Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Lig’de ilk sezonunda play-off’a kalarak dikkatleri üzerine çeken Akdeniz Üniversitesi Takımı’nın koçu Rıza Darendelioğlu, “İyi bir sezon geçirdik” dedi
Büyükşehir ve Kepez
Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Lig Takımlarından Akdeniz Üniversitesi Basketbol Antrenörü Rıza Darendelioğlu ile antrenörlük kariyerini ve Türk basketbolunu konuştuk. Basketbol kariyerine Ankara’da başlayıp, Bölgesel Amatör Lig’de oynarken antrenörlüğe adım atan Rıza Darendelioğlu, Antalya kariyerinde Kepez Belediyespor ve Antalya Büyükşehir Belediyespor’da görev aldı.
İlk sezonunda play-off
Aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi’nde akademisyen olan antrenör Rıza Darendelioğlu, 3 sezondur Akdeniz Üniversitesi Basketbol’da takım koçluğu yapıyor. Geçtiğimiz sezon Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Ligi’ne yükselen ve bu sezon ligi 5’inci sırada bitirerek play-off’a kalan Akdeniz Üniversitesi başarılı bir şekilde yoluna devam ediyor. İşte Darendelioğlu ile yapılan o röportaj:
* Kısaca basketbol kariyerinizden bahsedebilir misiniz?
**Basketbol kariyerime basketbolcu olarak başladım. Basketbol oynarken aynı zamanda alt liglerde antrenörlük yapmaya başladım. Basketbolcu olamayacağıma karar verdikten sonra tamamen antrenörlük yolunda seminerlere gidip kendimi geliştirdim. Bana en çok tecrübe katan şeylerden biri de Antalya’da bir ilkokul takımı çalıştırmak oldu. İlk profesyonel antrenörlüğümü Kepez Belediyespor’da yaptım, o da bölgesel lig takımıydı. Bir yıl sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin basketbol takımı 2. Lig’e çıktı. Ben de o teknik ekibin içerisindeydim. O dönemde aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak göreve başlayınca antrenörlük kariyerimi biraz kenara bırakmak zorunda kaldım. Bir yıl sonra Akdeniz Üniversitesi’nde bir bölgesel lig takımı kurduk, o ligde iki yıl boyunca erkeklerde mücadele ettik. Yaklaşık 3 yıl önce de kadın basketboluna adım attık şu anda da 1. Lig’de devam ediyoruz.
* Sezon sizin için nasıl geçti, kısa bir değerlendirme alabilir miyim?
**Çok hızlı geçti. Çok hızlı geçti demek aslında güzel bir şey bazen liglerde kötü oyuncuların oynaması, organizasyonun iyi olmaması ya da başka şeylerden dolayı lig bitmek bilmeyebilir ama bu lig hem bizim hem de oyuncularımız için çok çabuk bitti maalesef. Tadı damağımızda kaldı diyebilirim. Şimdi bu ligi daha iyi tanıdık, oyuncuları daha iyi biliyoruz. Neler yapmamız ve neler yapmamamız gerektiğini biraz daha etüt ettik, tecrübelendik bu yüzden güzel bir sezon oldu bizim için.
* Lige galibiyetle başlasanız da sonrasında üst üste maçlar kaybettiniz. Moseley ve Berrin Karabaş transferleriyle kötü gidişi engelleyip yükselişe geçtiniz. Bu transferleriniz sezon başında takımda olsaydı sonuç bugünkünden daha farklı olabilir miydi?
**Kesinlikle olurdu. Bütçeleri ve paraları oynayabilmek önemli. Ligi iyi tanımadığımız için sezon başlarında çok hızlı oyuncu alışverişleri yapmak istemedik. Bir oyuncumuzun sakatlanmış olması ve Berrin Karabaş’ı alacağımız bölgede bir eksiklik hissettiğimiz için bu müdahaleleri yaptık. Sezon başında bu oyuncularla başlamış olsaydık belki Çankaya Üniversitesi’nin yerine Süper Lig’e direkt çıkan takım biz olabilirdik diye düşünüyorum.
* Sezonun 2. yarısında rakipleriniz pek çok transfer yaptı ama oyuncu almadınız. Bir oyuncu istediniz ama olmadığını biliyoruz, bu süreç hakkında bilgiler verebilir misiniz?
**Ara sezonda bir tane daha oyuncu almak istedik. Hem 1 numara hem de 2 numara oynayabilecek bu sayede Moseley’i dinlendirebileceğimiz bir oyuncu aradık. Ama hem maddi şartlar hem kulübünün izin vermemesinden kaynaklı istediğimiz oyuncuyu alamadık. Alsaydık çok farklı işler olurdu. Bu play-off serisine gelmeden Amerikalı oyuncumuz da sakatlandı. Ama buna rağmen takım yabancı oyuncusuz Urla Belediyesi’ni hem içerde hem dışarıda yenebilecek pozisyona getirdi. Ama tabi takımın dinamikleri Brene’e çok alıştığı için biraz zorluk yaşadık. Eğer o oyuncuyu transfer etmiş olsaydık eminim o turu da geçmiş olurduk.
