilmesi için bir güven sistemi işletiyoruz” dedi.
Geleceğin dünyası
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdiğine dikkat çekerek, “Günümüzün küresel rekabetçiliğinde, ülkelerin yanı sıra kentler, sektörler ve işletmeler kora kor bir yarış içinde. Hız ve verimlilik esaslı dijital dönüşüm süreci, bu yarışın belirleyici unsuru olurken, yerelde bunun belirleyici aktörü ise KOBİ’ler olacak gibi görünüyor. Bu yarışta Türkiye olarak, ekonomimizin dinamosu KOBİ’lerimizin, rekabetçilik gücünü, nitelikli insan kaynağı kapasitesini, yönetişimden üretim ve ihracata uzanan değer zincirinde, yüksek teknoloji kullanımı ile yüksek verimlilik ve yüksek katma değer yaratmalarını sağlamalıyız. KOBİ’lerimizin verimliliğini artırıp, dijital dünyayı doğru ve etkin okumalarını sağlayarak, geleceğin dünyasına hazırlamak, ekonomimizin, sürdürülebilirlik anahtarıdır” ifadelerini kullandı.
Kalkınma hedefleri
‘Ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon KOBİ bulunuyor’ diyen Turan, “Bu KOBİ’lerimizin yüzde 13’ü sanayi, yüzde 9’u tarım ve yüzde 51’i perakende-ticaret ile geri kalanı da diğer sektörler de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 900 bini potansiyel ihracatçı, 65 bini ise ihracat gerçekleştiren işletmelerden oluşuyor. İhracatta sürdürülebilirliği yakalayan ise 15 bine yakın firma söz konusu. Bunların da büyük bir bölümü KOBİ değil. Türkiye’de KOBİ’ler işletmelerin yüzde 99’unu, istihdamın yüzde 72’sini, katma değerin yüzde 54’ünü, ihracatın yüzde 55’ini, toplam cironun yüzde 62’sini, brüt yatırımların ise yarısını oluşturuyor. Bu veriler, KOBİ’lerimizin, Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olduğunu gösteriyor. O nedenle, yaklaşık 1 milyona yakın, ihracat yapma potansiyeli olan KOBİ’lerimizin yetkinliklerini ve kapasitesini geliştirmek, 4 farklı alanda kalkınma dinamiklerine destek sağlıyor” dedi.
Dijital çağın önemi
UNDP Mukim Temsilci Vekili Claudio Tomasi, dijital çağın önemine değinerek, “KOBİ’ler için yeni teknolojiler, piyasa verilerine ve müşterilere daha ucuza ulaşabilme, finansmana erişimde yeni yollar bulma ve daha hızlı tanınırlık ve saygınlık elde etme fırsatları sunuyor. Bu dönüşüme ayak uyduramayan firmalar dijital çağa da uyum sağlamakta zorlanacak. Dominant oyuncuların kontrolüne giren yeni piyasa şartlarında oluşan ‘platform ekonomisinin’ KOBİ’leri daha kırılgan hale getirdiği de dikkatten kaçırılmamalı. Bu ortamda iş dünyasında oluşacak ekosistemler, her ölçekten şirketin yeni teknolojilerle ve dijital dönüşümle uyum içinde evrilmesinde çok etkili olabilir. Bugün bu açıdan çok anlamlı bir işbirliği için bir aradayız. Bu işbirliği, uluslar arası ve ulusal bilgi birikimini ve kaynakları bir araya getirerek KOBİ’lerin eğitimi ve kapasitelerinin artırılması ile bugünün ve geleceğin ekonomisinin gerçeklerinin doğurduğu ihtiyaçları karşılamalarına yardımcı olacak” dedi.
Esra ALTUNKES
Rekabet üstünlüğü
‘İşimi Yönetebiliyorum’ projesinin eğitim programı, Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon ve Rekabet Odaklı Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından hazırlandı. Eğitim kapsamında KOBİ’lerin dijital dünyayı tanımaları, rekabet üstünlüğü elde edebilmek için doğru stratejileri oluşturabilecek gerekli donanımı kazanmaları sağlanacak. Gerçekleştirilecek eğitimlerde KOBİ’ler temel muhasebe, mali tablolar, mali analiz ve teknikleri, dijital pazarlama, e-ticaret, yenilikçi iş modelleri hakkında kapsamlı bilgi edinme şansı da bulacak. KOBİ’lerin desteklenmesi hedefiyle hayata geçirilen proje kapsamında pilot uygulaması Nisan ayında Adana’da başlayan ve Antalya ile ulusal tanıtımı gerçekleştirilen ‘İşimi Yönetebiliyorum’, yıl sonuna kadar Bursa, İstanbul, Mardin ve Denizli olmak üzere 4 ilde konferans ve eğitimler ile sürecek.
Dijitalleşen dünya
BAKSİFED Başkanı Abdullah Erdoğan, Antalya’nın Türkiye’nin en rekabetçi sekizinci ili olduğunu ifade ederek, “Günümüzde sürdürülebilir kalkınmanın yerelden başladığını ve kentlerin marka gücüyle, ülkelerinin rekabetçiliğine katkı yaptığı gerçeğini göz ardı etmeden hareket etmek zorundayız. Bu gerçekten hareketle öncelikle özel sektörün yetkinliğini, günümüz dijitalleşen dünyasına hazırlamak zorundayız” dedi. Erdoğan, ekonominin en kırılgan yapıları olan KOBİ’lerin dayanıklılığını artırmanın hem bölge hem de ülke için büyük önem taşıdığını hatırlatarak, “Bunu gerçekleştirmenin yolu da KOBİ’lerimizin öncelikle işini yönetebilmesini sağlamaktan geçiyor. Projenin yerel kalkınmayı ve rekabetçiliği geliştireceğine, işletmelerimize, dijital devrimin hız ve verimlilik esaslı yetenekler kazandıracağına inanıyorum” diye konuştu.
