Attalos Pati Gönüllüleri hayvanlara yönelik çıkarılan yasaya tepkilerini sürdürüyor. Attalos Heykeli önünde bir araya gelen hayvanseverler bir kez daha seslerini duyurmak için basın açıklaması düzenledi. Grup adına açıklamayı okuyan Seçkin Özkan, çıkarılan yasa ile birlikte bakanlık ve valilik baskıları ile belediyelerin birbirleriyle yarış halinde yasaya aykırı şekilde toplama yaptığını öne sürerek şöyle konuştu: “Çoğu köpek toplama esnasında narkotik iğnelerle ölüyor ya da yaralanıyor. Hasta canlar tedavi edilmiyor, ameliyatlar geciktiriliyor ya da hiç yapılmıyor, canlar kaderlerine terk ediliyor ‘barınak’ denen zindanlarda. Yasanın 2028’e kadar vermiş olduğu süre hiçe sayılıyor, henüz yeri olmayan ya da gerekli düzenlemeleri yapılmayan barınaklara hayvanlar istifleniyor. İrili ufaklı köpekler daracık alanlara koyuluyor, açlıkla savaşıyor ve bazıları üstün olanların saldırısına uğrayıp can çekişerek ölüyorlar. Adına ‘yaşam alanı’ dediler; ölüm kampları kurdular. Hayırsız ada katliamından beri görülmüş en büyük hayvan katliamıdır bugün ülkemizde yaşadığımız.”

‘Güvenli sokaklar hangisi?’

Hayvanlara yönelik şiddeti açıklayan Seçkin Özkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Başına kürekle vurulup öldürülen köpekler, kalbine çamaşır suyu enjekte ederek öldürülen, açlıkla soğukla, susuzlukla mücadele edip işkence ile öldürülen, daha ölmeden gömülen köpekler. ‘Güvenli sokaklar inşa edeceğiz’ deyip katliam yasasına imza atanlar, milyonlarca köpeği barınaklara hapsedenler, ülkedeki güvenlik problemlerini görmezden gelenlerdir. Hayvanların olmadığı, öldürüldüğü, kanlarının aktığı topraklarda sokaklar artık güvenli değildir. Katillerin, canilerin, sapıkların, tecavüzcülerin kol gezdiği sokaklar mı güvenli olacak? Masumların korkarak yaşadığı, suçluların rahat özgür olduğu yaşam mı güvenli? Adaletin sağlanamadığı, hakların yerini bulmadığı, doğruları konuşanların susturulduğu, iyilerin cezalandırıldığı, suçluların özgür kaldığı ülkemiz mi güvenli? Sokakları tehlikeli yapan kopekler değil, köpeklere düşmanlık besleyenlerdir. Ne insana ne doğaya ne hayvana sevgisi saygısı olmayan insanlar tehlikelidir. Kadınların cinayetlere kurban gittiği, çocukların tacize uğradığı, bebeklerin hastane odalarında öldürüldüğü, faillerin ise ceza almadığı bir ülkede kimse çıkıp ‘köpekler güvenlik problemidir’ diyemez.”

‘Barınaklarda ölüm var’

