Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, yüz binlerce turizm işçisinin her yıl olduğu gibi, sezon sonu işsizliğiyle, karşı karşıya geleceğini anlatarak, “Turizm, planlanan ve önerilen aktivitelere, arz ve talebe bağlı olarak, daha canlı olacağı, yarı canlı ve ölü olacağı dönemler oluşturur. Yüksek sezon, ölü sezon gibi kavramlar, içinde bulunulan fiziki, coğrafi, iklimsel, kültürel, tüm etkenlerin yanında, planlamalarla ve yatırımlarla da doğrudan ilgilidir” dedi. Tatil turizminin deniz, kum, güneş diye özetlendiğini aktaran Yahyaoğlu, “Kış turizmi kayak merkezleri, kar mevsimi ile sınırlanıyor. Milyarlarca dolarlık yatırımlar, dev tesisler, milyonlarca turizm işçisi, ölü sezonlarda, işsiz, işlevsiz, mağdur kalıyorlar. Bölgelere göre 2 aylık sezondan, 6-8 ay süren sezonlara doğru değişkenlik gösteriyor. Gelecek yıl daha iyi mi, kötü mü olacağı belirsizliğini korumaktadır” dedi. İlave yatırımlar yapılmalı Planlama ve ilave yatırımlarla, sezon uzatılabileceğine dikkat çeken Yahyaoğlu, “Turizmde çeşitlendirmelerle, sezon uygulamasından kurtulup, turizm 12 aya yayılabilir. Hem tesisler atıl kalmamış olur, hem de işçiler için 12 ay iş, 12 ay ekmek sağlanmış olur. Atıl kapasite harekete geçirildiği için yatırımcı da, ülke de karlı duruma geçer. Artık eskisi gibi sekiz, on merkezde turizm yapılmıyor. 81 vilayette, binlerce ilçede, beldelerde turizm yatırımları ve tesisler var. Kültürler, medeniyetler beşiği Anadolu, turizme çok zengin olanaklar sunuyor. Dört mevsimi bir arada yaşamakta olan cennet ülkemizde turizmi çeşitlendirmek için doğal güzellikler ve zenginlikler, tarih, kültür, iklim her şeye sahibiz” şeklinde konuştu. Her türlü imkana sahibiz Ülkemizin inanç ve kültür turizmi için sınırsız imkanlara sahip olduğunu aktaran Yahyaoğlu, “Hıristiyanlara dünyada ilk bu isimle hitap edildiği yer, hala bütün dinlerin ve mezheplerin barış içinde yaşayabildiği, Antakya, Mardin, Antalya, İstanbul, İzmir, Kars, Van, Kayseri, Konya. Saymakla bitmez zenginliklerimizden birkaçı. Bunlardan sadece biri kadarına sahip olan ülkeler bile, ne hamleler yapıyorlar. Dünya turizminden çok ciddi paylar alıyorlar” dedi. Sağlık turizmi için, kaplıca ve içmeler için yıllardır hizmet veren, küçük ölçekli tesislerin olduğunu aktaran Yahyaoğlu, “Hastanelerimiz, rehabilitasyon merkezlerimiz, huzur evlerimiz, balıklı göllerimiz, şifalı kaplıcalarımız var. Şimdilerde, bu alanın değeri anlaşılmaya başlandı, modern, büyük, yeni tesisler yapılıyor. İyi eğitimli sağlık personeline, doktorlara ve hocalara sahibiz. Tatil turizminin, inanç turizminin, kültür turizminin, kış turizminin (dağ ve kayak), sağlık turizminin yanında, spor turizmi, kongre turizmi, sosyal turizm, av turizmi, eko turizm gibi çeşitlendirmelerle, ülkemizin imkanları ve kaynakları doğru ve verimli kullanılabilir. Bugün 2,5 milyon turizm işçisi istihdam eden, 35-40 milyon turist ağırlayan, 35-40 milyar dolar gelir üreten bu sektör, bu rakamları, doğru politikalar uygulanarak, bir kaç yılda ikiye, üçe katlayabilir” dedi. Sezon işçilerinin sıkıntıları Sezon başında, Konya’dan, Burdur’dan, Diyarbakır’dan, Van’dan, Trabzon’dan, Edirne’den turizmde çalışmaya gelen işçilerin sezon bittiğinde, kentlerine köylerine geri dönerek, geleneksel yaşamlarına devam ettiklerini aktaran Yahyaoğlu, “Ailelerini memleketlerinde bırakarak gelen bu sezonluk işçilerin çoğu, çok kötü koşullarda çalışıyor, barınıyor ve besleniyorlar. Sadece Antalya’da sezon sonu işsiz kalan turizm işçisi sayısı yaklaşık 400 bin civarında. Sezonda beş ay, yedi ay çalışan, kazandığı parayla on iki ay yaşamak zorunda kalan bu işçiler çalışırken asgari ücret civarında kazanıyorlar. Yani ayda yarım asgari ücret harcayabilecek durumdalar. Köy kökenli veya baba evinde yaşayan ev bark geçindirme sorunu olmayanların uyabileceği bir düzen bu. Sendikasız, haksız, hukuksuz, güvencesiz, geleceksiz çalışma hayatı kabul edilebilir değildir. İşçiler insanca çalışılabilecek, insanca yaşanabilecek bir iş, aş ve gelecek istiyorlar. Doğru politikalarla, planlamalarla, yatırımlarla, 12 ay sezon, 12 ay iş, 12 ay turizm olabilir. Bu durum ‘Turizm çoğalır, işsizlik azalır’ ve ‘İşçisine, çarşısına, herkese turizm’ sloganımıza da uygundur” şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES
Esra ALTUNKES