Antalya’nın meslekte önde gelen isimlerinden tanınmış Ceza Avukatı Rıdvan Yıldız, bir kişinin ölümü 7 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan teleferik kazasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ANET eski Genel Müdürü ve mevcut Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz hakkında verilen kararın hukuksuz olduğunu savundu. Yıldız, yaptığı açıklamada, “Anet Genel Müdürü olarak Mesut Kocagöz'ün ihmali hareket etmesi yani hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi için, işletmesinden sorumlu telefiriğin periyodik bakımlarını yaptırmamış olması gerekir. Oysa ki; periyodik bakımlar Mesut Kocagöz'ün genel müdürlük döneminde düzenli ve sürekli olarak yapılmıştır. Son 3 bakım Mesut Kocagöz'ün Anet Genel Müdürlüğü’nden ayrıldıktan sonraki zaman dilimine aittir. Dolayısıyla zaman yönüyle de sorumluluğu cihetine gidilmez” ifadelerini kullandı. ‘KOCAGÖZ’ÜN SORUMLULUĞU YOK’
Ünlü avukat Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti: “Kepez Belediye Başkanımız değerli kardeşim Mesut Kocagöz taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçlaması ile sevk edildiği sorgu (sulh ceza) hakimi tarafından tutuklanmıştır. Tutuklama gerekçesinde; İsnad edilen suçun CMK 100.maddesinde sayılan suçlardan olduğu ve delillere ve tanık ve mağdurlara etki edebilme olasılığının varlığı göz önüne alınmıştır. Öncelikle taksir unsurunun irdelenmesi gerekir. Taksirle dikkat ve özen yükümlülüğünü aykırı olarak bir davranışın kanuni tanımında belirtilen neticenin ön görülmeyerek gerçekleşmesidir. Kanun ( TCK.22.md.) Dikkat ve Özen yükümlülüğü ve öngörülemezliği esas almıştır. Dikkat ve Özen Yükümlülüğü,bir kişinin ölümüne sebep olan olayın meydana gelmemesi için gerekli hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemelidir. Somut olay icra bir hareketle değil, ihmali hareketle oluşabilir. Anet Genel Müdürü olarak Mesut Kocagöz'ün ihmali hareket etmesi yani hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi için, işletmesinden sorumlu telefiriğin periyodik bakımlarını yaptırmamış olması gerekir. Oysa ki; periyodik bakımlar Mesut Kocagöz'ün genel müdürlük döneminde düzenli ve sürekli olarak yapılmıştır. Son 3 bakım Mesut Kocagöz'ün Anet Genel Müdürlüğü’nden ayrıldıktan sonraki zaman dilimine aittir. Dolayısıyla zaman yönüyle de sorumluluğu cihetine gidilmez. Kaldı ki; bir kimsenin kendi hüküm ve tasarrufu alanı dışında meydana gelen olayların neticesinde sorumlu tıtulamayacağı Yargıtay'ın uygulamada yerleşik kararıdır.” ‘TUTUKLAMA AĞIR BİR YAPTIRIMDIR’
“Taksirle işlenen suçlarda kıstas; sebep-sonuç ilişkisidir.Ancak icra olmayan(trafik kazası gibi) ihmali davranış yükümlülüğünde "Objektif İsnadiyet" dediğimiz kişiye yönelik ihmalin varlığı araştırılmalıdır.Somut olayda Mesut Kocagöz'e attı kabil bir objektif isnadiyet yoktur,zira gn.md.olarak yapabileceği yükümlülüğü yerine getirerek periyodik bakımları düzenli yaptırmış ve hukuki sorumluluğunu yerine getirmiştir. Delilleri karartma veya etki edebilme, tanık veya müşterilere etki edebilmesi hususu subjektif bir değerlendirme olup tutuklulara başlıca sebep olamaz. TCK.3/1 maddesine göre; tutuklama kararı yargılama sonucu verilebilmesi muhtemel ceza ile orantılı değildir.Kaldı ki,beraat ile sonuçlanma olasılığı tutuklama kararında gözardı edilmiştir. Kişi özgürlüğünün hayati önemi ve Mesut Kocagöz'ün toplum içindeki yeri göz önüne alındığında, adli kontrol tedbiri ile tutuklamadan beklenen amacın karşılanması mümkün iken tutuklama kararı verilmesi orantılıdır ölçüsüne göre ağır bir yaptırımdır. Müşteki müşteri olarak otomatik yazılmıştır. Taksir hukukumuz icra hareketle işlenebilir gibi(örn.trafik kazaları) ihmali hareketle de işlenebilir. (örn.iş kazaları). İcra hareketle işlenebilir taksirle suçlarda nedensellik bağı ( sebep-sonuç ilişkisi) yeterli bir kıstas iken, ihmali hareketle işlenen taksirle suçlarda yeterli kıstas değildir. Ayrıca "Objektif İsnadiyet" aranmalıdır. İhmali hareketli taksirli suçlarda sorumlu görülen kişiye suç isnadında bulunulabilmesi için o kişinin meydana gelen olayı önleme yükümlülüğü bağlamında hukuki sorumluluğunu yerine getirmemiş olması gerekir. Somut olayda Mesut Kocagöz sorumluluk döneminde yapabileceklerini yapmış ve sistemli ve düzenli olarak periyodik bakımları bir takvim dahilinde yaptırmıştır. Buna rağmen olayın meydana gelmesi önlenemez ve öngörülemez ise sonuç bir kazadır ve kimsenin hukuki sorumluluğu cihetine gidilemez.” www.ilerigazetem.com---
