Ön seçimin CHP’de yarattığı fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen CHP Milletvekili Aday Adayı Özlem Gözaçan, küçük hedeflerin iktidar getirmeyeceğini belirtti
CHP Antalya Milletvekili Aday Adayı Eczacı Özlem Gözaçan, CHP’nin çok sesli bir parti olduğunu vurgulayarak, “Ortak bir görüş belirleyerek halkın karşısına tek ses, tek yumruk olarak çıkmalıyız” değerlendirmesinde bulundu. Yaklaşan ön seçimi değerlendiren Gözaçan, ön seçim kararı ile CHP’de pozitif yönde bir hareketlilik oluştuğunu belirtti. Antalya’da CHP rüzgârı estiğini söyleyen Gözaçan, “Ön seçimin bize yarattığı fırsatları iyi değerlendirmeli, çalışmalarımızı her zamankinden daha yoğun bir şekilde sürdürmeliyiz. Küçük hedefler bizi iktidara taşımaz. Antalya 7 Haziran’dan sonra Meclis’e 14 Milletvekili gönderecek. CHP’nin hedefi de Antalya’dan 14 milletvekili göndermek olmalı ki, en yüksek sayıya ulaşalım” dedi.
Sorumluluğun bilincinde
Günlerdir ilçe ilçe, mahalle mahalle dolaştığını ve partililerle bir araya geldiğini ifade eden Gözaçan, ön seçim kararının aday adaylarında bir hareketlilik sağladığı gibi üyelere de bir sorumluluk yüklediğini hatırlattı. CHP üyelerinin ön seçimin verdiği sorumluluğun bilincinde olduğunu ifade eden Gözaçan, kendisinin de bu sorumluluğun bilincinde olduğunu söyledi. Aday adayı olarak tek amaçlarının olduğunu ifade eden Gözaçan, “O da 7 Haziran’da iktidar olmak” diye konuştu. Önlerinde çok kısa bir süre olduğunu ifade eden Gözaçan “Gecemizi gündüzümüze katarak, yılmadan, yorulmadan çalışmalıyız. Partimizi ve düşüncelerimizi insanlara anlatmalıyız evet; ama önce onları dinlemeliyiz. Ne iktidar yolunda ne de iktidar olduktan sonra insanları dinlemeden hiçbir sorunu çözüme kavuşturamayız” dedi.
İnsana dokunmayan projeler eksik
“Sadece dokunduğunuz insan sizindir” diyen Gözaçan, insanların CHP’ye yönelik soru işaretlerini gidermek gerektiğini ifade etti. Gözaçan, “İnsanların bize gelmesini beklememeli, biz onlara gitmeliyiz. Bu yüzden insanların ne söylediklerini iyi dinlemeliyiz” diye konuştu. Bugün yaşanılan birçok sorunun aile içi iletişimsizlik ve eğitim eksikliğinden kaynaklandığını ifade eden Gözaçan, “Bizi ‘biz’ yapan ve farkında olmadan elimizden alınan değerleri geri kazanmalıyız. Bugüne kadar bizi bir arada tutan aile kavramını yeniden oturtur, aile içi iletişimi güçlendirir ve özellikle kadınlarımızın ve çocuklarımızın eğitimi için doğru projeler üretir ve bu projeleri sistemli bir şekilde hayata geçirirsek, önümüzde hiçbir güç duramaz. Benim için en önemli olan insana direk dokunan projeler gerçekleştirmek. İnsanın yaşamında bir şeyleri doğrudan değiştirmeyen her projenin eksik kalacağına inanıyorum” dedi.
Halil FİDAN