İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu yıl hali hazırdaki kaçak göçmen yakalama 371 bin oldu. Bunu Avrupa’ya anlatmaya çalışıyorum ama anlamıyor. Nato kafa, nato mermer, anlamak istemiyorlar. Yıl sonu beklentimiz 400 bini aşması yönünde” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Kemer ilçesinde bir otelde düzenlenen İl Göç İdaresi Müdürleri değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantıda göçe yönelik bazı rakamlar açıklayan Soylu, 2017 yılında 175 bin olan kaçak göçmen yakalamalarının 2018’de 268 bin olduğunu söyledi. Soylu, "Bu yıl hali hazırdaki yakalama 371 bin oldu. Bunu Avrupa anlatmaya çalışıyorum ama anlamıyor. Nato kafa, nato mermer, anlamak istemiyorlar. Avrupa'nın tamamında 1 milyon Suriyeli yok. Biz 81 bin göçmeni, bulunduğu ülkelere geri gönderdik. Dünyanın böyle bir rakamı yok. Bu büyük bir operasyon" dedi. Dünyanın bu konuda üç maymunu oynadığını belirten Soylu, "Ama bizim elimizle ama göçün kendi dengeleriyle beraber mutlaka bu meseleyle temas etmek ve çare aramak zorunda kalacaktır. Her ülkenin mücadelesinin mutlaka bir sınırı olacaktır. Türkiye’nin bu konuda çalışan bütün kolluk birimleri, zaten kapasitesinin en üst sınırında çalışmaktadır. Görülen o ki düzensiz göç bu gidişle katlanacaktır. Yıl sonu beklentimiz 400 bini aşması yönünde. Türkiye’nin bu işe ayırdığı kolluk birimlerinin kapasitesini ikiye katlaması mümkün değildir. Dolayısıyla burada batılı muhataplarımızın, artık bu misafirlerine ilişkin birtakım sorumlulukları üstlenmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Misafir teriminden belki pek hoşlanmıyorlar ama sonuçta bu insanlar onlara gidiyor, ifademiz pek de yanlış sayılmaz" diye konuştu.
‘Dillerinde hep aynı terane’
İçişleri Bakanı olarak 3 yıldır belki de en çok konuştuğu konulardan birinin göç meselesi olduğunu belirten Soylu, "Bu konuda dünyaya ve batıya söylenmesi gereken ne varsa söyledik. En başta Cumhurbaşkanımız, uluslararası arenada yapılan tüm yanlışları, ikircikli tutumları, attıkları adımların nasıl kötü sonuçlara yol açtığını ve açacağını, yapılması gerekenleri, yapılmaması gerekenleri bizzat muhataplarının yüzlerine söyledi. Ancak anlıyoruz ki karşımızda demirden kalpler var. İşitmeyen kulaklar, görmeyen gözler var" dedi. Türkiye'nin 2011'de ilk dalga Suriyeli muhacirler geldiğinde önce gelenlerin kayıt altına alınıp sonra da biyometrik verilerinin alındığını kaydeden Soylu, göçle karşılaştığında ne yapacağını bilen bir devlet aklına sahip olduklarını söyledi. Soylu, "Zaten birilerinin de anlamadığı, bilmediği, beni bağışlasınlar cahil olduğu konu budur. Dillerinde hep aynı terane. Efendim neymiş, Türkiye'nin bir göç politikası yokmuş. Türkiye'nin göç politikasını sorgulamalarına gerek yok, her şeyden önce Türkiye'nin bir göç karakteri var zaten" diye konuştu.
AK Parti İl Başkanlığı’na ziyaret
Bakan Soylu, Antalya'da AK Parti İl Başkanlığı'nı da ziyaret etti. AK Parti MYK üyesi Gökcen Özdoğan Enç ve İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'ın karşıladığı Bakan Soylu, ilçe başkanları ve parti yöneticileriyle bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı öncesi açıklamada bulunan Bakan Süleyman Soylu, Barış Pınarı Harekatı'nın arkasında koskoca bir siyaset olduğuna işaret ederek, “Eğer 21'inci asrın başında Tayyip Erdoğan bu ülkenin başında olmasaydı ve biz savunma sanayinde kendi yerli mühimmatımızı yapamasaydık, eğer biz insansız hava araçları ve silahlı insansız hava araçlarından yoksun olsaydık, bize Resulayn ve Tel Abyad'da bir adım attırmazlardı. Bizim Afrin'e burnumuzu sokturmazlardı" dedi.
