Başkan Türel, eski başkan Akaydın hakkında onlarca soruşturma dosyası olduğunu belirterek, “Akaydın adeta hesap vermekten kaçarcasına milletvekili zırhına girerek kurtulmaya çalışmaktadır” dedi
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel AK Parti Antalya İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısıyla bir önceki dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı ve 25. Dönem Milletvekili seçimlerinde CHP’den Antalya 4. sıradan milletvekili adayı Mustafa Akaydın hakkında ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk, zimmet iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Açılan dava dosyalarını basın mensuplarıyla paylaşan Türel, demokratik sorumluluğunu yerine getirmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi. Toplantıda AK Parti İl başkanı Rıza Sümer de hazır bulundu.
Temiz siyasetten yanayız
Türel, hayatı boyunca milletin egemenliğini benimsediğini ve siyasetin nezaket çerçevesinde ilerlemesi için çalıştığını anlatarak, siyaseti kendilerine bir iftira ve yalan bataklığı olarak görenlerle sonuna kadar bu mücadeleyi temiz siyaset kapsamında sürdüreceklerini anlattı. Geçmişte iftira yağmuru karşısında dimdik ayakta durduğunu aktaran Türel, hesaba çekilmeden hesap veren bir anlayışla kirli politikaları bir mağduru olarak siyaseti dürüstlük, şeffaf ve hesap verebilir şekilde sürdürmenin gayreti içinde olduğunu kaydetti.
Hukuk karşısında cevap versin
Adaletten kaçan suçunu ört bas etmek isteyenlerin maskesini düşürmek üzere bir arada olduklarını ifade eden Türel, “Devletin kendi hukuk düzeni içinde herkesin hesap vermesi gerekir. Hesap vermekten kaçmaya çalışanların gayreti olmasa yapmayacaktım. Varsa bir suçlu hesabını yüce yargı karşısında sonuna kadar vermeliyiz. Bu gibi konuları bugüne kadar medya ile paylaşmadım. Birileri hukuk düzeninden kaçarak, hesap vermekten milletvekili olarak kurtulmaya çalışıyorsa o zaman benim demokratik sorumluluğum basınla kamuoyunu bilgilendirmeyi gerektirirdi. Demokratik sorumluluğu yerine getiriyorum” şeklinde konuştu.
Türel değil savcılar tespit etti
Akaydın’ın belediye başkanlığı döneminde yapmış olduğu hukuk dışı uygulamalar iddiasıyla ağır ceza mahkemesinde ihaleye fesat karıştırma ve irtikap suçlamalarından yargılandığını hatırlatan Menderes Türel, “İrtikap, hile ve menfaat sağlamaktır. Bu iddiaları Menderes Türel değil savcılar tespit etmiştir” dedi. Akaydın'ın bu iddialarla ağır ceza mahkemesinde yargılandığını anlatan Türel, “İhale tarihinden 20 gün önce kurulan firmaya akıllı kart ihalesi verdiği ve bu ihaleye fesat ve hile karıştırdığı iddiası ile yargılanıyor. Akaydın, bu ihaleyi yapabilmek için mevcut kart uygulamasını iptal etmiştir. Bu nedenle Sayıştay tarafından milyonlarca lira hakkında zimmet çıkarılmıştır. Hem bir taraftan mevcut ihaleyi iptal ederek belediyeyi zarara uğrattığı için Cumhuriyet Savcısına, Sayıştay’a suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş hem de bu haksız fesih nedeniyle belediyeyi 100 milyonluk bir zarara soktuğu için kendisine Sayıştay tarafından milyonlarca zimmet çıkarılmıştır” dedi.
Devleti zarara uğrattı
Menderes Türel, Mustafa Akaydın’ın devleti milyonlarca lira zarara uğrattığını ifade ederek, “İhaleyi feshetmesinin ardından yapılan yeni ihale de ihale tarihinden 20 gün önce kurdurulmuş bir firmanın bu ihaleyi almasının nedenini şimdi ağır ceza mahkemesi sorgulamaktadır. Mahkemeler, savcılıklar, İçişleri Bakanlığı’nın vermiş olduğu soruşturma izinleri ve incelemelerle Sayıştay'ın tespit ettiği hukuksuz ödemeler dahil Akaydın, 35 konuda sorgulanmaktadır. Bunların hepsi devletin resmi makamlarınca tespit edilmiş ve soruşturmaları devam ediyordur. Belediyenin kasasından harcadığı seçim malzemeleri dikiş kutusu gibi belediye araçlarının kendi seçim kampanyasında kullanılması gibi savcılık tarafından delillerle tespit edilmiş iddianameler neticesinde açılmış davalarda da yargılanmaktadır” dedi.
100. Yıl Spor Kompleksi ihalesindeki haksız tazminat
Türel, konuşmasında, Mustafa Akaydın’ın büyükşehir belediyesini zarara uğratmakla ilgili hakkında Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir başka konu 100. Yıl Spor Kompleksi ihalesindeki haksız tazminat konusu olduğunu söyledi. Buradaki uygulamalar neticesinde Büyükşehir Belediyesi'nin 227 milyon civarında tazminat yükümlülüğü ile karşı karşıya kalması ve bu bedelin 27 milyon 85 bin 882 lirasının hukuksuz şekilde ödendiği iddiasıyla İçişleri Bakanlığı'nca kamu zararına neden olduğundan dolayı soruşturma izni verildiğini anlattı.
