Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası ceza yönetmeliği olarak nitelendirdikleri Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ne karşı açıklama yaptı
Muratpaşa 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi önündeki açıklamayı Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Naci İşoğlu ve SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer yaptı. Dr. Naci İşoğlu, yönetmeliğin kaldırılması, baskı ve soruşturmaların durdurulması gerektiğini hatırlatarak, “Anayasa'ya ve ilgili yasalara aykırı olduğu açıkça belli olan, 30.06.2021 tarihinde yayımlanan ‘Baskı ve Ceza Yönetmeliği’ne karşı TTB, odalar, dernekler ve sendikalar tarafından hukuki süreç başlatılmıştır. Bu yönetmelik hukuken de yok olmaya mahkumdur. Yönetmelik adeta prangadır. 2021 yılında aile hekimliğinde kölelik düzenini tanımlamaktadır. Mevcut uygulanan, ülke gerçeklerine uygun olmayan sistemin çürümüş anlayışının bir ürünüdür. Bu anlayış ülke sağlık ortamına sürekli olarak onarılması zor olan zararlar vermektedir. Bugüne kadar bunca haykırışa rağmen Sağlık Bakanlığı bu konuda hiçbir olumlu adım atmamıştır. Görmez duymaz devam etmektedir. Tam tersine yönetmelik bahane edilerek baskılar daha da arttırılmıştır” dedi.
İşoğlu: Baskılar sona ersin
Baskıların sona ermesini istediklerini hatırlatan Dr. İşoğlu, “En doğal yasal haklarını kullanan aile hekimliği çalışanları, ülke genelinde yasal gerekçesi olmayan soruşturmalar ve usule uygun olmayan bilgi toplama yazılarıyla adeta mengenede sıkıştırılmaktadır. Hakları ödenmez dediğiniz bizlere, gördüğünüz reva bu mudur? Görevlerinin daha da fazlasını yapanlara, meşru yollarla hak arayanlara bu baskı kabul edilemez. Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken kişisel haklarımızın ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirmiştir. Bugünlerde uygulanan baskılar, verilmeye çalışılan hukuksuz cezalar, bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir” dedi.
‘Bizleri daha fazla tüketmeyin’
‘Biz tükenirsek sağlık tükenir’ diyen İşoğlu, “Sağlık Bakanlığının bu yaklaşımdaki amacı nedir? Yeter artık canla başla görevini yapmaya çalışan, tüm olumsuz koşullara rağmen pandeminin ön saflarında mücadele eden bizleri daha fazla tüketmeyin. Soruşturmalar geri çekilmeli ve her türlü usulsüz yazışmalarla baskılar durdurulmalıdır. Eğer bir uğraşı içerisine girecekseniz; nasıl ceza verir, emeklerimizin karşılığını nasıl gasp ederim yönetmeliklerine son verin. Onca sorun içerisinde boğuşan birinci basamak aile hekimliği uygulamasını ülke gerçeklerine göre nasıl verimli hale getiririm diye çaba gösterin. Aile hekimliği çalışanlarına yapılması imkansız iş yükü getiren, özlük haklarını gasp eden, mesleki bağımsızlığını daraltan baskıcı ve cezacı yönetmelik derhal uygulamadan kaldırılmalıdır. Gasp edilen ücretler ödenmeli, yüksek enflasyona bağlı olarak oluşan kayıplar geriye dönük olarak karşılanmalıdır. Aile hekimliği birimini neredeyse her dakika başı poliklinik hizmetleri vermekle sorumlu kılacaksınız, bunun yanında gebe, bebek, çocuk, erişkin takibi yap, telefonla izlem yap, bütün aşıları yaptır, ceza ver, aşıların soğuk zincirini takip ettir, ceza ver, kronik hastalık takibi yaptır, ceza ver, her türlü rapor düzenleme işlerini yap, yani onu yap bunu yap şunu yap. Ülkemiz uçan otomobille ulaşım sorununu çözdükten sonra, Sağlık Bakanlığı süper güçlerle donatılmış. Bir hekim ve bir ebe ya da hemşireden oluşan otomatik Aile Hekimliği Birimi algısıyla da birinci basamak sağlık sorunlarını çözmeyi düşünüyor” ifadelerini kullandı.