‘366 bin kişi Suriye’ye döndü’
Bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya'nın masaya oturtulduğunu anlatan Soylu, “Bütün dünya sizin özellikle Afrin, Cerablus, Azez, 366 bin kişinin geri dönerek orada sağlık, huzur, eğitim, adalet, güvenlik, tarım bütün bunlarda elde ettiğiniz başarıyı görecek, bunu bir politika olarak kabul ettireceksiniz, bir siyaset olarak kabul ettireceksiniz. Güvenliğinizi alacaksınız. O insanların güvenliğini alacaksınız. Kendi ülkeniz içinde 3 milyon 670 bin insan barındıracaksınız ve ardından o insanlara dünyanın en iyi muamelesini gerçekleştireceksiniz. Yanı başımızda Yunanistan var, 3 binlik kampında 14 bin kişi var. Peki, bunu yönetebilmeleri, hizmet sunabilmeleri mümkün mü? Elbetteki değil. Onun için bu işin başından itibaren dik duracaksınız" diye konuştu.
‘Kör kuyuya atarlardı’
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu adımları atarken vesayet sistemini ortadan kaldıracaksınız, tarumar edeceksiniz. Devletin ve siyasetin hızlı karar alma mekanizmalarını ortaya koyacaksınız. Bu arada da Türkiye'nin altyapısını hazırlayacaksınız. Bunlardan birini eksik yapmış olsaydık, ayağımızı bağlar, kör kuyuya atarlardı bizi. Tayyip Erdoğan, Ak Parti, Türkiye, devletimiz, siyasetimiz, hükümetimiz bunlardan bir tanesini eksik yapmış olsaydı bizi dünyaya rezil rüsva ederlerdi. Milletimizin içine çıkacak hal bırakmazlardı. Çünkü geçmişte hep böyle oldu. Gazete manşetlerinden, kendi oluşturdukları sivil toplum örgütlerinden, dönem dönem darbelerle, ekonomik saldırılarla, insan ya olur yaptığımız eksiklikleri abartarak, büyüterek, onları sanki dünyanın en kritik krizleri haline döndürerek bunları yaparlardı."
‘Artık herkes terörden yıldı’
Türkiye'nin terörle mücadelede ne kadar hem etkin hem kararlı hem de bu konuda gözükara olduğunu ortaya koyduğunu belirten Soylu; yol, üniversite, okul, öğretmen, doktor olmayan Doğu ve Güneydoğu'da hepsinin bugün var olduğu ve makus talihinin yenildiğini de belirterek, “Bugün eğer burada huzur varsa Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihinin yenilmesinden kaynaklıdır. Bakın biz oradaki terör sebebiyle belediyeleri görevden alıyoruz, oradaki vatandaşlar huzurlu ve mutlu. Neden huzurlu ve mutlular. Çünkü yoruldu artık herkes, terörden yıldı. Çocuklarının okumasını, mutlu olmasını, meslek sahibi olmasını, sabah evinden çıktığında akşam evine huzur ve rahat içinde dönmesinin nasıl olabileceğinin fotoğrafı ortaya konuldu. 21'inci asrın başından itibaren fotoğrafı ortaya konuldu ve bu aynı şekilde devam ediyor" diye konuştu. Ülke dışındaki terörle mücadeleden de bahseden Soylu, “Orta Doğu coğrafyasındaki bu konuyu, huzuru hep birlikte sağlamak bizim mükellefiyetimizdir. Kendi çocuklarımız adına. Dönem dönem 'Efendim bizim Suriye'de ne işimiz var.' Ee terör orada, ne demek ne işimiz var. Terör orada, milyonlarca insan terör sebebiyle Türkiye'ye geliyor. Eğer biz o problemi orada çözemezsek anlaşılıyor ki bu bizim sahamıza yıkılacak. Bu kadar açık ve net, bunu anlamaktan uzak insanlar görüyorum. Yani anlıyorum ki özellikle anamuhalefet partisi ve karşımızda duran siyasal mahaller halkla çok temas içinde değiller. Aslında halkla çok temasta olsalar meseleyi bütün çerçevesiyle beraber vatandaşımız onlara anlatacak" dedi.
