Orucun sorumluluk duygusunu geliştirdiğine dikkat çeken Aile Hekimi Doktor Alp Karan, “Bu konuda Peygamber Efendimiz, ‘Oruç tutunuz, sıhhat bulursunuz’ buyurmuştur. Ramazan ayı, Müslümanlar için kutsal ve çok mübarek bir aydır. Bize daima Allah'ı hatırlatır, kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden temizler, başkalarına fenalık yapmaktan korur. Oruç tutulmayan günlerde yorulan sindirim organları oruç sayesinde dinlenir. Bilim adamları, orucun sağlık yönünden vücudumuza birçok faydaları olduğunu belirtmişlerdir. Oruç sırasında vücutta bir yenilenme olur. Oruç sağlık bakımından çok faydalıdır” şeklinde konuştu.
Şeker ve tansiyon hastaları
Oruç tutmakla, belirli bir zaman yeme, içme arzusuna karşı koyan kişinin hayatta karşısına çıkabilecek güçlüklere kolaylıkla sabredebileceğini ifade eden Karan, “Yolcu, hasta ve tutamayacak durumda olan kişiler, mali olarak da bu yükümlülüğü yerine getirecek izne sahiptir. 11 ay boyunca sağlıklı beslenmeye özen göstermeyen kişilere oruç bir fırsattır. İftar ve sahurda abartmamak gerekir. Gündüz yemeyerek olağan beslenme alışkanlığımızı bir düzene sokarak mide ve bağırsaklarımızı istirahate alıyoruz. Ramazan ayı süresince yaşlı ve hamilelerin yanı sıra kalp, hipertansiyon, şeker hastalığı, ülser ve ruhsal problemler gibi kronik hastalığı bulunanların oruç tutmaları sakıncalıdır. Şeker hastaları, tansiyon hastaları, ilaçlarını aksatmayacak şekilde kontrollü oruç tutabilirler, oruç tutmaları hayati tehlike arz eden şahıslar oruç tutmamalıdır” diye konuştu.
Tatlıyı abartmayın
Uzun ve sıcak günlerde oruç tutmanın açlıktan ziyade susuzlukla ön plana çıkacağını anımsatan Karan, “Böbrek rahatsızlığı olan kişiler bol su tüketmek sorundadır. İftardan sonra su içmeye gayret edilmelidir. Gazlı ve asitli içeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır. Ramazan tatlısız olmaz, lakin bunun abartılmaması gerekir. Malum aşırı yağlı, şekerli yiyecekler vücut metabolizmasını bozar, insuline direnç gelişmesine zemin hazırlar, karaciğerde yağlanma, dolayısıyla vücudumuzun fabrikası olan karaciğer fonksiyonlarında bozulmalara neden olur. Oruç tutarak azami sıhhat bulmak istiyorsak, sahura da kalkmalıyız. Altın kural bol su, az ve dengeli beslenmedir” dedi.
Kalp rahatsızlığı olanlar
İftara bir çorbayla başlamak, az ve hafif gıdalar almanın iyi olacağını anımsatan Karan, “Akşama kadar istirahatte olan sindirim sistemi ağır ve hızlı yeme durumunda zorlanır, sindirim sistemi zafiyeti oluşur. Özellikle kalp rahatsızlığı olanlar iftarda yüklememeli yavaş ve hafif gıdalarla beslenmeli, mideyi tıka basa doldurmamalıdır. Bir de oruç tutmanın manevî hazzı var ki, bu mübarek günlerde oruç tutarak günleri geçirmek, bayramı kutlamak, bir ve beraber olduğumuz bu topraklarda, toplum ve birey psikolojisine iyi gelecek, kırgınlıklar, dargınlıklar son bulacak ve içimize huzur gelecektir. Bir diğer önemli etkisi de, fakir fukaranın yaşama şartlarını idrak etme, kavrama ortamının oluşmasıdır. Bunun için oruç iyi bir fırsattır” diye konuştu.
Esra ALTUNKES