‘Bütün yük omzumuzda’
Sağlık Bakanlığına seslenen Naci İşoğlu, “Bunca yükü sırtlayan bizlerin, enflasyon altında ezilip eriyen ödeme kalemlerini bırakın arttırmayı, yandaş sendikalarla anlaşıp kendi sahte enflasyon rakamlarınıza göre oluşan farkları bile vermeyeceksiniz. Ama her fırsatta kamuoyunda ek ücretler veriyoruz algısı yaratıp ek kesintiler yapacaksınız. Bugüne kadar yanıt alamadığımız soruyu tekrar soruyoruz. Bu yönetmelik hangi bilimsel verilere göre, hangi bilim kuruluna danışarak, hangi yaptığınız iş yükü analizlerine göre, hangi ülke gerçeklerine göre, hangi anlayışın hesaplarına göre hazırlanmıştır. Sağlık Bakanlığını gerçek hayata dönmeye çağırıyoruz. Bizler robot değil, insanız. Ülkemizde robotik çağ başladı da biz mi farkında değiliz. Antalya Tabip Odası olarak İstanbul Aile Hekimliği Platformu’nun 7 Ekim 2021 tarihinde yapacağı etkinlikleri destekliyoruz. Akıl ve bilim dışı, ‘Baskı ve Ceza Yönetmeliği’ni kabul etmiyoruz. Baskılar arttıkça meşru hak taleplerimiz dalga dalga büyüyerek yayılacaktır. Karar vericileri gerçekleri görmeye çağırıyoruz. Bu ve benzeri akıl dışı, bilim dışı, baskı ve ceza yönetmeliğini kaldırıp, sağlık sistemini, güncel bilimsel değerlendirme, ülke gerçeklerine göre bilim insanları, sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte yeniden yasalaştıralım” dedi.
‘Desteğimiz sürecek’
Sonuç alana kadar etkinliklerde desteklerini sürdüreceklerini vurgulayan İşoğlu, “Koruyucu sağlık hizmetlerini önemseyen, ücretsiz kolay ulaşılabilir insana yaraşır alt yapısı bilimsel olarak oluşturulmuş sağlık hizmeti hayal değildir. Hakkımız olan, emeğimizin tam karşılığını aldığımız, geleceğe yansıyan hak talep ediyoruz. Bunun için ilk olarak sağlıkta bütçenin kara deliği Şehir Hastaneleri için ödenen kiraları ortadan kaldırmanız, köprü, otoyol ve havaalanı gibi garanti soygun düzenini ortadan kaldırmanız yeterlidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerini öncelemeyen, sağlığa ticaret gözüyle bakan anlayışlar ne pandemiyi ne de sağlık hizmetini yönetebilir. Bugün bu bilimsel gerçeği tekrar haykırıyoruz. Yönetemiyorsunuz, bizleri ve toplumu tüketiyorsunuz. Sizlerden lütuf değil hak olanı talep ediyoruz. Baskılarınız sadece bizi güçlendirir. Haklarımız ve toplum sağlığı için susmayacağız. Sonuç alınana kadar yapılacak etkinliklere desteğimizi sürdüreceğimizi, basına ve kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz” şeklinde konuştu.
Taşer: Asla kabul edilemez
SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer ise yönetmeliğin içeriğine dikkat çekerek, “ASM çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıran, ücretlerini ve kazanılmış haklarını gasp eden, görüş ve düşünce açıklama özgürlüğünü ortadan kaldıran ceza yönetmeliğine karşı mücadelemizi bu yönetmelik geri çekilene dek sürdüreceğiz. Bizlere pandemi döneminde haksız ve hukuksuz şekilde dayatılan yeni aile hekimliği ödeme-sözleşme yönetmeliği cezalandırma ve işten atma yönetmeliğidir. Asla kabul etmiyoruz. Ceza sistemini ağırlaştıran, sözleşme feshini kolaylaştıran, dayanaksız-keyfi yaptırımlar getiren ASM çalışanlarının beklentilerini ve taleplerini karşılamayan bu sözleşme derhal feshedilmelidir. İsteğimiz bu akıl ve çağdışı ceza yönetmeliğinin tamamen kaldırılmasıdır. Tepkilerini dile getiren biz sağlık çalışanlarına yönelik ücret kesintisi-ceza puanı uygulamaları susturma, boyun eğdirme çabaları tutmayacaktır. Bizler her zaman alanlarda olmaya, eleştirilerimizi, taleplerimizi söylemeye devam edeceğiz. Bu kölelik ve ceza yönetmeliği geri çekilinceye ASM’lerde taleplerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye anlattı.