Bir yıl hapis cezası
Tüm bu iddialara Akaydın’ın farklı bir mahkemeden alınan kararlarla durumu daha da vahim hale dönüştürdüğümü ifade eden Türel, “Antalya 28 Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2014/556 esas,2015/50 sayılı kararı ile devlet büyüklerine hakaretten bir yıl hapis cezasın çarptırılmış ve bu dava şuan temyiz aşamasındadır. Bu cezanın da bir şekilde yargılanması Akaydın’ın milletvekilliği dokunulmazlığına girmesiyle birlikte son bulacaktır. Ya da başka deyimle dondurulacaktır” dedi. ‘Milletvekilliği bittikten sonra yargıdaki dosyalarla ilgili hesap vermeye de devam edecektir’ diyen Türel, “Burada durumun vahim olduğunu bu hapis cezası ile birlikte net olarak görüyoruz” dedi. Akaydın hakkında onlarca soruşturma dosyası olduğuna işaret eden Türel, “Şimdi Akaydın bağımsız yargı önünde bu iddiaların hesabını verdikten sonra milletvekili olması gerekirken adeta hesap vermekten kaçarcasına bu dosyalardan milletvekili zırhına girerek kurtulmaya çalışmaktadır. Doğrusu ise Menderes Türel'in yaptığı gibi hesap verdikten sonra Ankara'nın yolunu tutmak olmalıydı” diye konuştu.
Abdestimizden şüphemiz yok
‘Menderes Türel'in hesap vermek zorunda kaldığı dosyalar Akaydın ve yandaşlarının ortaya attığı iftira dosyalarıydı’ diyen Türel, “Türel hakkındaki iddiaların hiçbir tanesi Akaydın'da olduğu gibi Cumhuriyet Savcıları, Sayıştay veya İçişleri Bakanlığı müfettişlerince ortaya konan iddialar değildi. Abdestimizden şüphemiz olmadığı için o zaman Akaydın'a iftiraları ile ilgili hodri meydan demiş ve köşeye sıkışınca uydurduğu dosyaların hemen hepsinin takipsizlikle sonuçlanması neticesinde milletvekilliği adaylığına başvurmuştum. Birde bu iftira dosyalarının hesabını Yargıda Emine Ülker Tarhan'ın YARSAV başkanı olduğu dönemde yani 2009-2010 yıllarında verdiğimi ve hepsinin de takipsizlikle sonuçlandığını belirtmek isterim” dedi.
Akaydın CHP’yi kullanıyor mu?
Milletvekilliği döneminde hiçbir zaman dokunulmazlık zırhına sığınmadığını vurgulayan Türel, “Birileri millete hizmet etmek için mi yoksa millet adına karar veren yüce Türk yargısından kaçmak için mi milletvekili olmak istiyor. Bunu tüm çıplaklığı ile kamuoyuna anlatmamız gerekirdi. Amacımız siyasi manipülasyon olsaydı CHP’nin kendi içindeki ön seçimleri öncesinde de bu toplantıyı yapabilirdik. Ama derdimiz bir demokratik yarışı
etkilemek olmadığı için bu yola başvurmadık. O yüzden CHP’ye oy verecek seçmenler memleketimize, milletimize hizmet için mi yoksa hesap vermekten kaçmak için mi bu yola koyulmuş en açık şekilde kamuoyunu vatandaşlarımızı bilgilendirmek bizim siyasi sorumluluğumuz gereğidir. Özellikle CHP ye oy verecek vatandaşların düşünmesi gerekir. Akaydın acaba yargının hesabından kaçmak için CHP'yi kullanıyor mu? Sorusunun cevabı kamuoyu vicdanında en iyi şekilde değerlendirilmelidir. CHP ye oy verecek vatandaşlarımız Akaydın’ı hesap vermekten kurtardıklarında sorumluluğunu taşıyacaklarını unutmamalıdır” açıklamasını yaptı.
Belediyeye 277 milyonluk borç riski
Akaydın hakkında şu ana kadar haksız fesihler nedeniyle belediyenin ödediği ve ödeyebileceği rakamın 114 milyon TL olduğunu belirten Türel, yaklaşık 60 trilyon civarının ödendiğini söyledi. Türel, ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin 100. Yıl Spor Kompleksi davasında ise 277 milyon TL ödeme riskiyle karşı karşıya kaldığını özellikle belirtti. Tüm bunların belediye olarak hukuki sorumluluklarını yerine getirildiğini aktaran Türel, milletin kör kuruşunun dahi hesabının sorulması gerektiğini savunarak, “Birileri trilyonlarca lirayı birilerinin cebine indirmiş olabilir. Ama biz o trilyonlarca lirayı haksız ödenmişse, o birilerinin cebinden çekip alır, yine devletin kasasına koyarız” diye konuştu.