Okul aşılarının artık aile hekimliklerinde yapılacağını ifade eden Aile Hekimi Doktor Ozan Uzkut, “Bu günlerde hem aile hekimlerinin hem de bizimle beraber çalışan sağlık çalışanlarımızın en büyük sorunlarından biri haline geldi. Devlet başa çıkamadığı sorunların çözümünü yine her zamanki gibi aile hekimlerine yıkmaya başladı” dedi. Okul aşılarının kaç yılda bir yapıldığını hatırlatan Uzkut, “Okul aşıları dediğimiz aşılar aslında çocukluk yani bebeklik çağında yaptığımız aşıların 5 yılda rapel dediğimiz hatırlatmaların yapılması ve bu sayede ilk yapılan aşının koruyucu gücünün artırılmasından ibaret. Yani bu aşı sayesinde aşının koruyuculuğu sadece bebeklikte yapılan aşı ile kalsa, yüzde 50-60 iken 5 yıl sonra yapılan rapel aşısı ile bu yüzde 90’lara çıkıyor. Bu aşı ilkokul 1. sınıfta yapılıyor. 5 yıl sonra 8. sınıfta tekrar rapeli yapılarak etkisi azalan bu koruyuculuk tekrar yüzde 90’lara çıkıyor. Daha sonra erkeklere askerlikte, kadınlara doğum sırasında yapılan aşılarla çok daha uzun süre ve yüksek koruyuculukla bu hastalıklardan korunması sağlanıyor. Riskli hastalık taşıyanlar ayrıca daha sonraki yıllarda da aşılanarak daha yüksek koruyuculuk kazanması sağlanıyor” bilgisini paylaştı.
Aşı ve toplum
Bebeklik aşılarının aile hekimleri, okul çağındaki çocukların rapel aşılarının ise sağlık müdürlükleri tarafından yapılmasının sağlandığını hatırlatan Ozan Uzkut, “Şimdi bunu değiştirmeye çalışıyorlar. İlkokul 1. sınıftaki aşıyı 48. aya çekerek yani çocuk daha okula gitmeden yaparak olası rapel aşıyı öne çekiyorlar. Böylece aslında 5. yılda yapılması daha doğru ve efektif olan aşılama 3. yılda yapılarak etkinliği sağlanmaya çalışılıyor. Daha sonra yani okul zamanındaki aşının ise ne olacağı belli değil belki de tamamen kaldırılmaya çalışacaklar. Bu da 9 yaşından sonra çocuklarımıza yapılan aşının yüzde 50 koruyacağını yani biraz bağışıklığı zayıf çocuklarımızın 9 yaşından sonra bu aşı ile korunabilen hastalıklara yakalanma oranının yükseleceğini gösterebilir. Şayet 9. yaşta aşı konursa 14. yaşta tekrar rapel gerektirir. Bunu yapmazsak 14-20 yaş arası gencimizi bu sefer risk altına atarız. Askerde tekrar yapılacağını düşünebiliriz. Gebe olmasını beklemeden aynı sürelerle kızlara da yapılsa bu aşı iyi olur. Tüm topluma 5 yılda bir aşı yaparsak bu hastalıklardan ömür boyu koruruz ve belki de bu sayede birçok hastalığın kökünü de kazıyabiliriz. Yapılmayan her aşı için aile hekiminden ve aile sağlığı çalışanından maaşının yüzde 20'sinin kesileceğini düşünürseniz aile hekimleri salgında filyasyonla mı uğraşsın, bebeklerinin aşısıyla mı uğraşsın, hastalarına mı baksın. İşin içinden çıkamayan aile hekimliklerinde bir de bu angaryanın yüklenmesi de ayrı bir sorundur. Zaten bebeklere aşı bulmakta zorlandığımız, aşı yapamadığımız iknada sıkıntı yaşadığımız koşullarda bir de 48. ay eklenmesi ne kadar doğrudur ilgililere sormak isterim” şeklinde yaşanılacak sıkıntıları aktardı.
Esra ALTUNKES
Aşı ve toplum
Bebeklik aşılarının aile hekimleri, okul çağındaki çocukların rapel aşılarının ise sağlık müdürlükleri tarafından yapılmasının sağlandığını hatırlatan Ozan Uzkut, “Şimdi bunu değiştirmeye çalışıyorlar. İlkokul 1. sınıftaki aşıyı 48. aya çekerek yani çocuk daha okula gitmeden yaparak olası rapel aşıyı öne çekiyorlar. Böylece aslında 5. yılda yapılması daha doğru ve efektif olan aşılama 3. yılda yapılarak etkinliği sağlanmaya çalışılıyor. Daha sonra yani okul zamanındaki aşının ise ne olacağı belli değil belki de tamamen kaldırılmaya çalışacaklar. Bu da 9 yaşından sonra çocuklarımıza yapılan aşının yüzde 50 koruyacağını yani biraz bağışıklığı zayıf çocuklarımızın 9 yaşından sonra bu aşı ile korunabilen hastalıklara yakalanma oranının yükseleceğini gösterebilir. Şayet 9. yaşta aşı konursa 14. yaşta tekrar rapel gerektirir. Bunu yapmazsak 14-20 yaş arası gencimizi bu sefer risk altına atarız. Askerde tekrar yapılacağını düşünebiliriz. Gebe olmasını beklemeden aynı sürelerle kızlara da yapılsa bu aşı iyi olur. Tüm topluma 5 yılda bir aşı yaparsak bu hastalıklardan ömür boyu koruruz ve belki de bu sayede birçok hastalığın kökünü de kazıyabiliriz. Yapılmayan her aşı için aile hekiminden ve aile sağlığı çalışanından maaşının yüzde 20'sinin kesileceğini düşünürseniz aile hekimleri salgında filyasyonla mı uğraşsın, bebeklerinin aşısıyla mı uğraşsın, hastalarına mı baksın. İşin içinden çıkamayan aile hekimliklerinde bir de bu angaryanın yüklenmesi de ayrı bir sorundur. Zaten bebeklere aşı bulmakta zorlandığımız, aşı yapamadığımız iknada sıkıntı yaşadığımız koşullarda bir de 48. ay eklenmesi ne kadar doğrudur ilgililere sormak isterim” şeklinde yaşanılacak sıkıntıları aktardı.
Esra ALTUNKES