DHA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Kemer ilçesinde bir otelde düzenlenen İl Göç İdaresi Müdürleri değerlendirme toplantısına katıldı. Toplantıda göçe yönelik bazı rakamlar açıklayan Soylu, 2017 yılında 175 bin olan kaçak göçmen yakalamalarının 2018’de 268 bin olduğunu söyledi. Soylu, "Bu yıl hali hazırdaki yakalama 371 bin oldu. Bunu Avrupa anlatmaya çalışıyorum ama anlamıyor. Nato kafa, nato mermer, anlamak istemiyorlar. Avrupa'nın tamamında 1 milyon Suriyeli yok. Biz 81 bin göçmeni, bulunduğu ülkelere geri gönderdik. Dünyanın böyle bir rakamı yok. Bu büyük bir operasyon" dedi. Dünyanın bu konuda üç maymunu oynadığını belirten Soylu, "Ama bizim elimizle ama göçün kendi dengeleriyle beraber mutlaka bu meseleyle temas etmek ve çare aramak zorunda kalacaktır. Her ülkenin mücadelesinin mutlaka bir sınırı olacaktır. Türkiye’nin bu konuda çalışan bütün kolluk birimleri, zaten kapasitesinin en üst sınırında çalışmaktadır. Görülen o ki düzensiz göç bu gidişle katlanacaktır. Yıl sonu beklentimiz 400 bini aşması yönünde. Türkiye’nin bu işe ayırdığı kolluk birimlerinin kapasitesini ikiye katlaması mümkün değildir. Dolayısıyla burada batılı muhataplarımızın, artık bu misafirlerine ilişkin birtakım sorumlulukları üstlenmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Misafir teriminden belki pek hoşlanmıyorlar ama sonuçta bu insanlar onlara gidiyor, ifademiz pek de yanlış sayılmaz" diye konuştu.
‘Dillerinde hep aynı terane’
İçişleri Bakanı olarak 3 yıldır belki de en çok konuştuğu konulardan birinin göç meselesi olduğunu belirten Soylu, "Bu konuda dünyaya ve batıya söylenmesi gereken ne varsa söyledik. En başta Cumhurbaşkanımız, uluslararası arenada yapılan tüm yanlışları, ikircikli tutumları, attıkları adımların nasıl kötü sonuçlara yol açtığını ve açacağını, yapılması gerekenleri, yapılmaması gerekenleri bizzat muhataplarının yüzlerine söyledi. Ancak anlıyoruz ki karşımızda demirden kalpler var. İşitmeyen kulaklar, görmeyen gözler var" dedi. Türkiye'nin 2011'de ilk dalga Suriyeli muhacirler geldiğinde önce gelenlerin kayıt altına alınıp sonra da biyometrik verilerinin alındığını kaydeden Soylu, göçle karşılaştığında ne yapacağını bilen bir devlet aklına sahip olduklarını söyledi. Soylu, "Zaten birilerinin de anlamadığı, bilmediği, beni bağışlasınlar cahil olduğu konu budur. Dillerinde hep aynı terane. Efendim neymiş, Türkiye'nin bir göç politikası yokmuş. Türkiye'nin göç politikasını sorgulamalarına gerek yok, her şeyden önce Türkiye'nin bir göç karakteri var zaten" diye konuştu.
AK Parti İl Başkanlığı’na ziyaret
Bakan Soylu, Antalya'da AK Parti İl Başkanlığı'nı da ziyaret etti. AK Parti MYK üyesi Gökcen Özdoğan Enç ve İl Başkanı İbrahim Ethem Taş'ın karşıladığı Bakan Soylu, ilçe başkanları ve parti yöneticileriyle bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı öncesi açıklamada bulunan Bakan Süleyman Soylu, Barış Pınarı Harekatı'nın arkasında koskoca bir siyaset olduğuna işaret ederek, “Eğer 21'inci asrın başında Tayyip Erdoğan bu ülkenin başında olmasaydı ve biz savunma sanayinde kendi yerli mühimmatımızı yapamasaydık, eğer biz insansız hava araçları ve silahlı insansız hava araçlarından yoksun olsaydık, bize Resulayn ve Tel Abyad'da bir adım attırmazlardı. Bizim Afrin'e burnumuzu sokturmazlardı" dedi.
