Maçın ilk yarısını aldık
Antalya il teşkilatında gerçekleşecek olan seçimlere değinen Akdoğan, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve genel başkanlık devir teslimlerinin sorunsuz bir şekilde tamamlandığına dikkat çekti. Akdoğan, kongre sürecinde görev değişimleri olacağını ve bu dönemde de tuzak kuranlara fırsat verilmemesi konularında partilileri uyardı. Kongre sürecinin tamamlanmasının ardından gerçekleşecek olan Haziran seçimlerine dikkat çeken Akdoğan, “30 Mart, 10 Ağustos seçimlerini aldık. Bu seçimler gerçekten hayati önemde, maçın ilk yarısını aldık. Ama Haziran seçimlerinde, maçın ikinci yarısını alırsak bu maçı kazanmış olacağız ve ondan sonra 4 yıl genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimi yok. O dört yıl, yeni Türkiye'nin inşasında tuğlaları üst üste koyma yılları olacak. Köklü reformları, dev yatırımları yaparak, o dört yılda gerçekten Türkiye şaha kalkacak” dedi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti’nin her zaman Antalya’nın yanında olduğunu ve olmaya da devam edeceğini anlatarak, “Dayanışma içerisinde seçim sürecini hep beraber geçireceğiz. Sizler de çok çalışacaksınız. Aldığımız oy ile üye sayısı arasında uçurum olmayacak. Üyelik ve sandık çalışmalarına ağırlık vereceğiz. El birliği ile kongre sürecini yaşayacağız. 6 Kasım da AK Parti Antalya ilçe kongreleri başlayacak. Kongre süreçlerinde de yanınızda olmaya çalışacağız. Başbakanımız kongre veya seçim çalışmalarında bütün illeri gezecek. İnşallah hep birlikte 2023 hedeflerine doğru ülkemizi götüreceğiz.
Rahatça bayrak sallayabiliyorlar mı?
Akdoğan, diğer siyasi partilerin hepsinin bölge partisi, Türkiye’nin bütün şehirlerinde olan tek partinin AK Parti olduğunu ifade ederek, “Kimi doğuya, kimi batıya, kimi İç Anadolu'ya sıkışmış. MHP, CHP olarak Şırnak’ta bayrak sallayabiliyor musun? Milletvekili çıkarabiliyor musun? Bunları yapamıyorsan sen zihninde bölmüşün zaten” dedi. Kobani bahane edilerek, 6-7 Ekim olaylarının sürecinin sabote etme girişimine dönüştüğünü belirten Akdoğan, “Terör örgütü çok rahatsız. Silah bırakma fikrinin yaygınlaşmasından rahatsız. Bölgede normalleşme yaşanmasından rahatsız. İnsanların yaylaya çıkması, ticaret yapması, turizmin gelişmesi, bundan rahatsız. Ve silahı bırakmak istemiyor. Baskı ve şiddet olmazsa ben bölgede tutunamam korkusuna kapıldı. Hükümet çözümü zorladıkça panik atak geçiriyor. Su kaynatıyor. Bir şekilde çözme ulaşılacak ben bunu nasıl sabote ederimin içinde. İşte bölgede yol kesmeler, adam kaçırmalar, bunlar hep bu direnci ortaya koydu. Arkasından Kobani olaylarından sonra yaşananlar. İşte bunlar hep ayak diremeydi. Ben silahı, şiddeti, baskıyı bırakmam. Ama ne oldu bir kırılma yaşandı? Bölge insanı eskiden devlete yönelik eleştiri getirirdi. Artık devlet şefkat elini uzatıyor, yatırım yapıyor, hizmet götürüyor. Zulmeden, tehdit eden, yakıp yıkan kim? Terör örgütü ve ilk defa bölge halkı devletten güvenlik talep ediyor. Terör örgütü olayları, 6-7 Ekim olayları kendi kendine olmadı” dedi. Terör örgütünün kendine yakın olmayan Kürtleri bir şekilde bölgeden kaçırma stratejisi izlediğini hatırlatan Akdoğan, “Tek bir vatandaşı tek bir Kürt insanını terör örgütüne musallat edip de zulmetmesi, baskı yapmasına boyun eğmeyeceğiz. İnsanımıza sahip çıkmak için ne gerekiyorsa devlet bütün adımları atacak” diye konuştu. Esra ALTUNKES