‘Aile hekiminiz en yakın sağlık danışmanınızdır, suistimal etmeyiniz’ diyen Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ekin Saba, “Aile hekimleri, kendilerine kayıtlı tüm kişilerin yaş, cinsiyet ayrımı yapmadan bir sağlık sorunuyla karşılaştıklarında ilk başvurdukları sağlık danışmanlarıdır. Her bireyin bir aile hekiminin olması ile aile hekimleri ile kişiler arasında yakın ilişkiler kurulmuştur. Aile hekimleri hastalarını tanımış, hastalar aile hekimlerini tanımıştır. Bireylerin karşılaştıkları sağlık problemlerini, sıkıntılarını öğrendiği aile hekimleri hastalarda bir sağlık sorunuyla karşılaştıklarında danışacakları ilk hekimidir” dedi.
Halk uygulamayı bilmiyor
Halkın aile hekimliği uygulaması hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını vurgulayan Saba, “Halkımız çoğunlukla ne yazık ki aile hekiminin görevinin ne olduğunu tam anlayamadı, aile hekimliği uygulaması hakkında yeterince bilgili sahibi olamadı. Vatandaşın birçoğu aile hekimlerini kurdukları yakın ilişkiden kaynaklanan, tıbben ve vicdanen uygunsuz isteklerle ve baskılarla karşı karşıya bıraktılar. Başkasının ilacını bir başkasına yazdırmak gibi, gerekli gereksiz konular başta olmak üzere, ‘sınava giremedim’, ‘işe gidemedim’ gibi tıbbi olmayan nedenlerden sahte rapor istemek gibi. Sahte rapor isteyenlerden bıktık usandık” diye konuştu.
Evde bulunsun diye ilaç yazdıranlar
Aile hekimlerinin sözlü ve fiziksel şiddetle baş başa kaldığını anlatan Saba, “Vatandaş herhangi bir hastalığı olmadan başvursa bile, özel işi için hastalık raporu isteyebiliyor aile hekimlerinden. Evde bulunsun diye ilaç isteyenler de çoğunlukta. Güvencesiz yakınının ilacını kendi üstüne yazdırmak isteyenler oluyor. Gereksiz tahlil istemi gibi durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunların yapılması istemini haklı görmekte, bu konuda baskı uygulamakta ve bunu hasta hakkı olarak görmekteler. Bu baskıya, usulsüz isteklere karşı koyan aile hekimleri ise üzülerek belirtmek istiyorum ki; sağlıkta sözlü ve fiziksel şiddetle tanıştı ve ne yazık ki sağlıkta şiddet vakaları gün geçtikçe artmaya başladı. Bu durumun en yakın örneklerini daha geçen hafta yaşadık. Mersin'de aile hekimi arkadaşımız, görev yaptığı ASM'de, usulsüz rapor talebini yerine getirmediği için bıçaklı saldırıya uğradı. Geçen pazartesi günü saat 14.00 sıralarında, Toroslar mevkiindeki aile sağlığı merkezine gelen misafir hasta, ‘ağır ve tehlikeli işlerde çalışabileceğine dair rapor’ istedi. Aile hekimi, böyle bir raporu vermek için gereken tetkiklerin ASM’de yapılamayacağını söyledi. Hasta, hekimle tartışmaya başladı ve elindeki sustalı bıçağı çıkararak yumruk attı. Aile hekiminin üst dudağı parçalandı. Gözaltına alınan saldırgan ise tutuklandı” dedi.
Şiddete maruz kalan hekimler
Bursa'da Merkez ASM'ye giden bir hastanın 10 gün istirahat raporu istediğini hatırlatan Ekin Saba, “Aile hekimi usulsüz rapor veremeyeceğini belirtmiştir. Bunun üzerine istediği raporu özel bir hastaneden alan hasta, yeniden aile sağlığı merkezine gelerek, aile hekimini darp ederek, doktorun burnunu kırmıştır. Şanlıurfa’da istediği antibiyotiği tıbben uygun görmediği için yazmayan aile hekimi arkadaşımız, hastası tarafından sözlü ve fiili şiddete maruz kalmıştır” şeklinde şiddete maruz kalan aile hekimlerinden örnekler verdi.
Kötü muameleyi kınıyoruz
Aile Hekimleri Derneği olarak, yapılan her türlü kötü muameleyi kınadıklarının duyuran Saba, “Vatandaşlarımızı en yakın sağlık danışmanları olan aile hekimlerini anlamaya davet etmek istiyoruz. Aile hekimleri tıbben ve vicdanen uygun olmayan isteklerinizi yerine getirmek zorunda değildir. Aile hekimlerinin aile hekimliği sistemi içinde, görülmeyen çok fazla sıkıntıları vardır. Aile hekimlerinden yapması gereken asli görevleri koruyucu, tedavi ve rehabilite edici görevleri dışında da eklenmeye çalışılan, yapması beklenen birçok görev vardır. Kimi zaman başka hekimlerin yedek gücü olarak görülmekte, adli nöbetlerden, acil nöbetlere kadar kendi görev tanımları ve görev yerleri dışında yeni görevler talep edilmektedir. Kimi yerlerde aile hekimleri defin ruhsatı vermeye zorlanmakta kimi yerlerde alakalı alakasız raporlar vermeye zorlanmaktadır” dedi.
Hekimi anlayın, suistimal etmeyin
Aile hekimlerine görevleri dışında birçok görevler verildiğinin altını çizen Saba, “Aile hekimlerine bazı yerlerde adli ve yerinde otopsi nöbetleri tutturulurken bazı yerlerde ise acil polikliniklerinde görevlendirilebilmektedirler. Bu, aile hekimlerinin görevler altında ezilmesine ve ertesi gün kendi hastalarına karşı yorgun, uykusuz, moralsiz ve tükenmiş bir şekilde hizmet sunmasına, iletişim sorunlarına neden olmakta, gereksiz gerginliklere ve sürtüşmelere, sözel şiddetten, fiziksel şiddete varan sorunlara neden olmaktadır. Ne yazık ki sık sık değişen sağlık mevzuatı, uygulama yönetmeliği ve sisteminin aksayan yanlarının faturası aile hekimlerine kesilmektedir. Unutulmamalıdır ki, hastaların hakları olduğu kadar hekimlerin de hakları vardır ve sağlık çalışanına yapılan hakaret, sözlü ve fiili şiddet asla karşılıksız kalmamaktadır. Görevi başında şiddet gören sağlık çalışanı şikayetinden vazgeçse bile, olay kamu davası olarak değerlendirilip, kişilere para ve hapis cezaları verilmektedir. Günümüz koşullarında hastalarımızdan en önemli beklentimiz, oldukça zor şartlarda hizmet veren aile hekimlerini anlamaları ve suistimal etmemeleridir” diyerek yaşanılan sıkıntıları paylaştı.
Esra ALTUNKES