‘366 bin kişi Suriye’ye döndü’
Bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya'nın masaya oturtulduğunu anlatan Soylu, “Bütün dünya sizin özellikle Afrin, Cerablus, Azez, 366 bin kişinin geri dönerek orada sağlık, huzur, eğitim, adalet, güvenlik, tarım bütün bunlarda elde ettiğiniz başarıyı görecek, bunu bir politika olarak kabul ettireceksiniz, bir siyaset olarak kabul ettireceksiniz. Güvenliğinizi alacaksınız. O insanların güvenliğini alacaksınız. Kendi ülkeniz içinde 3 milyon 670 bin insan barındıracaksınız ve ardından o insanlara dünyanın en iyi muamelesini gerçekleştireceksiniz. Yanı başımızda Yunanistan var, 3 binlik kampında 14 bin kişi var. Peki, bunu yönetebilmeleri, hizmet sunabilmeleri mümkün mü? Elbetteki değil. Onun için bu işin başından itibaren dik duracaksınız" diye konuştu.
‘Kör kuyuya atarlardı’
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu adımları atarken vesayet sistemini ortadan kaldıracaksınız, tarumar edeceksiniz. Devletin ve siyasetin hızlı karar alma mekanizmalarını ortaya koyacaksınız. Bu arada da Türkiye'nin altyapısını hazırlayacaksınız. Bunlardan birini eksik yapmış olsaydık, ayağımızı bağlar, kör kuyuya atarlardı bizi. Tayyip Erdoğan, Ak Parti, Türkiye, devletimiz, siyasetimiz, hükümetimiz bunlardan bir tanesini eksik yapmış olsaydı bizi dünyaya rezil rüsva ederlerdi. Milletimizin içine çıkacak hal bırakmazlardı. Çünkü geçmişte hep böyle oldu. Gazete manşetlerinden, kendi oluşturdukları sivil toplum örgütlerinden, dönem dönem darbelerle, ekonomik saldırılarla, insan ya olur yaptığımız eksiklikleri abartarak, büyüterek, onları sanki dünyanın en kritik krizleri haline döndürerek bunları yaparlardı."
‘Artık herkes terörden yıldı’
Türkiye'nin terörle mücadelede ne kadar hem etkin hem kararlı hem de bu konuda gözükara olduğunu ortaya koyduğunu belirten Soylu; yol, üniversite, okul, öğretmen, doktor olmayan Doğu ve Güneydoğu'da hepsinin bugün var olduğu ve makus talihinin yenildiğini de belirterek, “Bugün eğer burada huzur varsa Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihinin yenilmesinden kaynaklıdır. Bakın biz oradaki terör sebebiyle belediyeleri görevden alıyoruz, oradaki vatandaşlar huzurlu ve mutlu. Neden huzurlu ve mutlular. Çünkü yoruldu artık herkes, terörden yıldı. Çocuklarının okumasını, mutlu olmasını, meslek sahibi olmasını, sabah evinden çıktığında akşam evine huzur ve rahat içinde dönmesinin nasıl olabileceğinin fotoğrafı ortaya konuldu. 21'inci asrın başından itibaren fotoğrafı ortaya konuldu ve bu aynı şekilde devam ediyor" diye konuştu. Ülke dışındaki terörle mücadeleden de bahseden Soylu, “Orta Doğu coğrafyasındaki bu konuyu, huzuru hep birlikte sağlamak bizim mükellefiyetimizdir. Kendi çocuklarımız adına. Dönem dönem 'Efendim bizim Suriye'de ne işimiz var.' Ee terör orada, ne demek ne işimiz var. Terör orada, milyonlarca insan terör sebebiyle Türkiye'ye geliyor. Eğer biz o problemi orada çözemezsek anlaşılıyor ki bu bizim sahamıza yıkılacak. Bu kadar açık ve net, bunu anlamaktan uzak insanlar görüyorum. Yani anlıyorum ki özellikle anamuhalefet partisi ve karşımızda duran siyasal mahaller halkla çok temas içinde değiller. Aslında halkla çok temasta olsalar meseleyi bütün çerçevesiyle beraber vatandaşımız onlara anlatacak" dedi.
DHA
663 milyon euro para yolladı AB çünkü çalışıyoruz diyor, siz merak etmeyin diyor paranızın hakkını veriyoruz diyor arka bahçenizde sığınmacı göremeyeceksiniz diyor.