Sürücü Eğitimcileri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Acan, sürücü kurslarındaki ücret artışı konusunda algı oluştuğunu ifade ederek, “Ücretler yüksek değil, harç fiyatları arttı” dedi.
Kurslardaki ücret artışı konusunda kamuoyunda bir algı oluştuğunu ifade eden Sürücü Eğitimcileri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Özel Sürücü Kursları Derneği Başkanı Nazmi Acan, “ Ücretler yüksek değil, harçların artışından dolayı bu şekilde algılanıyor. Biz 2016 yılında yeni bir sisteme geçtik. Ücretlerin taban maliyetlerini belirledik. Taban maliyetlerini belirlendiği yerde 2016 yılı için bin 54 lira bir ücret belirlendi. Yönetmeliğimizin 43. Maddesinde de yazdığı gibi bunu Ticaret Odası, Milli Eğitim, Valilik ve Sürücü Kursları ile birlikte oluşturulan 7 kişilik komisyonda bu ücretler belirlendi. 2016 yılında konfederasyon olarak çalıştığımız dosyamız bizdedir. Türkiye ortalaması olarak almış olduğumuz fiyatlardır. B sınıfı ehliyet fiyatları bin 575 lira İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerin de içinde bulunduğu 81 ili ilgilendiren fiyat miktarıdır bu masraflar hariç olarak belirlenen fiyatlardır. Her il birden bu belirlenen bin 575 liraya geçemedi. Her ilin maliyet fiyatı yüksek olduğu için. Biz Antalya ili olarak bin 54 lirada kaldık. Antalya’daki sürücü kursu fiyatları Türkiye ortalamasının altındadır. Diğer masraflarla birlikte sürücü kursu fiyatı 2 bin 350 liraya çıkıyor. Devletin harçları yüksek belirlemesinden dolayı genel piyasada sürücü kursu fiyatlanırı yüksek algılanıyor” dedi.
Kurslara başvuru yüzde 15 azaldı
Şu anda sürücü kurslarına başvurunun ehliyet harçlarının yükselmesinden dolayı yüzde 15 civarında azaldığını hatırlatan Başkan Nazmi Acan, “Ehliyet alma oranı yükseldi. 2015 yılında stajyerlik yasası furyası başladı. Ve yaşını dolduran herkes cebinde parası olması bile ehliyet almak için kurslara hücum etti. Ehliyet almak isteyen herkes o dönem ehliyetini aldı” dedi. Yönetmelik maddelerine uymayıp eğitim vermek isteyen kursların açıldığını dikkat çeken Nazmi Acan, “Bazı kurslar günü kurtarmaya çalışıyor. Bin 350 lira maliyet olmasına rağmen Türkiye genelinde de bu böyle denetim olmayınca önüne geçilemiyor. Ama maalesef trafik kültürü de ülkemizde olmadığı için bazı vatandaş eğitimi ucuza almak istiyor. Ucuz fiyata en iyi eğitimi alma mantığı var genel olarak” dedi.
Kursların fiyat denetlemeleri yetersiz
Kurslardaki fiyat denetimlerinin yetersiz olduğunu ifade eden Acan, “Milli Eğitim anlamında bakacak olarsak taban fiyatın belirlendiği sözleşmelerin bu şekilde belirlendiği bu dönemde milli eğitimin denetleme yapması gerekmektedir. Yıllar itibariyle belirlenen fiyatın altına düşen sürücü kurları yakalayıp, soruşturma açıp, 5 asgari ücret soruşturma açması gerekirken, maalesef milli eğitimler fiyat denetleme noktasında yetersiz kalıyor. Şikayet etmemize rağmen bir türlü önüne geçilemiyor. Denetimler yetersiz kalıyor. Denetim değimiz zaman Milli Eğitimlerin aklına derse gelmek, öğrenci derse geldi mi gelmedi mi diye kontrol etmek, eğitim alanına gidip; öğrenci var mı yok mu? Diye kontrol etmek gibi anlıyorlar” dedi.
‘Yönetmelik bekleyişimiz sürüyor’
Sürücü kurslarına kayıtların biraz düşük olmasının sebeplerinden birisi ise ekonomideki sıkıntı algısından kaynaklanıyor. Yeni bir yönetmelik bekliyoruz.2018 yılının Kasım ayından bu yana yeni bir yönetmelik bekliyoruz. Yeni çıkacak olan yönetmelik maddelerinden beklentilerimiz çok fazla. Sürücü kurslarındaki araç sayısı 3 araca düşürülmeli. 4 Aracın maliyetinin biraz külfet olduğunu düşünüyoruz. Dreksiyon eğitimi 16 saat yerine en az 24 saat olmalı eğitimler bulunduğu şehrin her yerinde eğitim verebilecek duruma getirilmeli. Bu 7 kişilik komisyonun Kasım ayında belirlediği ücretlerin Valilik, Ticaret Odası, STK ve Milli Eğitim tarafından ciddi anlamda fiyat indirimini yapılıp yapılmadığının denetlenmesi gerekmektedir. En büyük beklentilerimiz bunlardır” dedi.
