ANFAD Başkanı Mehmet Boyacı, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kaleiçi’nde fotoğraf festivali projesinin olduğunu ve bunun alt yapı çalışmalarına başlandığını söyledi
Sanatın başkenti
Fotoğraf ve fotoğraf sanatıyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Antalya Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (ANFAD) Başkanı Mehmet Boyacı, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kaleiçi’nde fotoğraf festivali projesinin olduğunu ve bunun alt yapı çalışmalarının başladığını söyledi. ‘Antalya Film Festivali ve Piyano Festivali gibi önemli festivallere ev sahipliği yapan Antalya neden sanatın başkenti olmasın’ diyen Boyacı, böyle bir durumda kendilerinden yardım istenildiğinde, ellerlinden geleni yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Heyecan bitmez
Kaleiçi’nin fotoğrafçılar için bulunmaz bir nimet olduğunu ifade eden Boyacı, “ Çünkü orada malzeme çok, tarih var, doğa var, insan var. Bir fotoğraf sanatçısının aradığı her şeyi orada bulabiliyorsunuz. Günün her vaktinde fotoğrafçılara ayrı bir güzellik veriyor” dedi. Dijital makinelerin çıkmasıyla fotoğrafçının duyduğu heyecanın süresinin kısaldığını ifade eden Boyacı, “Fotoğraf heyecanı hiçbir zaman kaybolmaz, fotoğraf bir yaşam biçimi. Işık olduğu sürece fotoğraf var, fotoğraf olduğu sürece de heyecan vardır diyebilirim” şeklinde konuştu.
H.F. Antalya Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği hakkında bizleri kısaca bilgilendirebilir misiniz? ANFAD nedir, ne zaman kuruldu, amacı nedir örneğin.
Antalya Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği kısa adıyla ANFAD, Antalya’da sanata yönelik kurulan ilk derneklerden birisidir. İlk olarak 70’li yıllarda ‘GRUP A’ diye kurulmuş. Grup üyelerinin 70’li yıllarda bireysel boyutta etkinlikleri olmuş. 80’li yıllarda Erhan Bayramoğlu’nun belediye kültür müdürlüğünde ilk fotoğraf seminerini başlatması ile fotoğrafa meraklı ve yatkın olanları bir araya getirmekte yararlı oldu. Birkaç sene sonra Yaşar Gürler, Hatice Boztepe, Erhan Bayramoğlu, Safai Özer ve Ali İhsan Görmez’den oluşan grup “GRUP A” adı ile bir araya gelerek ilk karma fotoğraf sergisini açtılar. 1986 yılında bu gruba Tufan Dağıstanlı, Akın Savaşeri, Himmet Öcal da katılarak ANFAD resmen kurulmuş oldu. Derneğin ilk başkanı Safai Özer oldu. Böylece Antalya’da karma fotoğraf sergileri, dernek ve kültür mekânlarında slayt gösterileri, diğer illere ve yakın çevredeki köylere kadar uzanan sergiler, foto safarileri dönemi başlamış oldu. O dönemlerde kurulan GRUP A, bugün ANFAD’ın temelini oluşturuyor anlayacağınız.
H.F. Peki, siz ne zamandan beri ANFAD’ın başkanlığını yürütüyorsunuz Mehmet Bey?
Dört dönemdir Antalya Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’nin yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum.
H.F. ANFAD olarak ne gibi çalışmalarınız oluyor?
Her ay fotoğraf kurslarımız olur. Genellikle Pazartesi ve Çarşamba pratiğe dayalı eğitimlerimiz olur. Pazar günü verilen eğitimlerin sahada pratiğe dayalı çalışmaları yapılır. Salı günleri üyelerimizin ve kursiyerlerimizin sahada çektikleri fotoğrafların değerlendirilmesi yapılır. Gelen fotoğraflar o gün teknik açıdan incelenir. Olması gerekenler olmaması gerekenler, yapılan yanlışlar, bunlar orada anlatılır ve tartışılır. Orada bulunan herkes o fotoğraf üzerinden bir şeyler çıkartır genelde. Üyelerimiz ve kursiyerlerimiz bir dahaki sefer yanlışlarını gördüğü için daha güzel çekmeye çalışıyor. Bu sefer incelediğimizde daha önce bir fotoğrafta 10 yanlış varken bu sefer 4 yanlış çıkıyor. Perşembe günleri ise genellikle sunum günlerimiz olur. Diğer yandan derneğimizin her ay temel fotoğrafçılık eğitimi var. Kameralar, objektifler, ışık, kompozisyon, çeşitli çekim teknikleri gibi konularda eğitimler veriyoruz. Eğitimlerimiz akşam 19’da başlar gece 21’e kadar devam eder. ANFAD günümüzde de ulusal fotoğraf günleri, fotoğraf gezileri, slayt gösterileri, fotoğraf sergileri, temel fotoğrafçılık kursları, ileri fotoğrafçılık kursları, foto kritikler, kısa film gösterileri, düzenlediği fotoğraf yarışmalarıyla, fotoğraf tekniği, teorisi, estetiği, geçmiş ve gelecek boyutu ile ilgilenen ve bu konuya ilgi duyan bireylere, bizden destek almayı isteyen kamu kurum ve kuruluşlarına kapısını açık tutan bir halk kuruluşu olarak var olmaya devam etmektedir.