* Takımda çok genç oyuncular olmasına rağmen ilk beşi genelde tecrübeli oyunculardan kuruyorsunuz. Sebebini öğrenebilir miyiz?
**Eylül ayında biz maçlara başladık. Genç oyuncuları Türkiye Kupası’nda denedim. Bu lig için biraz tecrübesiz kaldılar. 20-25 dakikaları çok kaldıramadılar belki de onlardan biz çok fazla şey bekledik. Yani adım adım oynayabilecekler. İstediğimiz verimi alamadık ama bu ligi görmüş oldular. Bu ligde daha önce oynamış olan oyuncularla antrenman yaptılar. Bu sene eğer iyi hazırlanırlarsa daha fazla dakika bulabileceklerini düşünüyorum.
* Takımların altyapıdan oyuncu çıkarmak yerine, ver parayı al oyuncuyu mantığıyla iş yaptıklarını görüyoruz. Bunun kısa ve uzun vadedeki sonuçlarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
**Baktığınız zaman 5-6 oyuncumuz Antalyalı ve kendi üniversitemizin öğrencileri. Tabi altyapıdan oyuncuları çıkartıp oynatmak herkesin istediği bir şey ama antrenörlerin de üzerinde çok büyük baskılar var. Kaybettiğiniz zaman hem yöneticiler tarafından hem taraftarlar tarafından önemli baskılar oluyor. O sebepten dolayı antrenörler de bunu çok fazla tercih etmiyor. Tercih eden takımlar var ama onlar da sadece genç oyuncuları çıkarmak için kurulmuş proje takımları. Nevriye Yılmaz’ın antrenörlüğünü yaptığı Galatasaray, İstanbul Üniversitesi Gelişim buna örnek verilebilir. Diğer takımlara baktığınız zaman da çok fazla genç oyuncuların oynadığını göremiyoruz. Antalya bu konuda şanslı, altyapılardan güçlü geliyor. Birçok kulüp var 4-5 seneye kadar biz de öz sermayeyle oynarız diye düşünüyorum.
* Pilot takım ya da alt takımlarınız var mı?
**Var. Bu sene başlatacağız inşallah.
* Avrupa’da yakalanan başarılarla ülkemizde basketbola bir ilgi oluştuğunu görüyoruz. Bu ilginin size bir yansıması var mı?
**Bu süreç 12 Dev Adamla başladı. O dönem basketbol okullarında inanılmaz bir artış oldu. Her tarafta basketbol okulları açıldı ve herkes basketbol oynamaya başladı. Bununla orantıda basketbolla alakalı diziler yapılmaya başlandı ve bu da doğal olarak popülerliğinin artmasına sebep oldu. Tabi bir oyunu ne kadar fazla kişi oynarsa o kadar seyircisi olur o kadar da lisanslı oyuncusu olur o da ülke basketboluna katkı sağlar. Bizde de öyle. Genel anlamda ilginin arttığını söyleyebilirim.
* Örnek aldığınız ya da beğendiniz antrenörler var mı?
**Felsefelerini sevdiğimiz antrenörler, oyun stilini sevdiğimiz antrenörler var. Felsefelerine baktığınız zaman John Wooden, Phill Jackson var. Türkiye’den ise Obradovic ve Ergin Ataman diyebiliriz. Hepsinin farklı farklı özellikleri var ama ben özellikle Obradovic’i beğeniyorum.
* Unutamadığınız bir maç ya da bir anınız var mı?
**Bu yıl Çankaya Üniversitesini deplasmanda çok rahat yendik. Brene’nin oradaki performansını unutamıyorum. Üst lige çıkacak bir takımı orada domine ederek yendik, o maçı unutamıyorum.
*Gelecekle ilgili planlarınız ve hedefleriniz neler?
**Biz Antalya’da bir süper lig takımı olsun diye uğraşıyoruz. Akdeniz Üniversitesi bu işi yapabilir. Baktığınız zaman Türkiye’de; İstanbul Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi, Çankaya Üniversitesi hep üniversite takımları bu ligin temelini oluşturan takımlar. Biz de Türkiye’nin önemli üniversitelerinden biriyiz. Ben yapabileceğimize inanıyorum. Bu sene bir adım attık hem altyapımızı oluşturarak, hem ligi tanıyarak, hem de bütçemizi, paramızı düzenli bir şekilde harcayarak süper ligde oynamak isteriz. Fenerbahçe’yi, Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı Antalya’daki insanlara seyrettirmek istiyoruz. Bu sene de ligde kalıp önümüzdeki yıl bir üst lige çıkmayı istiyoruz. Bireysel olarak iki teklif aldım ama 20 yıldır Akdeniz Üniversitesi’ndeyim. Bu organizasyonu düzgün bir hale getirmeden bir yere kımıldamayı düşünmüyorum.
RÖPORTAJ: Mahmut Can KÜÇÜK/Stajyer Muhabir