Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) Antalya'da açıldı. 2-5 Kasım tarihlerinde ANFAŞ Fuar Merkezi’nde düzenlenen YÖREX’in açılışına TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar ve çok sayıda vatandaş katıldı. ANFAŞ Fuar Merkezi’nde düzenlenen törenin açılışında konuşan ATB Başkanı Ali Çandır, fuara katılanlara teşekkür ederek, “12’nci kez 12 bin yıllık Anadolu’nun yöresel değerlerini Antalya’da buluşturmanın gururunu sizlerle yaşıyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 12’nci kez Anadolu’yu bir araya getirmek bizim için ayrıca anlamlı, bu heyecanımıza ortak olan herkese teşekkür ediyorum. Yöresel ürünler, bu topraklarda yaşamış binlerce yıllık kadim uygarlıkların harmanı olan eşsiz değerlerimizdir. YÖREX’te bu yıl 7 bölgeden 500’ün üzerinde katılımcı yer alacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, odalarımız/borsalarımız, kalkınma ajansları, birlikler, kooperatifler ve firmalarımız birbirinden kıymetli ve eşsiz değerleriyle bizlerle olacak. 4 gün boyunca 10 bin metrekarelik alanda, yöresel ürünlerin büyük bir şölenini yaşayacağız” dedi.
‘Coğrafi işaret zırhına büründü’
Coğrafi işaretlere dikkat çeken Çandır, “YÖREX’in başlamasıyla Anadolu’nun birçok yöresel ürünü coğrafi işaret zırhına büründü. 15 yıl önce 109 olan coğrafi işaretli ürün sayısı 13’ü yabancı olmak üzere 1487’ye ulaştı, 627 ürün de coğrafi işaret tescili için bekliyor. Avrupa Birliği’nde de atak yapmış durumdayız. 14 ürünümüz tescillendi. 7 ürünümüz tescil için gün sayıyor ve 39 ürünümüz de inceleme aşamasındadır. Bu başarı yöresel ürünlerimize sahip çıkan herkesindir. TOBB Brüksel Ofisimiz bu konuda yoğun emek sarf ediyor. Mesele, ürünlerimizi coğrafi işaretle tescil ettirmek değil; asıl önemli olan, bu potansiyeli ekonomiye kazandırmaktır. Avrupa Birliği'nde coğrafi işaretli ürünlerin ticari değeri bugün 100 milyar Avro'ya yaklaşmış durumda. Dolayısıyla, biz de coğrafi işaretli ürünler pastasından hak ettiğimiz payı almalıyız. Yöresel ürünler projemizin ilk anından itibaren bizleri destekleyen ve motive edip cesaretlendiren TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ve onun liderliğinde 365 oda-borsamıza, kalkınma ajanslarına, kurum ve kuruluşlara, yerel yönetimlere, firmalara ve üreticilerimize teşekkür ediyorum. Ben her YÖREX’te yeni ürünler keşfetmenin hazzını yaşıyorum, sizler de stantları gezdikçe yeni lezzetler, yeni değerler keşfedeceksiniz. Anadolu insanının geleneğine, kültürüne, folkloruna ve misafirperverliğine şahit olacaksınız” diye konuştu.
‘YÖREX artık Türkiye’nin vitrini’
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise fuarın önemine dikkat çekerek, “YÖREX, aynı zamanda ülkemizde coğrafi işaret ekosisteminin gelişmesine de önemli katkılar sundu ve coğrafi işaret algısının ve bilinirliğinin artmasını sağladı. Sahip olduğumuz yöresel ve coğrafi işaretli ürünleri ekonomiye kazandırmak amacıyla 2010 yılında yola çıkmıştı YÖREX. Antalya Ticaret Borsamızın başlattığı bu girişimi biz de TOBB olarak destekledik. YÖREX artık Türkiye’nin yöresel ürünler ve coğrafi işaretler vitrinidir. Ülkemizin tüm renklerini bir araya getirmiştir. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, tüm Türkiye burada, birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde yan yana durmaktadır. Ben öncelikle bu işin mimarını kutlamak istiyorum. Antalya Ticaret Borsası Başkanımız, TOBB Yönetim Kurulu’ndaki çalışma arkadaşım Ali Çandır, YÖREX fikrini ortaya çıkardı ve müthiş bir başarıya imza attı" dedi.