H.F. Çekim sahası olarak belirlediğiniz bir alan ya da mekân var mı?
Tabii ki de var. Antalya o kadar güzel bir yer ki özelikle fotoğrafçılar için. Bunun için Antalya’nın her yeri ve her mevsimi bir çekim sahası bizler için. Ama bizim için en önemli çekim sahası Kaleiçi. Kaleiçi gerçekten fotoğrafçılar için eşsiz bir yer.
H.F.Neden Kaleiçi fotoğrafçılar için eşsiz bir mekan?
Çünkü orada malzeme çok, tarih var, doğa var, insan var. Bir fotoğraf sanatçısının aradığı her şeyi orada bulabiliyorsunuz. Günün her vaktinde fotoğrafçılara ayrı bir güzellik veriyor. Kaleiçi gerçekten fotoğrafçılar için çok özel bir yer.
H.F.Kurslarınıza talep ne düzeyde, ortalama ne kadar kişiye kurs veriyorsunuz?
Kurslarımıza talep çok oluyor. Neredeyse her ay yeni kursiyerimiz oluyor. 3 aylık bir dönemde tatilimiz oluyor, bunun dışında yılın 9 ayı kurs veriyoruz. Kurslarımız bir ay boyunca devam ediyor. Yılda ortalama 100 kişiye kurs veriyoruz.
H.F.ANFAD olarak öğrencilere yönelik bir çalışmanız var mı?
Öğrencilere bir fotoğraf eğitimi vereceğiz, onlara sergi açtırmak istiyoruz. Zaman zaman okullarda fotoğraflarla ilgili temel eğitim konularını veriyoruz. Temel fotoğraf nedir, nasıldır diye. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bir talep gelirse yardımcı olmaya hazırız. Gençler sanatla uğraşsınlar. Sanatla uğraşan insanların hayata bakışı da değişiyor. Kişilikleri de değişiyor ve detaylara girmeye çalışıyorlar. Bunlar önemli.
H.F.ANFAD ne kadar üyeye sahip?
Şu anda yaklaşık 100’e yakın üyemiz var
H.F.Sürekli bir fotoğraf yarışmaları olur, kent içinde yurt içinde ve yurt dışında. Bu gibi fotoğraf yarışmalarında derece yapmış üyeleriniz var mı?
Uluslararası yarışmalara katılıp, derece alan üyelerimiz var. Yurt içi yarışmalara katılıp da derece yapan üyelerimiz de var. Ancak dernek olarak yarışmalara katılmıyoruz. Üyelerimizin yarışmalara katılmaları yönünde dayatmalarımız yok. Yarışmalara katılıp katılmamak üyelerimizin kendi inisiyatifine kalmış bir durum.
H.F.Antalya’da geçmişte fotoğrafçılık nasıldı?
Antalya’da sanat dalları çok rağbet görmüyor. Fotoğrafçılığın sanat olarak görülmesi son zamanlarda arttı. Eskiden sadece resmi dairelerde lazım olan vesikalık olarak bakılıyordu. Bu durum bir ticari boyuta ve oradan bir fotoğrafçı esnafına dönüştü. Fotoğraf bir ara ticari boyuta dönüştü, şimdi tekrardan bir sanat olarak yerini aldı diyebilirim.
H.F.Dijital makineler çıkmadan önce o karanlık odalar ya da banyolar döneminde fotoğrafçılık nasıldı? Muhtemelen dijital fotoğrafçılık döneminden daha zordu o dönemde fotoğraf çekmek..
Kesinlikle o dönemlerde zordu fotoğrafçılılık ama tatlı bir zorluk vardı. İçinde heyecan dolu bir bekleyişin olduğu bir zorluktu. Önce fotoğrafı çekiyordun sonra çektiğin fotoğrafı banyoya gönderiyordun. Büyük bir soru işareti ile bekliyordun. Büyük bir merak ve heyecan da vardı. Ne zaman banyodan çıktı, o zaman fotoğrafı görüyordun.
H.F.Peki, şimdi bu heyecan kayboldu diyebilir miyiz?
O dönemlerde fotoğraf bir süreçti. Bu heyecan şimdi kayboldu diyemeyiz. Sadece süreci kısaldı. Bu heyecanı şimdi anında yaşıyoruz. Fotoğraf heyecanı hiçbir zaman kaybolmaz, fotoğraf bir yaşam biçimi. Işık olduğu sürece fotoğraf var, fotoğraf olduğu sürece de heyecan vardır diyebilirim.
