Pandemi döneminde okullarda rutin tedbirlerin çok ötesinde ekstra tedbirler alınması gerektiğini anlatan Türk Eğitim-Sen Antalya 1 No’lu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, “MEB’in hızlı bir şekilde yardımcı hizmetli personel alımı yapması lazım. Hizmetli personel sayısını artırmanın yanında, okulların hijyen ve temizlik malzemeleri, maske ihtiyacı da giderilmelidir. Bunun için MEB’e hızlı şekilde ilave bütçe tahsis edilmesi gerekmektedir. Okullarda para yok, okul aile birlikleri çaresiz, çünkü aileler okullarımıza Mart ayından bu güne uğramadı. Kantin kiraları malum, kantinler kapalı olduğu için alınamıyor. Okullarımıza çok acil öğrenci sayısı çarpı belirlenen birim kadar kaynak sağlanmalıdır. Yerel imkanlarla çözün demekle olmaz, olmuyor da. Yukardan aşağıya gönderilen yazılı emirler maske, dezenfektan gibi malzemeler almıyor, aldırmıyor” dedi.
‘Canla başla çalıştılar’
Öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecine hızlı bir şekilde adapte olduklarını hatırlatan Öztürk, “Öğretmenler eğitim fakültesinde uzaktan eğitim ile ilgili hiçbir eğitim almamalarına rağmen süreci başarıyla yürüttüler. Öğretmenlerimiz bunu da kendi gayretleri ve kişisel becerileri ile başardılar. Süreci hiçbir destek almadan yürüttüler. Canla başla çalışıyorlar. Öğretmenlerimize sendikamız Türk Eğitim-Sen adına çok teşekkür ediyorum. Salgının en yoğun olduğu dönemde öğretmenlerimizin elini taşın altına koyarak, Vefa Destek Gruplarında yer aldığını, kapı kapı gezerek vatandaşlara hizmet ettiklerini, otogarda kimlik kontrolü yapmak için dahi görevlendirildiğini, mahalle denetim ekiplerinde, filyasyon ekiplerinde görev aldıklarını unutmayalım. Canla, başla görev yapan tüm öğretmenlerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Bu sınavı başarıyla geçtiler” şeklinde konuştu.
Maske mesafe temizlik
Öğretmenlerin salgın döneminde çok önemli sorumluluklar altığını hatırlatan Öztürk, “Kimse öğretmenlere ‘bilgisayarınız var mı’, ‘internet kotanızı aşıyor musunuz’, ‘canlı ders yapıyorsunuz ama siz bilgisayarı kullandığınızda çocuğunuz ne yapıyor’, ‘herhangi bir eksiğiniz var mı’ diye sormadı. Öğretmenler salgın sürecinde çok önemli sorumluluklar aldı. Toplum olarak öğretmenlerin itibarına sahip çıkmalıyız. Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olunsun istemiyoruz. Lâkin yapılan karalamaları da hiç ama hiç hak etmiyoruz. Bizler Türkiye sevdasını ekmek kavgasının önünde görmekteyiz ve ne mutlu Türküm diyene demekten gurur duyuyoruz. Zor zamanda milletimizin hizmetinde olmak en temel görevimizdir ve okullarda görevimizin başındayız. Sizler maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyunuz, uymayanları uyarınız. 21 Eylül’de virüssüz bir ortamda (hazırlanabilirse) bizler de çocuklarımıza eğitim verelim. Haydi Antalya’m, haydi Türkiye’m, gönül gönüle verelim, okullarımıza, öğretmenlerimize sahip çıkalım, hijyenik sınıflar hazırlayıp virüsü yenelim” çağlısında bulundu.
Esra ALTUNKES
‘Canla başla çalıştılar’
Öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecine hızlı bir şekilde adapte olduklarını hatırlatan Öztürk, “Öğretmenler eğitim fakültesinde uzaktan eğitim ile ilgili hiçbir eğitim almamalarına rağmen süreci başarıyla yürüttüler. Öğretmenlerimiz bunu da kendi gayretleri ve kişisel becerileri ile başardılar. Süreci hiçbir destek almadan yürüttüler. Canla başla çalışıyorlar. Öğretmenlerimize sendikamız Türk Eğitim-Sen adına çok teşekkür ediyorum. Salgının en yoğun olduğu dönemde öğretmenlerimizin elini taşın altına koyarak, Vefa Destek Gruplarında yer aldığını, kapı kapı gezerek vatandaşlara hizmet ettiklerini, otogarda kimlik kontrolü yapmak için dahi görevlendirildiğini, mahalle denetim ekiplerinde, filyasyon ekiplerinde görev aldıklarını unutmayalım. Canla, başla görev yapan tüm öğretmenlerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Bu sınavı başarıyla geçtiler” şeklinde konuştu.
Maske mesafe temizlik
Öğretmenlerin salgın döneminde çok önemli sorumluluklar altığını hatırlatan Öztürk, “Kimse öğretmenlere ‘bilgisayarınız var mı’, ‘internet kotanızı aşıyor musunuz’, ‘canlı ders yapıyorsunuz ama siz bilgisayarı kullandığınızda çocuğunuz ne yapıyor’, ‘herhangi bir eksiğiniz var mı’ diye sormadı. Öğretmenler salgın sürecinde çok önemli sorumluluklar aldı. Toplum olarak öğretmenlerin itibarına sahip çıkmalıyız. Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olunsun istemiyoruz. Lâkin yapılan karalamaları da hiç ama hiç hak etmiyoruz. Bizler Türkiye sevdasını ekmek kavgasının önünde görmekteyiz ve ne mutlu Türküm diyene demekten gurur duyuyoruz. Zor zamanda milletimizin hizmetinde olmak en temel görevimizdir ve okullarda görevimizin başındayız. Sizler maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyunuz, uymayanları uyarınız. 21 Eylül’de virüssüz bir ortamda (hazırlanabilirse) bizler de çocuklarımıza eğitim verelim. Haydi Antalya’m, haydi Türkiye’m, gönül gönüle verelim, okullarımıza, öğretmenlerimize sahip çıkalım, hijyenik sınıflar hazırlayıp virüsü yenelim” çağlısında bulundu.
Esra ALTUNKES