Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Naci İşoğlu, Sağlık Bakanlığı’nın Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) 5 dakikada bir aşı uygulanması için randevu açtığını hatırlatarak, “Elimizdeki verilere göre geleceği görmek için müneccim olmaya gerek yok. Covid-19 aşılama çalışmaları başladığı günden bu yana her konuda defalarca uyardık. Başlangıçta bile sorun yaşanan aşıla sisteminin, uygulama sayısının arttığında bu yükü kaldırması mümkün değil diye adeta haykırdık. Yine görmez, duymaz tavır devam ediyor. Aşıla sistemi çöktü, randevu alınacak irtibat numarası 182 çöktü. Beraberinde MHRS olarak adlandırılan randevu sistemi de çöktü. Sıra sağlık kurumlarını tamamen çökertmeye mi geldi. Sağlık Bakanlığı, Aile Sağlığı Merkezlerine 5 dakikada bir aşı uygulanması için randevu açtı. Hangi bilimsel yaklaşım göz önüne alındı bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz tek şey Sağlık Bakanlığı her zaman olduğu gibi kendisine günah keçisi arıyor. Fiziksel alt yapıyı, personel eksikliğini, aşı uygulama yerlerinde aşı sonrası takip için bekleme alanları, pratikte yaşanan sistem sorunlarını görmezden gelerek hafta sonunda müjde gibi 5 dakikada bir aşı randevusu icat ettiler” dedi.
‘Adını değiştirin’
“Sağlık Bakanlığı acilen Aile Sağlığı Merkezlerinin (ASM) adını Covid-19 aşı uygulama merkezi olarak değiştirip diğer yapılması gereken poliklinik, gebe, bebek aşı ve takipleri, çocuk aşı ve takipleri hizmetlerini uygulamadan kaldırmalıdır” diyen Dr. Naci İşoğlu, “Bu yaklaşımın sonucu budur. Bir yönüyle bu gerçeği nihayet görmeleri sevindiricidir. Evet, birinci basamağın asli ve ilk sıradaki görevi koruyucu sağlık hizmetleridir. Ama böyle bilim dışı gerçeğe uymayan programlarla diğer koruyucu hizmetleri de ortadan kaldıracak şekilde değil. Bu kararı alırken hangi bilim kuruluna danıştınız? Sadece sistem üzerinde randevu açarak sorun çözülebilir mi? Cevap ‘Evet’ ise ancak aşı yapmış gibi yaparak bu süreye bir aşı sığdırılabilir. O da ancak sisteme girip onay almadan ve aşı uygulaması yapmadan gerçekleşebilir. Hangi altyapıyı düzelttiniz de 5 dakikada aşı yapılabilir duruma getirdiniz? Otomatik aşı yapma makinesi icat edildi de bizim mi haberimiz yok? Elimizde bu program yetecek aşı var mı? Kişiler ASM’lere girerken sol omuzları açık, aşı onaylarını almış olarak mı girecekler?” diye sordu.
Bakanlığa çağrı
Sağlık Bakanlığına sorulara devam eden Dr. İşoğlu, “Şu anda aşı olmaya gelen bir kişi için eğer şansı varsa en az yarım saat süre harcandığını biliyor musunuz? Var sayalım yaptık, aşı öncesi ve sonrası kontrol için kişileri nerede bekletmeyi düşünüyorsunuz? Bu şekilde aşı olmaya gelenlerin aşıya ulaşmadan virüs bulaşma riskinin artacağının farkında mısınız? Aile Sağlığı Merkezlerinin yapması gereken diğer hizmetlerden haberdar mısınız? Yaşanacak sorunlarda kişilerin karşısında sorunun sahibi olan sizlerin değil de, bizim olacağımızdan haberdar mısınız? Bu tarz yaklaşımların sağlıkta şiddet ortamını körükleyeceğinin farkında mısınız? Amacınız insanların aşısını yaptırmak mı yoksa sağlık çalışanlarını dövdürmek mi? Bilim dışı uygulamaları daha ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz? Sağlık Bakanlığını gerçekleri görerek, akla, mantığa ve bilime dayalı programları sahaya danışarak yapmaya çağırıyoruz. Eğer Sağlık Bakanlığı bütün bu sorulara olumlu yanıt veriyorsa, Sağlık Bakanını bir günlüğüne yaşadığımız koşullarda Aile Sağlığı Merkezinde çalışmaya davet ediyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Haber Merkezi
‘Adını değiştirin’
“Sağlık Bakanlığı acilen Aile Sağlığı Merkezlerinin (ASM) adını Covid-19 aşı uygulama merkezi olarak değiştirip diğer yapılması gereken poliklinik, gebe, bebek aşı ve takipleri, çocuk aşı ve takipleri hizmetlerini uygulamadan kaldırmalıdır” diyen Dr. Naci İşoğlu, “Bu yaklaşımın sonucu budur. Bir yönüyle bu gerçeği nihayet görmeleri sevindiricidir. Evet, birinci basamağın asli ve ilk sıradaki görevi koruyucu sağlık hizmetleridir. Ama böyle bilim dışı gerçeğe uymayan programlarla diğer koruyucu hizmetleri de ortadan kaldıracak şekilde değil. Bu kararı alırken hangi bilim kuruluna danıştınız? Sadece sistem üzerinde randevu açarak sorun çözülebilir mi? Cevap ‘Evet’ ise ancak aşı yapmış gibi yaparak bu süreye bir aşı sığdırılabilir. O da ancak sisteme girip onay almadan ve aşı uygulaması yapmadan gerçekleşebilir. Hangi altyapıyı düzelttiniz de 5 dakikada aşı yapılabilir duruma getirdiniz? Otomatik aşı yapma makinesi icat edildi de bizim mi haberimiz yok? Elimizde bu program yetecek aşı var mı? Kişiler ASM’lere girerken sol omuzları açık, aşı onaylarını almış olarak mı girecekler?” diye sordu.
Bakanlığa çağrı
Sağlık Bakanlığına sorulara devam eden Dr. İşoğlu, “Şu anda aşı olmaya gelen bir kişi için eğer şansı varsa en az yarım saat süre harcandığını biliyor musunuz? Var sayalım yaptık, aşı öncesi ve sonrası kontrol için kişileri nerede bekletmeyi düşünüyorsunuz? Bu şekilde aşı olmaya gelenlerin aşıya ulaşmadan virüs bulaşma riskinin artacağının farkında mısınız? Aile Sağlığı Merkezlerinin yapması gereken diğer hizmetlerden haberdar mısınız? Yaşanacak sorunlarda kişilerin karşısında sorunun sahibi olan sizlerin değil de, bizim olacağımızdan haberdar mısınız? Bu tarz yaklaşımların sağlıkta şiddet ortamını körükleyeceğinin farkında mısınız? Amacınız insanların aşısını yaptırmak mı yoksa sağlık çalışanlarını dövdürmek mi? Bilim dışı uygulamaları daha ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz? Sağlık Bakanlığını gerçekleri görerek, akla, mantığa ve bilime dayalı programları sahaya danışarak yapmaya çağırıyoruz. Eğer Sağlık Bakanlığı bütün bu sorulara olumlu yanıt veriyorsa, Sağlık Bakanını bir günlüğüne yaşadığımız koşullarda Aile Sağlığı Merkezinde çalışmaya davet ediyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Haber Merkezi