‘Kadın girişimcilerin payı büyük’
Hisarcıklıoğlu, coğrafi işaretlerin bugün bu kadar biliniyor ve önemseniyor olmasında oda ve borsaların ve en başta da kadın girişimcilerin büyük payı olduğunu ifade ederek, “Bu işe sahip çıktılar. Son 11 yılda coğrafi işaretli ürünlerin yüzde 40’ını oda ve borsalarımız tescil ettirdi. Onlar tarafından tescil edilen ve başvurusu yapılan ürün sayısı 712 oldu. TOBB olarak oda ve borsalarımız vasıtasıyla coğrafi işaret üreticilerini kayıt altına alıyoruz. Üreticiler, tescil sahibi olan oda veya borsa ile sözleşme yaparak, coğrafi işaretli ürünün üretimine başlıyorlar. Oda ve borsalarımız da bunu denetliyorlar ve bu piyasanın oluşmasını sağlıyorlar. Böylece coğrafi işaretlerin ticarete daha çok konu olmasını da mümkün kılıyorlar. Coğrafi işaretin ne faydası var, bir parmesan peyniri 1 milyar 400 milyon avro (Dünyadaki toplam piyasa değeri). Bizdeki peynir çeşidi dünyanın hiçbir yerinde yok. Hem illerde var hem ilçelerde var. Gelirimiz ne, yurt dışına satışımız ne? Sıfır. Adam bir peynirden 1 milyar 400 milyon avro para kazanacak, biz bu kadar zenginliğin içinde hiç para kazanamayacağız. İşte YÖREX bunu sağlıyor. Bugün coğrafi işaretlerin neredeyse yarısını odalar sağlıyor. Bu coğrafi işaretler zenginlik demek, zenginliği dünyayla paylaşmak demek, onu da paraya çevirmek demek. Bunun ilk adımını attık” dedi. ‘Sadece yurtiçi tescille de iş bitmiyor. Yurtdışında da tescil ettirmek ve küresel pazarlara girmek de önemli artık. Şu ana kadar 14 ürünümüz Avrupa’da tescillendi, 49 ürünümüzün de değerlendirme süreci devam ediyor’ diyen Hisarcıklıoğlu, “TOBB Brüksel Ofisimiz ile coğrafi işaretlerin AB tescil sürecine yardımcı oluyoruz. Şu önemli hususun hepimiz farkında olmalıyız. Bu topraklardan çıkan ürünlerin değerini, önce biz bilmezsek, dış pazarlara hiç anlatamayız. Dünyada çok az coğrafyaya nasip olan bir ürün çeşitliliğine sahibiz. Zengin olmak istiyorsanız, bölgenizi zengin etmek istiyorsanız kendi yöresel ürünlerinize sahip çıkın. Bunları araştırın, markalaştırın ve dünyaya satın. E-ticaret ve e-ihracat ile tüm dünyaya bunları gönderin” dedi.
En değerli hazinelerimizden biri
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Ali Bahar ise açılıştan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “1000 yıllık Anadolu hikâyemizin son halkası olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yaşını, birkaç gün önce ülke genelinde büyük coşku ve mutlulukla kutladık. Antalya, bu 1000 yıllık hikâyenin başlangıcından bugüne kadar askeri, siyasi ve ekonomik açıdan hep önemli bir role sahip olmuştur. Bugün her zamankinden daha kritik role sahibiz. Tarımsal üretimde, sanayide, Ar-Ge’de, yükseköğretimde ve turizmin her alanında güçlü ve büyümeye devam eden bir varlığımız bulunmaktadır. Bugün bir yandan bir asrı devirmenin, bir yandan da,Türkiye'nin dört bir yanından gelen yöresel ürünlerin ve kültürel mirasın bir araya geldiği, YÖREX Fuarı'nın açılışında bulunmanın büyük mutluluğunu yaşıyorum” dedi. ‘Antalya alternatif turizm anlamında ve turizmi 12 aya yayma noktasında olması gereken önemli bir destinasyondur’ diyen Bahar, “Fuarcılık konusu da, bunlardan bir tanesidir. YÖREX bu anlamda da şehre değer aktarmaktadır. Ve YÖREX Fuarı’nın bir önemli özelliği de, tüm şehirlerimizden gelen oda ve borsalar birliği başkanlarımızı, yönetimlerini, meclis üyelerini, komite üyelerini, genç ve kadın girişimcilerini Antalya’mızda bir araya getirmesidir. Bu