Kurslardaki ücret artışı konusunda kamuoyunda bir algı oluştuğunu ifade eden Sürücü Eğitimcileri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Antalya Özel Sürücü Kursları Derneği Başkanı Nazmi Acan, “ Ücretler yüksek değil, harçların artışından dolayı bu şekilde algılanıyor. Biz 2016 yılında yeni bir sisteme geçtik. Ücretlerin taban maliyetlerini belirledik. Taban maliyetlerini belirlendiği yerde 2016 yılı için bin 54 lira bir ücret belirlendi. Yönetmeliğimizin 43. Maddesinde de yazdığı gibi bunu Ticaret Odası, Milli Eğitim, Valilik ve Sürücü Kursları ile birlikte oluşturulan 7 kişilik komisyonda bu ücretler belirlendi. 2016 yılında konfederasyon olarak çalıştığımız dosyamız bizdedir. Türkiye ortalaması olarak almış olduğumuz fiyatlardır. B sınıfı ehliyet fiyatları bin 575 lira İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerin de içinde bulunduğu 81 ili ilgilendiren fiyat miktarıdır bu masraflar hariç olarak belirlenen fiyatlardır. Her il birden bu belirlenen bin 575 liraya geçemedi. Her ilin maliyet fiyatı yüksek olduğu için. Biz Antalya ili olarak bin 54 lirada kaldık. Antalya’daki sürücü kursu fiyatları Türkiye ortalamasının altındadır. Diğer masraflarla birlikte sürücü kursu fiyatı 2 bin 350 liraya çıkıyor. Devletin harçları yüksek belirlemesinden dolayı genel piyasada sürücü kursu fiyatlanırı yüksek algılanıyor” dedi.
Kurslara başvuru yüzde 15 azaldı
Şu anda sürücü kurslarına başvurunun ehliyet harçlarının yükselmesinden dolayı yüzde 15 civarında azaldığını hatırlatan Başkan Nazmi Acan, “Ehliyet alma oranı yükseldi. 2015 yılında stajyerlik yasası furyası başladı. Ve yaşını dolduran herkes cebinde parası olması bile ehliyet almak için kurslara hücum etti. Ehliyet almak isteyen herkes o dönem ehliyetini aldı” dedi. Yönetmelik maddelerine uymayıp eğitim vermek isteyen kursların açıldığını dikkat çeken Nazmi Acan, “Bazı kurslar günü kurtarmaya çalışıyor. Bin 350 lira maliyet olmasına rağmen Türkiye genelinde de bu böyle denetim olmayınca önüne geçilemiyor. Ama maalesef trafik kültürü de ülkemizde olmadığı için bazı vatandaş eğitimi ucuza almak istiyor. Ucuz fiyata en iyi eğitimi alma mantığı var genel olarak” dedi.
Kursların fiyat denetlemeleri yetersiz
Kurslardaki fiyat denetimlerinin yetersiz olduğunu ifade eden Acan, “Milli Eğitim anlamında bakacak olarsak taban fiyatın belirlendiği sözleşmelerin bu şekilde belirlendiği bu dönemde milli eğitimin denetleme yapması gerekmektedir. Yıllar itibariyle belirlenen fiyatın altına düşen sürücü kurları yakalayıp, soruşturma açıp, 5 asgari ücret soruşturma açması gerekirken, maalesef milli eğitimler fiyat denetleme noktasında yetersiz kalıyor. Şikayet etmemize rağmen bir türlü önüne geçilemiyor. Denetimler yetersiz kalıyor. Denetim değimiz zaman Milli Eğitimlerin aklına derse gelmek, öğrenci derse geldi mi gelmedi mi diye kontrol etmek, eğitim alanına gidip; öğrenci var mı yok mu? Diye kontrol etmek gibi anlıyorlar” dedi.
‘Yönetmelik bekleyişimiz sürüyor’
Sürücü kurslarına kayıtların biraz düşük olmasının sebeplerinden birisi ise ekonomideki sıkıntı algısından kaynaklanıyor. Yeni bir yönetmelik bekliyoruz.2018 yılının Kasım ayından bu yana yeni bir yönetmelik bekliyoruz. Yeni çıkacak olan yönetmelik maddelerinden beklentilerimiz çok fazla. Sürücü kurslarındaki araç sayısı 3 araca düşürülmeli. 4 Aracın maliyetinin biraz külfet olduğunu düşünüyoruz. Dreksiyon eğitimi 16 saat yerine en az 24 saat olmalı eğitimler bulunduğu şehrin her yerinde eğitim verebilecek duruma getirilmeli. Bu 7 kişilik komisyonun Kasım ayında belirlediği ücretlerin Valilik, Ticaret Odası, STK ve Milli Eğitim tarafından ciddi anlamda fiyat indirimini yapılıp yapılmadığının denetlenmesi gerekmektedir. En büyük beklentilerimiz bunlardır” dedi.
Esra ALTUNKES