Aile Hekimi Doktor Ozan Uzkut, Sağlık Bakanlığı ve SGK'nın uygulamasıyla, doktorun yazdığı reçete kodunun artık cep telefonlarına gelmesinin önemine dikkat çekerek, “Böylece hem kod yazan kağıdın kaybolma riski ortadan kalkmış oluyor hem de olası bir hastanın haberi olmadan ilaç yazılımı engellenmiş oluyor. Rutin uygulamada hasta bize muayeneye geliyor biz de bu kişiyi muayene ettikten sonra eğer sistemde bir sıkıntı yoksa SGK sitesinden bir kod alıyoruz. Bu kodu yazıp veya yazıcıya yazdırıp hastaya veriyoruz, kişi de bu kodu ve TC kimlik numarasını eczaneye götürüyor ilaçlarını alıyor. Bu kod aynı zamanda kişinin aile hekimliğindeki kişisel bilgi formunda yer alan cep telefonuna gidiyor. Böylece hem hastanın kod yazan kağıdı kaybetse bile ilacını alması sağlanıyor hem de olası bir yolsuzluğu otokontrolle önlemeyi amaçlıyor” diye konuştu.
'Numara değişikliğini bildirin'
Vatandaşın cep telefonunu değiştirmesi, yeni telefon numarası alması halinde aile hekimine yeni aldığı telefon numarasını kaydettirmemesi halinde olacakları aktaran Uzkut, “İşte o zaman kıyamet kopuyor. Hiç alakası olmayan kişinin cep telefonuna mesaj gidiyor, aldıkları ilaçlar gidiyor, vatandaş da böyle bir ilaç almadım diye SGK'ya başvuruyor, SGK da aynı anda hem idari soruşturma açıyor hem de direkt savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Duruma göre Valilik veya kaymakamlıkta zaten hiç incelemeden soruşturma izni verdiği için suçu olmayan doktor direkt kendini savcının karşısında, durumunu ispat etmeye çalışırken buluyor. Artık savcının insafında kalıyor vatandaş, ona kendini ispat edebilirse davadan kurtuluyor ama çoğu savcı da doğru dürüst incelemeden mahkemeye sevk ederse artık bitmeyen davalarla uğraşmak zorunda kalıyor. Vatandaş, kendi aile hekimine gittiyse bir şekilde durum düzeltilebiliyor ama ya misafir hasta ise veya hasta hastanede muayene olmuşsa işin içinden çıkmak büyük sıkıntı oluyor. Değişen cep telefonunu bildirmeyen, bu yüzden doktorunu sıkıntıya sokan hastanın hiçbir sorumluluğu yok ama dürüstçe işini yapan hastasına bakan doktor hiç suçu olmadığı halde hem idari soruşturmalarla hem de mahkemelerde uğraşmak zorunda kalabiliyor. Hastalara da cep telefonu değiştiği zaman aile hekimine bildirilme zorunluluğu olsa çok iyi olur. Aksi takdirde zan altında kalmak hem doktorun çalışma azmini kırıyor, moralini bozuyor ve mahkemeler, idari soruşturmalar yüzünden hastalar mağdur oluyor” dedi.
Esra ALTUNKES
'Numara değişikliğini bildirin'
Vatandaşın cep telefonunu değiştirmesi, yeni telefon numarası alması halinde aile hekimine yeni aldığı telefon numarasını kaydettirmemesi halinde olacakları aktaran Uzkut, “İşte o zaman kıyamet kopuyor. Hiç alakası olmayan kişinin cep telefonuna mesaj gidiyor, aldıkları ilaçlar gidiyor, vatandaş da böyle bir ilaç almadım diye SGK'ya başvuruyor, SGK da aynı anda hem idari soruşturma açıyor hem de direkt savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Duruma göre Valilik veya kaymakamlıkta zaten hiç incelemeden soruşturma izni verdiği için suçu olmayan doktor direkt kendini savcının karşısında, durumunu ispat etmeye çalışırken buluyor. Artık savcının insafında kalıyor vatandaş, ona kendini ispat edebilirse davadan kurtuluyor ama çoğu savcı da doğru dürüst incelemeden mahkemeye sevk ederse artık bitmeyen davalarla uğraşmak zorunda kalıyor. Vatandaş, kendi aile hekimine gittiyse bir şekilde durum düzeltilebiliyor ama ya misafir hasta ise veya hasta hastanede muayene olmuşsa işin içinden çıkmak büyük sıkıntı oluyor. Değişen cep telefonunu bildirmeyen, bu yüzden doktorunu sıkıntıya sokan hastanın hiçbir sorumluluğu yok ama dürüstçe işini yapan hastasına bakan doktor hiç suçu olmadığı halde hem idari soruşturmalarla hem de mahkemelerde uğraşmak zorunda kalabiliyor. Hastalara da cep telefonu değiştiği zaman aile hekimine bildirilme zorunluluğu olsa çok iyi olur. Aksi takdirde zan altında kalmak hem doktorun çalışma azmini kırıyor, moralini bozuyor ve mahkemeler, idari soruşturmalar yüzünden hastalar mağdur oluyor” dedi.
Esra ALTUNKES