nedenle de fuarımızı birlik ve beraberliği güçlendiren, birleştirici bir unsur olarak görüyorum. Yöresel değerlerimiz, bu toprakların ve bu milletin ruhunu yansıtan en değerli hazinelerimizden biridir. Ülkemiz de, coğrafi çeşitliliği ve zengin kültürel mirası ile öne çıkan bir ülkedir. Bu topraklarda, her yöremizde kendine özgü lezzetlerimiz, el sanatlarımız ve kültürel mirasımız fazlasıyla mevcuttur. Bu nedenle YÖREX Fuarı, bu değerlerin bir araya gelip tanıtılması açısından da son derece önemli bir organizasyondur. Türkiye olarak kültürel değerler anlamında fazlasıyla şanslı bir ülkeyiz, Türk lezzetleri dünyada da çok önemli bir paya sahip ancak bu konuda hala hepimize çok önemli görevler düştüğünü de hatırlatmak isterim. Dünyada yaklaşık 200 milyar doların üzerinde büyüklüğüne sahip olan coğrafi işaretli ürünler pazarından yeterince pay almak için hala kat etmemiz gereken çok mesafe olduğunu biliyoruz. Ülkemizde tescillenmiş 1500 coğrafi işaretli ürünümüz olmasına rağmen Avrupa Birliği tarafından tescilini alabildiğimiz ancak 14 ürünümüz bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
‘Hikayelerle de bizi büyülüyor’
Gastronomi turizminin, sadece lezzetleri tatma deneyiminden ibaret olmadığını dile getiren Bahar, “Aynı zamanda bir ülkenin veya bölgenin kültürel mirasını, tarihini ve toplumunu anlamamızı da sağlamaktadır. Bu nedenle bu fuar, aynı zamanda yerel üreticilerimiz için önemli bir fırsat durumundadır. Bugün burada tüm katılımcılarımız, kendi yörelerinin özgün ürünlerini sergileme ve pazarlama şansı bulacaklardır. Bu da sadece yerel ekonomiyi canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda bu değerli mirasın yaşatılmasına da katkıda bulunacaktır. Yöresel ürünler, sadece lezzetleriyle, kokularıyla değil, aynı zamanda içinde barındırdığı hikayelerle de bizi büyülemektedir. Bu ürünlerin arkasında, kuşaktan kuşağa aktarılan gelenekler, özverili emekler ve ailelerin bir araya gelerek nesiller boyu süregelen çalışmaları yatmaktadır. YÖREX Fuarı, bu hikayeleri canlı bir şekilde anlatma ve paylaşma fırsatını bizlere sunmaktadır. Burada, her ürünün bir aile geleneği, bir tutku ve bir öykü taşıdığını görmek, bu etkinliği daha da özel kılmaktadır. Yöresel ürünlerimizin her biri, şehirlerimizin geçmişi ve geleceği arasında köprüler kuruyor, ve bu köprülerin üzerinde yürümek bizlere büyük bir ayrıcalık ve gurur veriyor” dedi.
‘Gelecek nesillere aktarmalıyız’
Antalya Valisi Hulusi Şahin, kültürel mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmaktan sorumlu olduklarını ifade ederek, "YÖREX Fuarı’nı bu pencereden görüyoruz. Bu cevherimizi muhafaza edip standartlaştırmamız çok önemli. Ürünlerin tescil süreçleri çok kıymetli” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek, üreticilere Antalya’da destek verdiklerini aktararak, “Kadın kooperatifi ile Antalya’nın yerli ürünlerinin tanıtımına katkı sunuyoruz. İpek böcekçiliğinin yaygınlaştırılması, organik ve biyomedikal mücadeleye kadar, süt tankından hamur yoğurma makinesine kadar her zaman yerel üreticimizin yanındayız” diye konuştu. Markaya, patentlere ve coğrafi işaretli ürünlere ayrı önem verdiklerini aktaran Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Muhammed Zeki Durak, “Dünyada coğrafi işaretli ürün sayısında Türkiye'nin Çin'den sonra ikinci, Avrupa'da ise birinci oldu. Tescil rakamları önemli ama tüm değerlerimizi koruma altına almamız da önemli” dedi.
ESRA ALTUNKES