Sağlık Bakanlığı, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, DSİ ve İlbank işbirliğinde 3’üncü Uluslararası Su ve Sağlık Kongresi, 12-15 Kasım tarihleri arasında Starlight Resort Hotel Antalya’da yapılacak. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan emekli Prof. Dr. Çağatay Güler yaptığı açıklamada, kongrenin temasının ‘Suya Dair Her Şey’ olarak belirlendiğini ifade etti. Prof. Dr. Güler, “Suyu, sağlığa dokunan her yönüyle ele aldığımız Su ve Sağlık Kongresi, ilkinden itibaren ülkemizden ve yurt dışından pek çok kurum/kuruluş ve sivil toplum kuruluşu tarafından desteklenmektedir. Çünkü su, yaşam için sahip olduğumuz en önemli doğal kaynaklardan birisidir” dedi
Kongrede konuşulacak
‘Yeryüzünün 4’te 3’ü sularla kaplı olmasına rağmen insani tüketim amaçlı kullanılabilecek su kapasitesi, var olanın yüzde1’inden daha düşüktür’ diyen Prof. Dr. Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hızla artan dünya nüfusu, kentleşme, sanayileşme ve tarımsal faaliyetler bir yandan su kaynaklarında azalmaya, diğer yandan kirlenmeye neden olmaktadır. Günümüzün en önemli gündem konularından birisi olan iklim değişikliği de su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir. Suyun yokluğu, azlığı ve kalitesi, doğrudan ya da dolaylı olarak insan sağlığını etkileyen sonuçlara neden olmaktadır. Yanı sıra su yönetimi, kamu ya da özel, pek çok sektör kurum ve kuruluşun işbirliği içerisinde, çok paydaşlı bir yaklaşımla çalışmasını gerektiren bir sorumluluk alanıdır.”
Su ile ilgilenen herkes
“Kongre temasına uygun olarak katılımcı hedef kitlesini, bilimsel ve hizmetsel anlamda ‘su ile ilgilenen herkes’ oluşturmaktadır. Katılımcı hedef kitlesi arasında başta sağlık ve tıp alanında çalışan akademisyenler olmak üzere, su bilimleri mühendisliği, çevre mühendisliği, kimya, biyoloji, hidroklimatoloji ve ziraat alanlarında çalışan tüm akademisyenler; belediyeler, il özel idareleri, ambalajlı su üreticileri ve sanayicileri, su ürünleri üretici ve satıcıları, yüzme havuzu ve kaplıca işletmecileri, su kalitesi izlemesi yapanlar, su dezenfektanlarını üreten ve satanlar ile sivil toplum kuruluşları sayılabilir.”
Umut ÖZEN
Kongrede konuşulacak
‘Yeryüzünün 4’te 3’ü sularla kaplı olmasına rağmen insani tüketim amaçlı kullanılabilecek su kapasitesi, var olanın yüzde1’inden daha düşüktür’ diyen Prof. Dr. Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hızla artan dünya nüfusu, kentleşme, sanayileşme ve tarımsal faaliyetler bir yandan su kaynaklarında azalmaya, diğer yandan kirlenmeye neden olmaktadır. Günümüzün en önemli gündem konularından birisi olan iklim değişikliği de su kaynaklarını olumsuz etkilemektedir. Suyun yokluğu, azlığı ve kalitesi, doğrudan ya da dolaylı olarak insan sağlığını etkileyen sonuçlara neden olmaktadır. Yanı sıra su yönetimi, kamu ya da özel, pek çok sektör kurum ve kuruluşun işbirliği içerisinde, çok paydaşlı bir yaklaşımla çalışmasını gerektiren bir sorumluluk alanıdır.”
Su ile ilgilenen herkes
“Kongre temasına uygun olarak katılımcı hedef kitlesini, bilimsel ve hizmetsel anlamda ‘su ile ilgilenen herkes’ oluşturmaktadır. Katılımcı hedef kitlesi arasında başta sağlık ve tıp alanında çalışan akademisyenler olmak üzere, su bilimleri mühendisliği, çevre mühendisliği, kimya, biyoloji, hidroklimatoloji ve ziraat alanlarında çalışan tüm akademisyenler; belediyeler, il özel idareleri, ambalajlı su üreticileri ve sanayicileri, su ürünleri üretici ve satıcıları, yüzme havuzu ve kaplıca işletmecileri, su kalitesi izlemesi yapanlar, su dezenfektanlarını üreten ve satanlar ile sivil toplum kuruluşları sayılabilir.”
Umut ÖZEN