Esra ALTUNKES
Muratpaşa 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi önündeki açıklamayı Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Naci İşoğlu ve SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer yaptı. Dr. Naci İşoğlu, yönetmeliğin kaldırılması, baskı ve soruşturmaların durdurulması gerektiğini hatırlatarak, “Anayasa'ya ve ilgili yasalara aykırı olduğu açıkça belli olan, 30.06.2021 tarihinde yayımlanan ‘Baskı ve Ceza Yönetmeliği’ne karşı TTB, odalar, dernekler ve sendikalar tarafından hukuki süreç başlatılmıştır. Bu yönetmelik hukuken de yok olmaya mahkumdur. Yönetmelik adeta prangadır. 2021 yılında aile hekimliğinde kölelik düzenini tanımlamaktadır. Mevcut uygulanan, ülke gerçeklerine uygun olmayan sistemin çürümüş anlayışının bir ürünüdür. Bu anlayış ülke sağlık ortamına sürekli olarak onarılması zor olan zararlar vermektedir. Bugüne kadar bunca haykırışa rağmen Sağlık Bakanlığı bu konuda hiçbir olumlu adım atmamıştır. Görmez duymaz devam etmektedir. Tam tersine yönetmelik bahane edilerek baskılar daha da arttırılmıştır” dedi.
İşoğlu: Baskılar sona ersin
Baskıların sona ermesini istediklerini hatırlatan Dr. İşoğlu, “En doğal yasal haklarını kullanan aile hekimliği çalışanları, ülke genelinde yasal gerekçesi olmayan soruşturmalar ve usule uygun olmayan bilgi toplama yazılarıyla adeta mengenede sıkıştırılmaktadır. Hakları ödenmez dediğiniz bizlere, gördüğünüz reva bu mudur? Görevlerinin daha da fazlasını yapanlara, meşru yollarla hak arayanlara bu baskı kabul edilemez. Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken kişisel haklarımızın ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirmiştir. Bugünlerde uygulanan baskılar, verilmeye çalışılan hukuksuz cezalar, bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir” dedi.
‘Bizleri daha fazla tüketmeyin’
‘Biz tükenirsek sağlık tükenir’ diyen İşoğlu, “Sağlık Bakanlığının bu yaklaşımdaki amacı nedir? Yeter artık canla başla görevini yapmaya çalışan, tüm olumsuz koşullara rağmen pandeminin ön saflarında mücadele eden bizleri daha fazla tüketmeyin. Soruşturmalar geri çekilmeli ve her türlü usulsüz yazışmalarla baskılar durdurulmalıdır. Eğer bir uğraşı içerisine girecekseniz; nasıl ceza verir, emeklerimizin karşılığını nasıl gasp ederim yönetmeliklerine son verin. Onca sorun içerisinde boğuşan birinci basamak aile hekimliği uygulamasını ülke gerçeklerine göre nasıl verimli hale getiririm diye çaba gösterin. Aile hekimliği çalışanlarına yapılması imkansız iş yükü getiren, özlük haklarını gasp eden, mesleki bağımsızlığını daraltan baskıcı ve cezacı yönetmelik derhal uygulamadan kaldırılmalıdır. Gasp edilen ücretler ödenmeli, yüksek enflasyona bağlı olarak oluşan kayıplar geriye dönük olarak karşılanmalıdır. Aile hekimliği birimini neredeyse her dakika başı poliklinik hizmetleri vermekle sorumlu kılacaksınız, bunun yanında gebe, bebek, çocuk, erişkin takibi yap, telefonla izlem yap, bütün aşıları yaptır, ceza ver, aşıların soğuk zincirini takip ettir, ceza ver, kronik hastalık takibi yaptır, ceza ver, her türlü rapor düzenleme işlerini yap, yani onu yap bunu yap şunu yap. Ülkemiz uçan otomobille ulaşım sorununu çözdükten sonra, Sağlık Bakanlığı süper güçlerle donatılmış. Bir hekim ve bir ebe ya da hemşireden oluşan otomatik Aile Hekimliği Birimi algısıyla da birinci basamak sağlık sorunlarını çözmeyi düşünüyor” ifadelerini kullandı.
