Açık tanık
Hüsnü Gülez; FETÖ/PDY mücadelesinin adeta sembol ismi oldu. Akdeniz Üniversitesi (AÜ)’nün tutuklu eski Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe hakkında hazırlanan 85 sayfalık iddianamede; üniversitenin personel eski daire başkanı Hüsnü Gülez’in verdiği ifadeler dudak uçuklatmıştı. Gülez 17/25 Aralık 2013’te ve 15 Temmuz 2016’da hain darbe girişiminde bulunan teröristbaşı Fetullah Gülen’in kurduğu FETÖ/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) isimli silahlı terör örgütü soruşturmaları ve bu örgütle mücadele davalarında ‘açık tanık olarak’ devletin yanında, FETÖ’ye karşı tavır almıştı.
‘Kumpas’ demişti
Hüsnü Gülez’in verdiği bilgilere savcının iddianamede geniş yer ayırdığı görülmüştü. Gülez, akademisyenlerin yargılandığı birçok FETÖ/PDY davasında da ‘açık tanık olarak’ dinlenmiş, çalıştığı döneme dair tanıklıklarını, yaşadıklarını ve bildiklerini ayrıntılarıyla anlatarak FETÖ ile mücadeleye katkı sunmuş isimlerden biri olarak göze çarpmıştı. Nitekim Akdeniz Üniversitesi’nde 2012-2014 arasında Personel Daire Başkanlığı yapan Hüsnü Gülez, kendisinin üniversiteden atılmasını, çalıştığı dönemde üniversitede etkin olan FETÖCÜ’lerin kumpası olarak değerlendirmişti. İddianamede, bugün FETÖ sanığı olarak yargılanan isimler arasında geçen Bylock yazışmalarında Hüsnü Gülez için “paralel düşmanı” ifadesi geçmesi, daha o dönemde FETÖ ile irtibatlı kişilerin Gülez’den hazzetmediğini ve Gülez’in FETÖ kumpasına uğradığı iddialarını destekler nitelikteydi.
Rektörün seks kaseti
Ancak Gülez çeşitli iddialar neticesinde mesleğinden olmuştu. ‘Rektörlük görevini yürütmekte iken Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe’nin, kadro vaadiyle bir personele fuhuş teklif ettiği iddialarını içeren video ve ses kayıtlarını çekip, internet üzerinden servis etmek’ suretiyle şantaj, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek iddiasıyla memurluktan men edilmişti. Bunun öncesinde de; usulsüz işçi istihdam etmek suçuna iştirak iddiasıyla görevin yerine getirilmesinde ayrımcılık yaptığı, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunduğu gerekçe gösterilerek bir yıl kademe durdurma cezası almıştı.
Davayı kazandı
FETÖ ile mücadele ederken işinden olan, üniversiteden ihraç edilen Gülez nihayet muradına erdi. Gülez, disiplin kararı ve ihraç ile ilgili Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na karşı açtığı davada istinaf yoluna başvurmuştu. Gülez’i davalarda Avukat Rıdvan Yıldız; YÖK’ü ise Avukat Yusuf Ömer Bişkin temsil etti. Konya Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nin 2017/2347 Esas No ve 2017/3145 Karar no’lu kararında “…Devlet Memurluğundan çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır” denildi. FETÖ’yle mücadele ederken FETÖ’nün hedefi olan Gülez, bu mahkeme kararıyla görevine dönebilecek. 3 Aralık 2017 günü oy birliği ile alınan karar, tebliğ tarihinden itibaren Danıştay’a 30 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verildi.
Yere göğe sığdıramadı
Davayı kazanan Gülez avukatını yere göğe sığdıramayarak, “FETÖ/PDY unsurlarıyla giriştiğim mücadele sonunda iki defa FETÖ/PDY kapsamında gözaltına alındım. Yanımda sadece birkaç dostum ve en önemlisi avukatım, abim olan Rıdvan Yıldız vardı. Onun bu unsurlarla yaptığım mücadeleye inanması, en zor günlerimde ve tüm gözaltı süresince beni yalnız bırakmaması, en büyük moral kaynağım olmuştur. Yapmış olduğu yerinde savunmalarla birçok kumpasın önüne geçmiş bu yolda benim azimle yürümemi sağlamıştır. FETÖ/PDY unsurlarıyla mücadele eden herkese bir Rıdvan Abi şart” dedi. Şükrü AĞIRMAN
Hüsnü Gülez; FETÖ/PDY mücadelesinin adeta sembol ismi oldu. Akdeniz Üniversitesi (AÜ)’nün tutuklu eski Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe hakkında hazırlanan 85 sayfalık iddianamede; üniversitenin personel eski daire başkanı Hüsnü Gülez’in verdiği ifadeler dudak uçuklatmıştı. Gülez 17/25 Aralık 2013’te ve 15 Temmuz 2016’da hain darbe girişiminde bulunan teröristbaşı Fetullah Gülen’in kurduğu FETÖ/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) isimli silahlı terör örgütü soruşturmaları ve bu örgütle mücadele davalarında ‘açık tanık olarak’ devletin yanında, FETÖ’ye karşı tavır almıştı.