“Türkiye de 1 yıl içerisinde 394 kadın öldürüldü. Türkiye de 2024 yılında mahkemelere intikal eden 31 bin 592 çocuk istismar dosyası var.2023 yılında 66 bin 138 çocuk istismarı iddiası içeren dosya var. Bunların içinde ihbarı yapılmayan, bildirilmeyen nice vakalar var. 2024 -2025 yılında en az 72 çocuk iş kazası/cinayeti ile hayatını kaybetti.2024 yılının ilk 7 ayında ise kopek kaynaklı sadece 1 ölüm gerçekleşti. Bu verilere göre kopekler tehlikeli ve yok edilmeli öyle mi? ‘Barınaklar ölüm kampı’ dedik yıllardır. Ne iktidar ne muhalefet sesimize kulak verdi. ‘Yaşam alanı’ dedikleri ölüm kamplarının güzellemelerini yapıyorlar TV’lerde, sosyal medyada, kamera karşısında. Sayın Özgür Özel! Vatandaş ve hayvansever bireyler olarak soruyoruz; sizin leş barınaklarınızdan hiç mi haberiniz yok? Hiç mi duymuyorsunuz, görmüyorsunuz hayvanların ne halde olduklarını? Açıklamalarınızdan anladığımız kadarıyla ya haberiniz yok ya da umurunuzda değil. O öve öve bitiremediğiniz barınaklarda ölüm var, kan var, gözyaşı ve çığlıklar var. Bizler elleri kana bulanmış, kedilerimizi kopeklerimizi katleden sizlerin bu yaptıklarını asla unutmayacak ve asla affetmeyeceğiz. Sokaklarda verdiğimiz mücadeleye destek olmadınız, sözler verdiniz, tutmadınız. Bizim sesimiz çıkmadı değil; sizler ölüm çığlıklarına ve bizlerin sesine sağır, kör ve dilsiz oldunuz. Cana can katan bizler asla durmayacak, susmayacağız ve vakti geldiğinde sandıkta tokat gibi soracağız bunun hesabını.”

‘Çipsiz diye sahipsiz değiller’

“Çipletilmeyen tüm kedi ve köpeklerin sahipsiz hayvan kabul edileceği açıklandı. Bu asla kabul edilebilir bir şey değildir. Çip baskısı yapılarak sokakta yaşayan hayvanlar sahipsiz ilan ediliyor, çipi olmayan kedi köpekler barınaklara hapsediliyor. Bu canlar ‘çipsiz’ diye sahipsiz değil; onlar bizim dostumuz, evladımız. Yıllardır onlarla iç içe yaşıyoruz, tedavilerini bakımlarını biz gönüllüler yapıyoruz. Üzerlerinde hiçbir hakkınız yok. Yıllardır belediyelere baskı yapmayan, kısırlaştırma ve tedavilerini denetlemeyenler şimdi ‘çiplenecek, toplanacaklar’ diye yaptırımda bulunuyor ve şimdiye kadar işini layıkıyla yapmayan, görevlerini ihlal eden belediye barınakları, ihaleler yapıp araçlar kiralıyor. Toplanan kedi köpek başına para verip, canlarımızı sokaklardan toplamak için büyük bir hırsla çalışıyorlar. Zamanında görevlerini icra etselerdi, popülasyonun önüne geçirebilirdi ama yapmadılar. Şimdi ceza yeme korkusuna köpekleri toplayıp ölümlerine sebep oluyorlar. Biz bu belediyeleri de unutmayacağız.”

‘Halkın vicdanına sesleniyoruz’

Antalya beşik gibi!
Antalya beşik gibi!
İçeriği Görüntüle

“Ekosistemde türlerin yok edilmeye çalışılması doğamızı hepimizi felakete sürükler. Köpekler bu ekosistemde çok önemli role sahiptirler. Lütfen onların yok edilmesine sessiz kalmayın. Bu hak mücadelesinde yanımızda olun. Bizden bugün hayvanlarımızı almaya çalışanlar imzaladıkları iklim anlaşması ile evlerimizi, arabalarımızı, arsalarımızı da alacak. Bu anlaşma bir yok etme anlaşmasıdır. Ormanlar, tarım arazileri madenlere açıldı. Madenlerle sularımızda kirletiliyor. İçecek suyumuz olmayacak. Hayvanlarla başlayan eziyet, insanlara da sirayet edecek. Dönüşü olmayan bir yola giriyoruz ve geç olmadan buna dur demeliyiz. Lütfen sizler de ses çıkarın. İzin vermeyin ormanlarımızın yok edilmesine. İzin vermeyin hayvanlarımızın katledilmelerine, mevsimlerimizin çalınmasına, güneşimizin kararmasına. Biz birlikte güçlüyüz, biz birlikte başarabiliriz.”

Muhabir: Arzu YAVUZ