H.F.Fotoğrafçılık doğuştan gelen bir yetenek midir?
Herkes ses sanatçısı olamaz, herkes saz sanatçısı olamaz, herkes fotoğraf sanatçısı da olamaz. Ama bunu geliştirmek gerekir. Fotoğrafın temel kuralları var. 1/3 kuralı, altın oranlar, renk tonları, kontrastlığı, keskinliği, kadrajı, objektifi, geniş açı, dar açı, makro gibi bir sürü kuralları var. Ben baktım deklanşöre bastım, fotoğrafı çektim bu değil. Çektiğin fotoğrafı ben alır duvarıma asabilir miyim? Asabiliyorsam o zaman sanatsal bir değer olur. Anlayacağınız fotoğrafçılıkta yaratıcılık gerekir.
HERKES DEKLANŞÖRE BASAR AMA HERKES FOTOĞRAF ÇEKEMEZ
H.F.Fotoğraf bir sanat mıdır? diye sorsam..
Sanat sanat için midir, yoksa sanat toplum için midir tartışılıyor. Fotoğraf sanat mıdır, değil midir aslında bu da tartışılıyor. Fotoğraf sanat değildir diyen kesim var, bunlar ‘fotoğraf sanat mıdır’ sorusuna ‘hayır değildir’ diyorlar. Kendilerine göre gerekçeleri var. ‘Her şeyi makine yapıyor’ diyorlar. Ama makineye kim hükmediyor? Enstantane, diyafram, asa ayarlarını kim yapıyor? Kadrajı kim veriyor, makinenin arkasında kim var? Neyi görüyor, neyi çekiyor? Olayın bu boyuta var. Bu soruları da fotoğraf bir sanattır diyenler soruyor.
H.F.Fotoğraf bir sanattır diyenlerden misiniz?
Fotoğrafın bir sanat olduğunu savunanlardanım. Neticede resim ekleme sanatı, fotoğraf ise çıkarma sanatıdır. Bu odada bir sürü obje var. Ne yapıyoruz? Şunu çıkaralım, bunu alalım ne yapıyoruz? Kadrajımıza belli objeleri koyuyoruz. Resimde ise boş bir tuvalimiz var şuraya bir ağaç koyalım, şuraya bir ev diye ekliyoruz. Fotoğraf bir sanattır. Herkes deklanşöre basar ama herkes fotoğraf çekemez.
H.F.Fotoğrafta görmek kavramı var. Fotoğrafta bir görüntüyü herkes göremez mi?
Şimdi bir odaya 10 tane fotoğrafçı koysan herkes farklı şeyi çeker. Aynı mekândaydık, aynı yerdeydik, aynı objeyi çektik ama hiçbir fotoğraf diğerine benzemiyor. Çünkü herkes farklı görmüştür. Kimi geniş açı çekmiş, kimi dar açı çekmiş, kimi kısık diyafram çekmiş, kimi patlatmış, kimi yandan, kimi alttan çekmiş, bakış açısı önemli. Herkes göremez görüntüyü, yetenek lazım tabi bir de var olan bir yeteneği geliştirmek lazım.
H.F.Kaleiçi’nin fotoğrafçılar için çok önemli bir mekan olduğunuzu söylediniz. Antalya birçok festival ve etkinliklerle anılıyor. Film festivali ve piyano festivali var. Antalya’da neden bir Kaleiçi Fotoğraf Festivali olmasın?
Kesinlikle size katılıyorum. Antalya sanatın başkenti neden olmasın? Bu konuda size güzel bir haber verebilirim. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin öyle bir çalışması var. Önümüzdeki yıllarda böyle bir festival düzenleyecekler. Şu anda alt yapı çalışmalarını yürütüyorlar. Büyükşehir yetkililerinden bazıları bizimle görüşmek istediler. Bizler de onlardan haber bekliyoruz. Böyle bir durumda elimizden geleni yapmaya hazırız. Her şekilde destek olmaya hazırız.
H.F.Genelde birçok derneğin sorunları var. Bu soruyu sizlere de sormak istiyorum. ANFAD olarak ne gibi sıkıntılarınız var?
Sorunu olmayan bir dernek ya da bir kurum yoktur diye inanıyorum. Bizim de sorunlarımız var. Ancak en büyük sorunumuz, bir sergi alanımızın olmayışı. Dernek olarak bütün belediyelerle görüştük. Hiçbir belediyeden destek alamadık. Arkadaşlarımızın çektiği fotoğrafları sergilemek istiyoruz. ANFAD’ın sesi çok fazla basında yer bulamıyor. Yaptığımız etkinliklerimiz var ancak bunu basına duyuramıyoruz.