‘Kumpas’ demişti
Hüsnü Gülez’in verdiği bilgilere savcının iddianamede geniş yer ayırdığı görülmüştü. Gülez, akademisyenlerin yargılandığı birçok FETÖ/PDY davasında da ‘açık tanık olarak’ dinlenmiş, çalıştığı döneme dair tanıklıklarını, yaşadıklarını ve bildiklerini ayrıntılarıyla anlatarak FETÖ ile mücadeleye katkı sunmuş isimlerden biri olarak göze çarpmıştı. Nitekim Akdeniz Üniversitesi’nde 2012-2014 arasında Personel Daire Başkanlığı yapan Hüsnü Gülez, kendisinin üniversiteden atılmasını, çalıştığı dönemde üniversitede etkin olan FETÖCÜ’lerin kumpası olarak değerlendirmişti. İddianamede, bugün FETÖ sanığı olarak yargılanan isimler arasında geçen Bylock yazışmalarında Hüsnü Gülez için “paralel düşmanı” ifadesi geçmesi, daha o dönemde FETÖ ile irtibatlı kişilerin Gülez’den hazzetmediğini ve Gülez’in FETÖ kumpasına uğradığı iddialarını destekler nitelikteydi.
Rektörün seks kaseti
Ancak Gülez çeşitli iddialar neticesinde mesleğinden olmuştu. ‘Rektörlük görevini yürütmekte iken Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe’nin, kadro vaadiyle bir personele fuhuş teklif ettiği iddialarını içeren video ve ses kayıtlarını çekip, internet üzerinden servis etmek’ suretiyle şantaj, özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek iddiasıyla memurluktan men edilmişti. Bunun öncesinde de; usulsüz işçi istihdam etmek suçuna iştirak iddiasıyla görevin yerine getirilmesinde ayrımcılık yaptığı, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunduğu gerekçe gösterilerek bir yıl kademe durdurma cezası almıştı.
Davayı kazandı
FETÖ ile mücadele ederken işinden olan, üniversiteden ihraç edilen Gülez nihayet muradına erdi. Gülez, disiplin kararı ve ihraç ile ilgili Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na karşı açtığı davada istinaf yoluna başvurmuştu. Gülez’i davalarda Avukat Rıdvan Yıldız; YÖK’ü ise Avukat Yusuf Ömer Bişkin temsil etti. Konya Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi’nin 2017/2347 Esas No ve 2017/3145 Karar no’lu kararında “…Devlet Memurluğundan çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır” denildi. FETÖ’yle mücadele ederken FETÖ’nün hedefi olan Gülez, bu mahkeme kararıyla görevine dönebilecek. 3 Aralık 2017 günü oy birliği ile alınan karar, tebliğ tarihinden itibaren Danıştay’a 30 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verildi.
Yere göğe sığdıramadı
Davayı kazanan Gülez avukatını yere göğe sığdıramayarak, “FETÖ/PDY unsurlarıyla giriştiğim mücadele sonunda iki defa FETÖ/PDY kapsamında gözaltına alındım. Yanımda sadece birkaç dostum ve en önemlisi avukatım, abim olan Rıdvan Yıldız vardı. Onun bu unsurlarla yaptığım mücadeleye inanması, en zor günlerimde ve tüm gözaltı süresince beni yalnız bırakmaması, en büyük moral kaynağım olmuştur. Yapmış olduğu yerinde savunmalarla birçok kumpasın önüne geçmiş bu yolda benim azimle yürümemi sağlamıştır. FETÖ/PDY unsurlarıyla mücadele eden herkese bir Rıdvan Abi şart” dedi.
Tebrikler Rıdvan,
Hüsnü Gülez'in başından beri haklı olduğunu başından beri biliyoruz. Haklı mücadelesini tebrik ediyorum. Hüsnü Gülezi madur edenler FETÖnün etki alanından kurtulamamış olanlardır. Umarız devletimiz onların da üstesinden gelecektir.