Antalya'nın en değerli parkları, kamu binaları ve 5 yıldızlı otellerle, spor tesisleri ve 10 bin civarında konutun bulunduğu Meltem ve Bahçelievler mahalleleri ile Konyaaltı Beach Park'ı kapsayan yaklaşık 4 bin dönümlük arazi davalarında Arap Süleyman'ın mirasçısı olduğunu iddia eden isimler arasındaki 'gerçek-sahte mirasçı' davası önceki gün görüldü. Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki davaya, sahte mirasçılıkla suçlanan Hüsnü Yiğit ve avukatları ile karşı taraftaki Arap Süleyman'ın mirasçılarından Ahmet Helvacı adına avukatı Gülen Dokuzoğlu Can ile diğer müdahillerin avukatları katıldı.
İki ayrı Havva, mirasçılar arasında
Osmanlı döneminde 1800'lü yıllarda Antalya'da yaşamış Arap Süleyman'ın, 4 bin dönüme yakın arazinin üçte bir hissesine sahip olduğu belirtilen davada, mirasçılar arasında Arap Süleyman'ın kızı olduğu iddia edilen iki ayrı 'Havva' ismi geçiyor. 1992 tarihli kararda Balbey Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın altsoyu mirasçı iken, bir dönem Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde görev yapan Hüsnü Yiğit'in açtığı dava sonucunda 2011 yılında Balbeyli Havva'nın altsoyu mirasçı listesinden çıkartılarak, kendisinin de arasında olduğu Sinan Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın altsoyu mirasçı kabul edildi.
Yiğit hakkında suç duyurusu
Biri Balbey diğeri Sinan Mahallesi nüfusuna kayıtlı Arap Süleyman'ın kızı olduğu iddia edilen iki ayrı Havva'nın altsoyundan gelenler arasında devam eden gerçek-sahte mirasçı tartışmaları ve bu yönde açılan çok sayıda dava bulunuyor. Arap Süleyman'ın mirasçılarından Ahmet Helvacı adına avukatı Gülen Dokuzoğlu Can tarafından 2018 yılında, mahkeme kararıyla Arap Süleyman'ın mirasçıları arasına giren Hüsnü Yiğit hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
Evrakta sahtecilik suçlaması
Arap Süleyman'ın kızı Havva'nın altsoyu olduğu iddiasıyla açtığı dava ve 2011 yılındaki mahkeme kararıyla mirasçılar arasına giren, bir dönem Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde görev yapan Hüsnü Yiğit, resmi evrakta sahtecilik, görevi suistimal ve dolandırıcılıkla suçlanıyor. Usulsüz iş ve işlemlerle soy bağının değiştirilerek gerçek mirasçıların mirastan mahrum bırakıldığı belirtilen suç duyurusunda, Hüsnü Yiğit'in de aralarında bulunduğu kişilerin ise mirasta hak sahibi yapıldığı öne sürüldü.
Yiğit hakkında soruşturma izni
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Hüsnü Yiğit'in devlet memuru olması nedeniyle bağlı bulunduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan soruşturma izni istendi. Müfettiş raporu doğrultusunda Yiğit hakkında soruşturma izni verildi. Bakanlığın müfettiş raporlarında, Arap Süleyman'ın gerçek kızı Havva'nın Balbey Mahallesine kayıtlı 1856 doğumlu olduğu, eşinin Ahmet, çocuklarının ise Hüseyin ve Necibe olduğu belirtiliyor. Sinan Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın soyundan geldiğini ifade ederek Arap Süleyman'ın mirasçısı olduğunu ileri süren Hüsnü Yiğit'in gerçek mirasçı olmadığı sonucuna varıldığı belirtildi.
Hakkında soruşturma başlatıldı
Bakanlık Strateji Geliştirme Başkanlığı'nda araştırmacı olarak görev yapan Hüsnü Yiğit'in Osmanlı Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalıştığı dönemdeki eylemleriyle mahkemeyi ve bilirkişiyi yanıltarak, kendini Arap Süleyman'ın mirasçısı olarak gösterdiği, gerçek mirasçı olmayan kişilerin dosyaya mirasçı olarak eklenmesine, gerçek mirasçıların soy bağından çıkartılmasına ve birçok kişinin mağduriyetine sebep olduğuna yer verildi. Hüsnü Yiğit, bakanlığın soruşturma izni vermesi kararının iptali için Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Yiğit'in soruşturma izninin iptali talebini reddetti. Talebin reddi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hüsnü Yiğit hakkında resmi evrakta sahtecilik, görevi suistimal ve dolandırıcılık suçu iddialarıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma raporları talep edildi
Yıllardır devam eden davada birçok hakim değişikliği olduğunu belirten Arap Süleyman'ın mirasçılarından Ahmet Helvacı'nın avukatı Gülen Dokuzoğlu Can, 1 Nisan Perşembe günü yeni hakimle birlikte ilk duruşmanın yapıldığını söyledi. Duruşmanın 1.5 saat sürdüğünü söyleyen Can, “Diğer müdahillerin bütün vekilleri ve ben, Hüsnü Yiğit hakkındaki soruşturmaya ait müfettiş raporunu talep ettik. Ben özellikle bu davaya dayanak olan üç şeriyye sicilinin aslının Osmanlı devlet arşivleri ve tercümesinin de oradan istenmesini, sonrasında yeni bir bilirkişiyle gerçek soy bağları üzerinden veraset ilamının düzenlenmesi için bilirkişi raporu alınmasını talep ettim" dedi.