Uzun vadeli iş
Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel ise, TÜRKONFED, UNDP ile 27 bankanın desteğiyle başlatılan projenin KOBİ’lerin büyüme potansiyellerini gerçekleştirmeleri için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri kazanmalarına destek olacağını vurgulayarak, “Tüm dünyadaki şirketlerin yüzde 90’ını oluşturan, global ölçekteki istihdamın yüzde 50 ila 60’ını sağlayan KOBİ’ler global ekonomilerin itici gücü konumundalar. Bu ekosistemin önemli bir oyuncusu olan Visa dünya çapında 200’ü aşkın ülkede, 16 bin banka ve finansal kuruluş iş ortaklığında 3,4 milyar Visa logolu kartı 54 milyon iş yeri ile buluşturan bir ticaret ağını temsil ediyor. Sunduğumuz yeni nesil ürün ve çözümlerle ticaretin kolaylaşmasını sağlıyoruz. İşimi Yönetebiliyorum projesiyle KOBİ’lerin uzun vadeli planlama yapan, hedeflerini, performans göstergelerini belirleyen ve bunları bir iş geliştirme planı çerçevesinde takip eden bir yapıya sahip olmalarını sağlarken, hızla gelişen ve dijitalleşen ticaret dünyasına adapte olmaları için de gereken donanımı sağlamak istiyoruz. Visa olarak sadece bireylerin değil, işletmelerin de kolay ve güvenli bir şekilde ödeme alabilmesi ve ödeme yapabilmesi için bir güven sistemi işletiyoruz” dedi.
Geleceğin dünyası
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdiğine dikkat çekerek, “Günümüzün küresel rekabetçiliğinde, ülkelerin yanı sıra kentler, sektörler ve işletmeler kora kor bir yarış içinde. Hız ve verimlilik esaslı dijital dönüşüm süreci, bu yarışın belirleyici unsuru olurken, yerelde bunun belirleyici aktörü ise KOBİ’ler olacak gibi görünüyor. Bu yarışta Türkiye olarak, ekonomimizin dinamosu KOBİ’lerimizin, rekabetçilik gücünü, nitelikli insan kaynağı kapasitesini, yönetişimden üretim ve ihracata uzanan değer zincirinde, yüksek teknoloji kullanımı ile yüksek verimlilik ve yüksek katma değer yaratmalarını sağlamalıyız. KOBİ’lerimizin verimliliğini artırıp, dijital dünyayı doğru ve etkin okumalarını sağlayarak, geleceğin dünyasına hazırlamak, ekonomimizin, sürdürülebilirlik anahtarıdır” ifadelerini kullandı.
Kalkınma hedefleri
‘Ülkemizde yaklaşık 3,5 milyon KOBİ bulunuyor’ diyen Turan, “Bu KOBİ’lerimizin yüzde 13’ü sanayi, yüzde 9’u tarım ve yüzde 51’i perakende-ticaret ile geri kalanı da diğer sektörler de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 900 bini potansiyel ihracatçı, 65 bini ise ihracat gerçekleştiren işletmelerden oluşuyor. İhracatta sürdürülebilirliği yakalayan ise 15 bine yakın firma söz konusu. Bunların da büyük bir bölümü KOBİ değil. Türkiye’de KOBİ’ler işletmelerin yüzde 99’unu, istihdamın yüzde 72’sini, katma değerin yüzde 54’ünü, ihracatın yüzde 55’ini, toplam cironun yüzde 62’sini, brüt yatırımların ise yarısını oluşturuyor. Bu veriler, KOBİ’lerimizin, Türkiye ekonomisinin lokomotif gücü olduğunu gösteriyor. O nedenle, yaklaşık 1 milyona yakın, ihracat yapma potansiyeli olan KOBİ’lerimizin yetkinliklerini ve kapasitesini geliştirmek, 4 farklı alanda kalkınma dinamiklerine destek sağlıyor” dedi.
Dijital çağın önemi
UNDP Mukim Temsilci Vekili Claudio Tomasi, dijital çağın önemine değinerek, “KOBİ’ler için yeni teknolojiler, piyasa verilerine ve müşterilere daha ucuza ulaşabilme, finansmana erişimde yeni yollar bulma ve daha hızlı tanınırlık ve saygınlık elde etme fırsatları sunuyor. Bu dönüşüme ayak uyduramayan firmalar dijital çağa da uyum sağlamakta zorlanacak. Dominant oyuncuların kontrolüne giren yeni piyasa şartlarında oluşan ‘platform ekonomisinin’ KOBİ’leri daha kırılgan hale getirdiği de dikkatten kaçırılmamalı. Bu ortamda iş dünyasında oluşacak ekosistemler, her ölçekten şirketin yeni teknolojilerle ve dijital dönüşümle uyum içinde evrilmesinde çok etkili olabilir. Bugün bu açıdan çok anlamlı bir işbirliği için bir aradayız. Bu işbirliği, uluslar arası ve ulusal bilgi birikimini ve kaynakları bir araya getirerek KOBİ’lerin eğitimi ve kapasitelerinin artırılması ile bugünün ve geleceğin ekonomisinin gerçeklerinin doğurduğu ihtiyaçları karşılamalarına yardımcı olacak” dedi.
Esra ALTUNKES