Antalya Eczacılar Odası’nın yeni başkanı Tolgar Akkuş, hem projelerini hem de eczacıların yaşadığı sıkıntıları Akdeniz Manşet Gazetesi’ne anlattı
Röportaj: Esra KÖKSAL
Hayali gerçek oldu
2001 yılında yönetime girdi, 2011 yılında saymanlık görevine getirildi, 2012’de dönemin oda başkanı tarafından genel sekreter ilan edildi. Okul yıllarından bu yana hayalini kurduğu eczacılık serüveninde başarı merdivenlerini bir bir çıktı. Yıllarca Antalya Eczacılar Odası’nda çeşitli görevleri üstlenen Tolgar Akkuş, dönemin başkanı Kerem Zabun’un merkez heyete seçilmesinin ardından başkanlık görevini devraldı.
Eczacılık serüveni
Eczacılar Odası’nın yeni başkanlarından Tolgar Akkuş ile bir röportaj gerçekleştirdik. Yönetime girdiği günden bu yana çeşitli projelere önderlik eden Akkuş’u daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Başkan Akkuş, bu zamana kadar yaşadığı eczacılık serüveninden, yeni projelere, eczacıların yaşadığı sıkıntılardan oda çalışmalarına kadar birçok konuya açıklık getirdi. İşte o röportajın detayları.
E.K. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Tolgar Akkuş’u daha yakından tanımak istiyoruz. Eczacılık sizin için ne zaman başladı?
T.A. 1973 doğumluyum. Orta ve lise eğitimimi Antalya’da tamamladım. Eczacılığa hep bir merakım vardı. Ve bu işi yapacağım dedim. İlaçlarla uğraşacağım dedim. Bunun üzerine Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eczacılık bölümünü kazandım ve mezun oldum. Daha sonra da eczacılık serüvenim başladı. İlk eczanemi açtım. O dönem Uncalı’daydı. Uzun yıllar orada eczacılık yaptım. 2011 yılında ise aile hekimliği ile beraber Kepez Baraj mahallesine eczanemi taşıdım. O gün bugündür de işlevine Kepez bölgesinde devam ettiriyoruz.
E.K. Siz eczacılık hayatınızın yanı sıra Eczacılar Odası’nda da uzun süredir faaliyettesiniz. Bize bu süreçten söz eder misiniz?
T.A. Yıl 2001’di. Tabi ben o zamanlar kendi eczanemi işletiyorum. O dönemlerde odayla bir bağlantım yok. İşte o dönemde Eczacılar Odası Antalya Şubesi’nin yönetim listesine girmem yönünde bir teklif aldım. Neden olmasın dedim ve teklifi kabul ettim. O dönemden sonra da odayla olan bağlantım iyi bir şekilde sürdü. Eczacı odasının teknolojiye girmesi yönünde büyük katkılarım oldu. Yönetime girdikten sonra odada veznedarlık yaptım. 2011yılında eski başkanımız Kerem Zabun ile beraber seçime girdik, o dönemde Kerem Bey’in saymanı oldum. 2012 genel seçimlerinde odanın genel sekreterliğine getirildim.
E.K. Peki, Eczacılar Odası Antalya Şube başkanlığınız nasıl başladı? Biraz bu sürece değinebilir misiniz?
T.A. Aslında başkanlığa getirilmem benim için de sürpriz oldu. Biliyorsunuz bizim seçimlerimiz iki yılda bir düzenleniyor. Bu nedenle yakın bir zamanda seçim yaşadık. 5-6 Aralık 2015 tarihlerinde Eczacı Odasının genel seçimleri vardı. Tabi o zaman ki mevcut başkanımız Kerem Zabun, delege olarak katıldı. Bu katılımın ardından Kerem Zabun merkez heyetine seçildi, seçilince de görevi ben devralmak zorunda kaldım. 16 Aralık 2015 yılından bu yana Antalya Eczacılar Odası’nın başkanlığını yürütüyorum.
E.K. Görevi yeni devraldınız. Kısa bir zaman olmasına rağmen yeni bir projeye de başladınız. Bize biraz bu projeyi anlatır mısınız?
T.A. Tabi göreve yeni gelmemiz projeye başlamayacağımız anlamına gelmiyor. Hemen çalışma başlattık. Kepez Belediyesi ile birlikte başlattığımız proje kapsamında vatandaşlarımızın evinde bekleyen ilaçları yine Kepez sınırları içerisinde bulunan eczanelerimizde topluyoruz. Evlerden gelen tarihi geçmiş olan ilaçları eczacı arkadaşlarımız ayıklıyorlar. Kullanabilir durumda olanları da Kepez Belediyesi’nin evde bakım hizmeti veren ekibine veriyoruz. Sosyal güvencesi olmayan ve ekonomik gücü çok düşük vatandaşlarımıza evde sağlık hizmeti sunduğumuzda bu ilaçları oralarda değerlendiriyoruz.
E.K. Peki ilaç toplama projesinin öneminden de bize biraz bahseder misiniz?
T.A. Bizim için iki önemli yanı var. Birincisi atıl bekleyen milli serveti harekete geçirmiş oluyoruz. Bu ilaçlar evlerde beklediği sürece kimyasal olarak bir kirliliğe sebep oluyor. Çünkü hepsinin üzerinde bir tarih var. Ve bu tarihler dolacak. Vatandaşlarımızın bu ilaçları kendi imkânları ile imha etmesi mümkün değil. Çünkü imha edilme mevzuatı var. Biz aynı zamanda bu ilaçları toplayıp mevzuata uygun bir şekilde imha ediyoruz. Bu da çevre sağlığı açısından oldukça önemli.
E.K. Bize sektörde ki sıkıntılarınızı da anlatabilir misiniz? En çok hangi konularda sıkıntı yaşıyorsunuz?
T.A. Evet sektörde sıkıntılarımız var. Özellikle üzerimizde fiyat politikası baskısı var. Bunda da tek taraflı yaklaşımlar oluyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’na reçeteleri karşılarken uymak zorunda olduğumuz sağlık uygulama tebliği var. İlaç fiyat politikasından dolayı eczacılarımız sıkıntı ve ekonomik problem yaşıyorlar. Hastanelerden ilaç satılması çok gündeme geldi, hala da sıkıntılar devam ediyor. İlacın tek adresi var o da eczane. Daha önce ilaçların sigorta eczanelerinden karşılanması denenmişti. Bu çok doğru bir uygulama olmadı. Vatandaşımız reçetesi yazıldıktan sonra ilacını istediği eczaneden alabilmeli. Bunlar gerçek anlamda zorluk.
E.K. Son olarak odanıza kayıt yaptırmanın esasları neler ve odanızda kayıtlı eczacı sayısını öğrenebilir miyiz?
T.A. Eczanesi olan eczacılarımızın eczanen açmak için odaya kayıt olma zorunlulukları var. Özel hastanelerde görev alan ve eczacılık yapan meslektaşlarımızın odaya kayıt olma zorunlulukları var. Kamu da görev yapan meslektaşlarımızın da kayıt zorunluluğu yok. Eczacılarımız eczane açmak istiyorsa eczacı odasına kayıt olmak zorunda. Öte yandan odaya kayıtlı 1299 eczacımız bulunuyor 1061 de eczanemiz.