28 Kasım-1 Aralık 2024 tarihlerinde Belek Titanic Otel'de düzenlenen 7. Uluslararası Medikal Estetik Kongresi, ileri teknolojiler ve medikal estetik sektöründeki yeniliklerin ele alındığı önemli bir etkinlik olarak dikkat çekti. Medikal Estetik Tıp Derneği (MESTDER) Başkanı Dr. Yasemin Savaş, Türkiye’nin estetik tedavilerde dünya çapında bir merkez haline geldiğini belirtti. Savaş, "Türkiye, sağlık hizmetleri ihracatında dünyada ilk 10’da, medikal turizmde ise ilk 5’te yer alıyor. Sağlık Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı’nın destekleriyle sağlık kuruluşlarının sayısı hızla artıyor. 2023 yılı itibarıyla yetkili sağlık kuruluşlarının sayısı 4.787’ye ulaştı. Sağlık turizmi gelirleri, 2003 yılında 203 milyon dolar seviyesindeyken, 2022’de 2,2 milyar dolara yükseldi. Ancak turist başına düşen gelir 1.663 dolarda kalıyor. Bu durum, Türkiye’nin daha düşük bütçeli medikal estetik hizmetleriyle tercih edilmesine bağlanıyor. 2024 hedeflerimiz ise 2 milyon sağlık turisti ve 3 milyar dolar gelir olarak belirlendi. Bu hedeflere ulaşmak için merdiven altı uygulamalara karşı mücadele etmeli ve halkımızı bilinçlendirmeliyiz" dedi.
‘Halk sağlığını tehdit ediyor’
Dr. Savaş, medikal estetikte yasal olmayan ürünlerin ve hekim olmayan kişilerin yaptığı merdiven altı uygulamaların ciddi sağlık riskleri doğurduğunu vurguladı. Bu tür uygulamaların yayılmasının halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Savaş, "Yasal olmayan yerlerde yapılan uygulamalar, enfeksiyon, kalıcı hasar ve hatta ölüm riski taşır. Medikal estetik hizmeti almak isteyen kişiler, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatı olan kurumları tercih etmeli ve işlemleri yalnızca uzman hekimlere yaptırmalıdır. Bu konuda farkındalık yaratmak için 0543 266 63 78 numaralı ihbar hattımızı devreye soktuk. Vatandaşlarımızın bu hatta ihbarlarda bulunarak merdiven altı merkezleri bildirmeleri, halk sağlığının korunması adına büyük önem taşıyor. Dernek olarak Sağlık Bakanlığı ile iş birliği içinde çalışıyor ve sektördeki bu tür tehditlerin önüne geçmek için mücadele ediyoruz” diye konuştu.
‘Gençler sosyal medyadan etkileniyor’
Medikal Estetik Hekimi Dr. Alp Mamak, gençler arasında medikal estetik uygulamalara olan talebin hızla arttığını, özellikle sosyal medyanın etkisiyle bu talebin ergenlik yaşlarına kadar indiğini ifade etti. Mamak, “18 yaşından önce estetik müdahaleler yapılmamalıdır. Bunun iki önemli nedeni var. Birincisi fiziksel nedenlerdir. Ergenlik dönemi, vücudun hala gelişim gösterdiği bir süreçtir ve bu süreçte yapılan müdahaleler, ileride doğal görünüme zarar verebilir. Cilt yapısı, yüz hatları ve vücut şekli ergenlik boyunca değişir, bu nedenle bu süreç tamamlanmadan yapılan uygulamalar kalıcı sorunlara yol açabilir. İkincisi ise psikolojik etkileridir. Genç bireyler, sosyal medya etkisiyle geçici güzellik trendlerine kapılabilir ve sağlıklı kararlar verme yetisine sahip olmayabilir. Bu da özgüven ve benlik algısı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Estetik müdahalelerin bilinçli bir şekilde ve doğru zamanda yapılması hem fiziksel hem de ruhsal sağlık açısından kritiktir” diye ifade etti.
‘Dudak dolgusu revaçta’
Medikal Estetik Hekimi Dr. Bora Özcan, dudak dolgusu uygulamalarının Türkiye’deki medikal estetik sektöründe yüzde 20 ila yüzde 30’luk bir paya sahip olduğunu ve bu oranın giderek arttığını ifade etti. Sosyal medyanın estetik anlayışını etkilediğini belirten Özcan, “Günümüzde orantılı yüz hatları, pürüzsüz cilt ve dolgun dudaklar gibi güzellik standartları sosyal medya sayesinde yaygınlaştı. Bu nedenle ameliyatsız estetik uygulamalara olan talep artıyor. Dudak dolgusu, minimal invaziv bir işlem olduğu için hızlı sonuç alınıyor ve popülerliği giderek artıyor. Bu işlemde genellikle hyaluronik asit bazlı dolgular kullanılıyor ve etkisi 6 ila 12 ay sürüyor. Dudak, estetikte aynı zamanda dişilik sembolü olarak görüldüğü için talep bu alanda yoğunlaşıyor. Ancak her medikal estetik işlemde olduğu gibi, dudak dolgusu da uzman ellerde ve yasal koşullarda yapılmalıdır. Halkımız bu konuda bilinçli olmalıdır" diyerek açıklamasını sonlandırdı.