Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, önümüzdeki Çarşamba günü kutlanacak olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesi değerlendirmelerde bulundu. Başkan Kayser, TES-İş Başkanlar Kurulu toplantısında alınan kararları kamuoyu ile paylaştı. Kayser, “Kamu iş yerlerinde ücretlerde seyyanen iyileştirme yapılması, erktik üretim, iletim, dağıtım, gaz dağıtım şirketleri, sulama birlikleri ve örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerinde uygulanan sözleşmelerimizde piyasa koşullarına uygun seviyede ücret artışları elde edilmesi, yaklaşan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü hazırlıkları, sendikal eğitim alışmaları, taşeron şirketlerde ve sulama birliklerinde çalışan üyelerimizin kadroya alınmaları sendikamızın gündemindeki diğer konuları görüşmek üzere toplanarak kararlar almıştır” dedi.
Eriyen ücretler
Enflasyon karşısında eriyen ücretlere, vergi sistemine, özel sektörde çalışan emekçilerin banka promosyonlarına şirketlerin nasıl el koyduğuna, patronların paravan sendikalara para dağıtarak örgütlü iş yerinde yandaş bir sendikayı patronun örgütlemeye çalıştığına ve Yüksek Hakem Kurulu kararlarına dikkat çeken Kayser, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma günümüzü önümüzdeki çarşamba günü meydanlarda kutlayacağız. Ancak; adaletsiz vergi sistemini mi? 9 Mayıs 2023’te imzaladığımız sözleşmedeki ücretlerimizin enflasyon karşısında nasıl eridiğini mi? Özel sektörde çalışan emekçilerimizin banka promosyonlarına şirketlerin nasıl el koyduğunu mu? Patronların paravan sendikalara para dağıtarak örgütlü iş yerinde yandaş bir sendikayı patronun örgütlemeye çalıştığını mı? Matbu dilekçe gibi karar verilen Yüksek Hakem Kurulu kararlarını mı kutlayacağız? 25 Nisan 2024 tarihinde, TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve TES-İŞ Sendikası Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu’nun davetiyle TES-İŞ Sendikası Başkanlar Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda çeşitli konular ve sorunlar ele alınarak kararlar alındı” dedi.
Emeğin Yüzyılı
Başkanlar Kurulunun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tüm dünya emekçileriyle dayanışma duyguları içerisinde ve büyük bir coşkuyla kutlayacağına dikkat çeken Kayser, “İktidarın gelecek yüzyılın ‘Türkiye Yüzyılı’ olması hedefine ulaşılabilmesi için yegane güç alın teri ile medeniyeti inşa eden ve hayatı mümkün kılan emekçilerdir. Türkiye yüzyılının yaşanabilmesi için işçilerin geçim derdi düşünmeden güler yüzle iş yerlerine gidebilmesi ve verimli bir şekilde çalışabilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, Başkanlar Kurulumuz gelecek yüzyılın ‘Emeğin Yüzyılı’ ilan edilmesi ve sosyal adalete dayalı bir düzenin Türkiye’de ve tüm dünyada hakim kılınması gerektiğine inanmaktadır. Sendikamız TES-İŞ 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalarla birlikte Bursa’da kutlayacak ve Türkiye’nin çeşitli illerinde yapacağı açıklamalarla taleplerimizi yüksek sesle dile getirecektir. Pandemi ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşı ve Ortadoğu’ya yayılan çatışmaların artırdığı ekonomik sorunların ve yüksek enflasyonun bedeli yine çalışanların omuzlarına yüklenmek istenmektedir” diye konuştu.
Yüksek enflasyon
Yüksek enflasyona dikkat çeken Kayser, “Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle üyelerimizin ücretleri, satın alma güçleri ve dolayısıyla yaşam standartları gerilemekte, sendikamızın toplu iş sözleşmeleri ile elde ettiği kazanımlar kısa sürede erimektedir. Bu durum özgür toplu pazarlık hakkının kullanımını engellemekte, üyelerimizin ücretlerini koruyabilmek için ek iyileştirme protokollerini zorunlu hale getirmektedir. Bizler, öngörülebilir enflasyon koşullarında ek protokollere ihtiyaç duymadan toplu iş sözleşmelerimizi bağıtlamak istiyoruz. Bunun için her asgari ücret zammını veya ücret zamlarını kendi ürünlerine fiyat artışı olarak yansıtma fırsatına dönüştüren, toplu iş sözleşmeleriyle elde edilen kazanımları işgücü maliyetlerinin arttığı iddiasıyla ortadan kaldıran sermaye kesimine engel olacak şekilde yaptırımların caydırıcı hale getirilmesi gerekmektedir. Artık market raflarındaki etiketlerin fiyat artışı yansıtmak amacıyla her gün değiştirilmesine dur denilmelidir. Sendikal örgütlenmenin önündeki anayasal, yasal ve uygulamadan kaynaklı engeller artık tamamen ortadan kaldırılmalı, çoğulcu demokrasi tüm kurumlarıyla işler hale getirilmeli, sosyal adaleti gözeten yeni bir toplumsal mutabakat sağlanmalıdır. Grev yasakları gözden geçirilmeli ve özellikle grev yasağı kapsamında olan iş yerlerinde; Yüksek Hakem Kurulu, farklı işkollarında çalışanların niteliklerini, iş koşullarının ve işçilerin sahip oldukları niteliklerin çalışma hayatındaki karşılığını ücretlere yansıtacak şekilde kararlar verebilmelidir. Yüksek Hakem Kurulunun ilke kararı alarak, tüm iş yerlerine aynı ücret zammını uygulaması, yaptıkları eşit işlere göre çalıştıkları şirketlerin ücret politikaları sebebiyle daha düşük ücret alanların hak kayıplarını artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kazanılmış haklar