Soy ağacı yeniden kurulacak
Bu talepleri mahkemenin kabul ettiğini ve tekrar bütün şeriyye sicillerinin incelenerek baştan soy ağacı kurulacağı ve veraset ilamı düzenleneceğini kaydeden Can, bu karar üzerine duruşmada ilginç bir gelişme yaşandığını belirtti. Can, “Hüsnü Yiğit 'Miras hakkımdan sarfı nazar ediyorum, hazineye irat kaydedilsin' dedi. Ben de bu beyanının tutanağa geçilmesini talep ettim ve tutanağa geçti. Hakim de imza altına aldı. Yani miras hakkından sarfı nazar etmiş durumda, yani vazgeçtiği tutanak altına alındı" diye konuştu.
Duruşma tutanağına geçti
Sinan Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın mirasçısı olarak davada yer alan ve evrakta sahtecilikle suçlanan Hüsnü Yiğit'in, sarfı nazar talebi duruşma tutanağına şu şekilde geçti: “Davacı Hüsnü Yiğit'ten soruldu: Dava neticesinde mirasıma düşecek pay olması halinde miras hakkımdan sarfı nazar ediyorum, hazineye irat kaydedilmesini talep ediyorum, sunulan 1 numaralı şeriyye sicil evrakı doğrudur, avukatımın vermiş olduğu 30 Mart 2021 tarihli dilekçede belirtilen Ali Rıza Güvenlik'in Aydın-Efeler İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak üst soyunu gösteren belgelerin celbini, Lütfiye Şahin'in tanık olarak dinlenmesini talep ederim." Avukat Gülen Dokuzoğlu Can ise Hüsnü Yiğit'in miras hakkından sarfı nazar ettiğini beyan ettiğini, mirastan feragat ettiği için davacı sıfatı kalmadığını, davanın asli müdahiller yönünden devam etmesi talebinde bulundu.
Mahkeme kararı
Mahkeme, İstanbul Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivleri Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, ilgili Antalya şeriyye sicillerinin Türkçe tercümesiyle birlikte istenmesine karar verdi. Ayrıca, İstanbul bilirkişi listesinde bulunan Osmanlı arşivlerinde görevli Osmanlıca ve feraiz hesaplamalarından anlayan bir bilirkişiye, dosyada bulunan nüfus kayıtlarıyla birlikte şeriyye sicillerinin incelettirilip, rapor aldırılması için nöbetçi sulh hukuk mahkemesine talimat yazılması da kararlaştırıldı.
DHA
İki ayrı Havva, mirasçılar arasında
Osmanlı döneminde 1800'lü yıllarda Antalya'da yaşamış Arap Süleyman'ın, 4 bin dönüme yakın arazinin üçte bir hissesine sahip olduğu belirtilen davada, mirasçılar arasında Arap Süleyman'ın kızı olduğu iddia edilen iki ayrı 'Havva' ismi geçiyor. 1992 tarihli kararda Balbey Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın altsoyu mirasçı iken, bir dönem Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde görev yapan Hüsnü Yiğit'in açtığı dava sonucunda 2011 yılında Balbeyli Havva'nın altsoyu mirasçı listesinden çıkartılarak, kendisinin de arasında olduğu Sinan Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın altsoyu mirasçı kabul edildi.
Yiğit hakkında suç duyurusu
Biri Balbey diğeri Sinan Mahallesi nüfusuna kayıtlı Arap Süleyman'ın kızı olduğu iddia edilen iki ayrı Havva'nın altsoyundan gelenler arasında devam eden gerçek-sahte mirasçı tartışmaları ve bu yönde açılan çok sayıda dava bulunuyor. Arap Süleyman'ın mirasçılarından Ahmet Helvacı adına avukatı Gülen Dokuzoğlu Can tarafından 2018 yılında, mahkeme kararıyla Arap Süleyman'ın mirasçıları arasına giren Hüsnü Yiğit hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.
Evrakta sahtecilik suçlaması
Arap Süleyman'ın kızı Havva'nın altsoyu olduğu iddiasıyla açtığı dava ve 2011 yılındaki mahkeme kararıyla mirasçılar arasına giren, bir dönem Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde görev yapan Hüsnü Yiğit, resmi evrakta sahtecilik, görevi suistimal ve dolandırıcılıkla suçlanıyor. Usulsüz iş ve işlemlerle soy bağının değiştirilerek gerçek mirasçıların mirastan mahrum bırakıldığı belirtilen suç duyurusunda, Hüsnü Yiğit'in de aralarında bulunduğu kişilerin ise mirasta hak sahibi yapıldığı öne sürüldü.