‘Bütün yük omzumuzda’
Sağlık Bakanlığına seslenen Naci İşoğlu, “Bunca yükü sırtlayan bizlerin, enflasyon altında ezilip eriyen ödeme kalemlerini bırakın arttırmayı, yandaş sendikalarla anlaşıp kendi sahte enflasyon rakamlarınıza göre oluşan farkları bile vermeyeceksiniz. Ama her fırsatta kamuoyunda ek ücretler veriyoruz algısı yaratıp ek kesintiler yapacaksınız. Bugüne kadar yanıt alamadığımız soruyu tekrar soruyoruz. Bu yönetmelik hangi bilimsel verilere göre, hangi bilim kuruluna danışarak, hangi yaptığınız iş yükü analizlerine göre, hangi ülke gerçeklerine göre, hangi anlayışın hesaplarına göre hazırlanmıştır. Sağlık Bakanlığını gerçek hayata dönmeye çağırıyoruz. Bizler robot değil, insanız. Ülkemizde robotik çağ başladı da biz mi farkında değiliz. Antalya Tabip Odası olarak İstanbul Aile Hekimliği Platformu’nun 7 Ekim 2021 tarihinde yapacağı etkinlikleri destekliyoruz. Akıl ve bilim dışı, ‘Baskı ve Ceza Yönetmeliği’ni kabul etmiyoruz. Baskılar arttıkça meşru hak taleplerimiz dalga dalga büyüyerek yayılacaktır. Karar vericileri gerçekleri görmeye çağırıyoruz. Bu ve benzeri akıl dışı, bilim dışı, baskı ve ceza yönetmeliğini kaldırıp, sağlık sistemini, güncel bilimsel değerlendirme, ülke gerçeklerine göre bilim insanları, sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte yeniden yasalaştıralım” dedi.
‘Desteğimiz sürecek’
Sonuç alana kadar etkinliklerde desteklerini sürdüreceklerini vurgulayan İşoğlu, “Koruyucu sağlık hizmetlerini önemseyen, ücretsiz kolay ulaşılabilir insana yaraşır alt yapısı bilimsel olarak oluşturulmuş sağlık hizmeti hayal değildir. Hakkımız olan, emeğimizin tam karşılığını aldığımız, geleceğe yansıyan hak talep ediyoruz. Bunun için ilk olarak sağlıkta bütçenin kara deliği Şehir Hastaneleri için ödenen kiraları ortadan kaldırmanız, köprü, otoyol ve havaalanı gibi garanti soygun düzenini ortadan kaldırmanız yeterlidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerini öncelemeyen, sağlığa ticaret gözüyle bakan anlayışlar ne pandemiyi ne de sağlık hizmetini yönetebilir. Bugün bu bilimsel gerçeği tekrar haykırıyoruz. Yönetemiyorsunuz, bizleri ve toplumu tüketiyorsunuz. Sizlerden lütuf değil hak olanı talep ediyoruz. Baskılarınız sadece bizi güçlendirir. Haklarımız ve toplum sağlığı için susmayacağız. Sonuç alınana kadar yapılacak etkinliklere desteğimizi sürdüreceğimizi, basına ve kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz” şeklinde konuştu.
Taşer: Asla kabul edilemez
SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer ise yönetmeliğin içeriğine dikkat çekerek, “ASM çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıran, ücretlerini ve kazanılmış haklarını gasp eden, görüş ve düşünce açıklama özgürlüğünü ortadan kaldıran ceza yönetmeliğine karşı mücadelemizi bu yönetmelik geri çekilene dek sürdüreceğiz. Bizlere pandemi döneminde haksız ve hukuksuz şekilde dayatılan yeni aile hekimliği ödeme-sözleşme yönetmeliği cezalandırma ve işten atma yönetmeliğidir. Asla kabul etmiyoruz. Ceza sistemini ağırlaştıran, sözleşme feshini kolaylaştıran, dayanaksız-keyfi yaptırımlar getiren ASM çalışanlarının beklentilerini ve taleplerini karşılamayan bu sözleşme derhal feshedilmelidir. İsteğimiz bu akıl ve çağdışı ceza yönetmeliğinin tamamen kaldırılmasıdır. Tepkilerini dile getiren biz sağlık çalışanlarına yönelik ücret kesintisi-ceza puanı uygulamaları susturma, boyun eğdirme çabaları tutmayacaktır. Bizler her zaman alanlarda olmaya, eleştirilerimizi, taleplerimizi söylemeye devam edeceğiz. Bu kölelik ve ceza yönetmeliği geri çekilinceye ASM’lerde taleplerimiz doğrultusunda düzenlemeler yapılıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye anlattı.
Esra ALTUNKES