‘İşgücü piyasalarında kısa çalışma, evden çalışma, çağrı üzerine çalışma ve diğer esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştıracak yasal düzenleme çalışmaları yapıldığı konuşulmaktadır’ diyen Kayser, “Başkanlar Kurulumuz, tam zamanlı çalışmanın hak olduğuna inanan, sendikal örgütlenmeyi olumsuz etkileyecek esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştıracak hiçbir girişime onay vermeyecektir. Ülkemizde adil gelir dağılımını olumsuz bir şekilde etkileyen ve vergi gelirlerinin büyük bölümünü emekçilere yükleyen vergi sisteminde değişiklik yapılması gerekmektedir. Başkanlar Kurulumuz; ‘az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını’, üyelerimizin yılın başında aldıkları ücreti yıl sonunda da aynı şekilde alacakları bir vergi sistemi getirilmesini talep etmektedir. Kayıt dışı istihdam konusunda yıllardır mücadele edilmesine ve çeşitli politika ve programlar uygulanmasına rağmen henüz bir gelişme sağlanamamış, kaçak işçilik ve güvencesiz çalıştırma artış göstermektedir. Sendikalaşmanın ve üyelerimizin hakkı olan adil ücretin önünde engel teşkil eden ve aynı zamanda sosyal güvenlik sisteminde açıklara neden olan kayıt dışı istihdamın bir an evvel ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşçi ücretlerinin düşürülmesi yoluyla enflasyonu düşürme politikaları dünyanın hiçbir yerinde başarıya ulaşamamıştır. Dolayısıyla, kemer sıkma programları yerine kayıtlı istihdamı, işçi ücretlerini artıracak politikalara öncelik verilmelidir. Sendikamız üyelerimizin kazanılmış haklarını ve ücretlerini artırmak, yeni kazanımlar elde edebilmek için toplu iş sözleşmelerimiz üzerine yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bu çerçevede kamu iş yerlerinde ücretlerde seyyanen iyileştirme yapılması, elektrik üretim, iletim, dağıtım, gaz dağıtım şirketleri, sulama birlikleri ve örgütlü olduğumuz tüm iş yerlerinde uygulanan sözleşmelerimizde piyasa koşullarına uygun seviyede ücret artışları elde edilmesi çalışmalarımız devam etmektedir. Başkanlar Kurulumuz, söz konusu çalışmalarımızın üyelerimizin katılımıyla şeffaf bir şekilde ve kararlılıkla sürdürülmesine, gelişmelerin üyelerimizle paylaşılmasına karar vermiştir” diye konuştu.
TÜRK-İş çatısı altında
Toplantıda taşeron işçilik ve kadro meselesinin de görüşüldüğünü dile getiren Kayser, “Başkanlar Kurulumuz, sendikamızın taşeron işçiliği ve sulama birliklerinde çalışan üyelerimize kadro meselesini sürekli olarak gündemde tutmasına ve sonuç elde edilinceye kadar bu konunun sendikamızın öncelikli gündem maddeleri arasında yer almasına karar vermiştir. Ayrıca, taşeron iş yerlerinde üyelerimizin yemek ücreti gibi ödemelerinin ihale sözleşmelerinde yer alan şartlardan kaynaklanan sebeplerle düşük ve sabit kalması konusunda kalıcı bir çözüm için çalışmaların artarak devam etmesine karar vermiştir. Son yıllarda sendikal rekabet adı altında enerji işçilerinin birlik beraberliğini bozmaya yönelik algı oluşturma çabaları, işçilerin sendika değiştirmeleri için işverenden alınan paraların işçilere dağıtılması gibi kanuna aykırı ve son derece ahlak dışı girişimler artış göstermiştir. Sendikamızdan daha önce ayrılan üyelerimiz gittikleri sendikalarda bugün asgari ücrete mahkum edilmişler ve yıllarca düzelmesi zor hak kayıplarına uğramışlardır. Başkanlar Kurulumuz bu durumun üyelerimizce görüldüğüne ve hak mücadelesinde sendikal başarı için birlik beraberliğin tek yol olduğuna inanmaktadır. Bu çerçevede üye sayısı artarak devam eden sendikamız tüm enerji işçilerinin tek evi ve adresi olmaya devam etmektedir. Başkanlar Kurulumuz, alınan kararların konfederasyonumuz TÜRK-İŞ çatısı altında ve hükümet nezdinde takipçisi olacaktır. Başkanlar Kurulu toplantımızın sonuçlarının üyelerimize, teşkilatımıza ve çalışma hayatına hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ederiz” dedi.
ESRA ALTUNKES