Yiğit hakkında soruşturma izni
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Hüsnü Yiğit'in devlet memuru olması nedeniyle bağlı bulunduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan soruşturma izni istendi. Müfettiş raporu doğrultusunda Yiğit hakkında soruşturma izni verildi. Bakanlığın müfettiş raporlarında, Arap Süleyman'ın gerçek kızı Havva'nın Balbey Mahallesine kayıtlı 1856 doğumlu olduğu, eşinin Ahmet, çocuklarının ise Hüseyin ve Necibe olduğu belirtiliyor. Sinan Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın soyundan geldiğini ifade ederek Arap Süleyman'ın mirasçısı olduğunu ileri süren Hüsnü Yiğit'in gerçek mirasçı olmadığı sonucuna varıldığı belirtildi.
Hakkında soruşturma başlatıldı
Bakanlık Strateji Geliştirme Başkanlığı'nda araştırmacı olarak görev yapan Hüsnü Yiğit'in Osmanlı Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalıştığı dönemdeki eylemleriyle mahkemeyi ve bilirkişiyi yanıltarak, kendini Arap Süleyman'ın mirasçısı olarak gösterdiği, gerçek mirasçı olmayan kişilerin dosyaya mirasçı olarak eklenmesine, gerçek mirasçıların soy bağından çıkartılmasına ve birçok kişinin mağduriyetine sebep olduğuna yer verildi. Hüsnü Yiğit, bakanlığın soruşturma izni vermesi kararının iptali için Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Yiğit'in soruşturma izninin iptali talebini reddetti. Talebin reddi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hüsnü Yiğit hakkında resmi evrakta sahtecilik, görevi suistimal ve dolandırıcılık suçu iddialarıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma raporları talep edildi
Yıllardır devam eden davada birçok hakim değişikliği olduğunu belirten Arap Süleyman'ın mirasçılarından Ahmet Helvacı'nın avukatı Gülen Dokuzoğlu Can, 1 Nisan Perşembe günü yeni hakimle birlikte ilk duruşmanın yapıldığını söyledi. Duruşmanın 1.5 saat sürdüğünü söyleyen Can, “Diğer müdahillerin bütün vekilleri ve ben, Hüsnü Yiğit hakkındaki soruşturmaya ait müfettiş raporunu talep ettik. Ben özellikle bu davaya dayanak olan üç şeriyye sicilinin aslının Osmanlı devlet arşivleri ve tercümesinin de oradan istenmesini, sonrasında yeni bir bilirkişiyle gerçek soy bağları üzerinden veraset ilamının düzenlenmesi için bilirkişi raporu alınmasını talep ettim" dedi.
Soy ağacı yeniden kurulacak
Bu talepleri mahkemenin kabul ettiğini ve tekrar bütün şeriyye sicillerinin incelenerek baştan soy ağacı kurulacağı ve veraset ilamı düzenleneceğini kaydeden Can, bu karar üzerine duruşmada ilginç bir gelişme yaşandığını belirtti. Can, “Hüsnü Yiğit 'Miras hakkımdan sarfı nazar ediyorum, hazineye irat kaydedilsin' dedi. Ben de bu beyanının tutanağa geçilmesini talep ettim ve tutanağa geçti. Hakim de imza altına aldı. Yani miras hakkından sarfı nazar etmiş durumda, yani vazgeçtiği tutanak altına alındı" diye konuştu.
Duruşma tutanağına geçti
Sinan Mahallesi'ne kayıtlı Havva'nın mirasçısı olarak davada yer alan ve evrakta sahtecilikle suçlanan Hüsnü Yiğit'in, sarfı nazar talebi duruşma tutanağına şu şekilde geçti: “Davacı Hüsnü Yiğit'ten soruldu: Dava neticesinde mirasıma düşecek pay olması halinde miras hakkımdan sarfı nazar ediyorum, hazineye irat kaydedilmesini talep ediyorum, sunulan 1 numaralı şeriyye sicil evrakı doğrudur, avukatımın vermiş olduğu 30 Mart 2021 tarihli dilekçede belirtilen Ali Rıza Güvenlik'in Aydın-Efeler İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak üst soyunu gösteren belgelerin celbini, Lütfiye Şahin'in tanık olarak dinlenmesini talep ederim." Avukat Gülen Dokuzoğlu Can ise Hüsnü Yiğit'in miras hakkından sarfı nazar ettiğini beyan ettiğini, mirastan feragat ettiği için davacı sıfatı kalmadığını, davanın asli müdahiller yönünden devam etmesi talebinde bulundu.
Mahkeme kararı
Mahkeme, İstanbul Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivleri Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, ilgili Antalya şeriyye sicillerinin Türkçe tercümesiyle birlikte istenmesine karar verdi. Ayrıca, İstanbul bilirkişi listesinde bulunan Osmanlı arşivlerinde görevli Osmanlıca ve feraiz hesaplamalarından anlayan bir bilirkişiye, dosyada bulunan nüfus kayıtlarıyla birlikte şeriyye sicillerinin incelettirilip, rapor aldırılması için nöbetçi sulh hukuk mahkemesine talimat yazılması da kararlaştırıldı.
DHA