İLGİLİ HABER
ŞOK! Mesut Kocagöz tutuklandıÜnlü avukat Yıldız, açıklamasında şunları kaydetti: “Kepez Belediye Başkanımız değerli kardeşim Mesut Kocagöz taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçlaması ile sevk edildiği sorgu (sulh ceza) hakimi tarafından tutuklanmıştır. Tutuklama gerekçesinde; İsnad edilen suçun CMK 100.maddesinde sayılan suçlardan olduğu ve delillere ve tanık ve mağdurlara etki edebilme olasılığının varlığı göz önüne alınmıştır. Öncelikle taksir unsurunun irdelenmesi gerekir. Taksirle dikkat ve özen yükümlülüğünü aykırı olarak bir davranışın kanuni tanımında belirtilen neticenin ön görülmeyerek gerçekleşmesidir. Kanun ( TCK.22.md.) Dikkat ve Özen yükümlülüğü ve öngörülemezliği esas almıştır. Dikkat ve Özen Yükümlülüğü,bir kişinin ölümüne sebep olan olayın meydana gelmemesi için gerekli hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemelidir. Somut olay icra bir hareketle değil, ihmali hareketle oluşabilir. Anet Genel Müdürü olarak Mesut Kocagöz'ün ihmali hareket etmesi yani hukuki yükümlülüğünü yerine getirmemesi için, işletmesinden sorumlu telefiriğin periyodik bakımlarını yaptırmamış olması gerekir. Oysa ki; periyodik bakımlar Mesut Kocagöz'ün genel müdürlük döneminde düzenli ve sürekli olarak yapılmıştır. Son 3 bakım Mesut Kocagöz'ün Anet Genel Müdürlüğü’nden ayrıldıktan sonraki zaman dilimine aittir. Dolayısıyla zaman yönüyle de sorumluluğu cihetine gidilmez. Kaldı ki; bir kimsenin kendi hüküm ve tasarrufu alanı dışında meydana gelen olayların neticesinde sorumlu tıtulamayacağı Yargıtay'ın uygulamada yerleşik kararıdır.”
İLGİLİ HABER
Mesut Kocagöz'ün ifadesi ortaya çıktı “Taksirle işlenen suçlarda kıstas; sebep-sonuç ilişkisidir.Ancak icra olmayan(trafik kazası gibi) ihmali davranış yükümlülüğünde "Objektif İsnadiyet" dediğimiz kişiye yönelik ihmalin varlığı araştırılmalıdır.Somut olayda Mesut Kocagöz'e attı kabil bir objektif isnadiyet yoktur,zira gn.md.olarak yapabileceği yükümlülüğü yerine getirerek periyodik bakımları düzenli yaptırmış ve hukuki sorumluluğunu yerine getirmiştir. Delilleri karartma veya etki edebilme, tanık veya müşterilere etki edebilmesi hususu subjektif bir değerlendirme olup tutuklulara başlıca sebep olamaz. TCK.3/1 maddesine göre; tutuklama kararı yargılama sonucu verilebilmesi muhtemel ceza ile orantılı değildir.Kaldı ki,beraat ile sonuçlanma olasılığı tutuklama kararında gözardı edilmiştir. Kişi özgürlüğünün hayati önemi ve Mesut Kocagöz'ün toplum içindeki yeri göz önüne alındığında, adli kontrol tedbiri ile tutuklamadan beklenen amacın karşılanması mümkün iken tutuklama kararı verilmesi orantılıdır ölçüsüne göre ağır bir yaptırımdır. Müşteki müşteri olarak otomatik yazılmıştır. Taksir hukukumuz icra hareketle işlenebilir gibi(örn.trafik kazaları) ihmali hareketle de işlenebilir. (örn.iş kazaları). İcra hareketle işlenebilir taksirle suçlarda nedensellik bağı ( sebep-sonuç ilişkisi) yeterli bir kıstas iken, ihmali hareketle işlenen taksirle suçlarda yeterli kıstas değildir. Ayrıca "Objektif İsnadiyet" aranmalıdır. İhmali hareketli taksirli suçlarda sorumlu görülen kişiye suç isnadında bulunulabilmesi için o kişinin meydana gelen olayı önleme yükümlülüğü bağlamında hukuki sorumluluğunu yerine getirmemiş olması gerekir. Somut olayda Mesut Kocagöz sorumluluk döneminde yapabileceklerini yapmış ve sistemli ve düzenli olarak periyodik bakımları bir takvim dahilinde yaptırmıştır. Buna rağmen olayın meydana gelmesi önlenemez ve öngörülemez ise sonuç bir kazadır ve kimsenin hukuki sorumluluğu cihetine gidilemez.” www.ilerigazetem.com---