Türkiye Kamu-Sen 81 ilde eşzamanlı olarak Türkiye Büyük Millek Meclisi'nde (TBMM) görüşülmekte olan 2020 bütçesi ile ilgili basın açıklaması yaptı. Antalya'da ise Sosyal Güvenlik Kurum (SGK) Hizmet Binası önünde toplanan Türkiye Kamu-Sen Antalya Temsilciğine bağlı sendikalara üye çalışanlar, ellerinde Türk bayrakları ve üzerinde 'Hayaller yüzde 40, gerçekler yüzde 4', 'Zamlaya zamlaya kriz olur' ve 'Memur ayakta, yetkili konfederasyon firarda' yazılı dövizlerle açıklama yaptı. Yaklaşık 50 kişilik grup adına basın açıklamasını okuyan Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Büro-Sen Şube Başkanı Hasan Yılmaz Danabaşoğulları, TBMM'de görüşülmekte olan bütçe ile 2020 yılının başta kamu çalışanları olmak üzere tüm vatandaşlar için daha da zor geçeceğini belirtti.
‘Kesinti zammı aştı’
Önümüzdeki sene için memur ve emekli maaşlarına yüzde 4+4 zam yapılmasının kararlaştırıldığını belirten Danabaşoğulları, "Bunun anlamı bütün bir yıl için iki taksitte toplam yüzde 8,2 yani ortalama memur maşına 329 lira, en düşük memur maaşına 247 lira zam demek. Halbuki daha geçen yıl 4 kişilik bir ailenin zorunlu harcamaları 1032 lira zamlanmıştı. Verilmesi öngörülen zam, harcamalar karşısında devede kulak bile kalmıyor. 2002 yılından beri vatandaşlarımızdan toplanan vergiler 10,4 kat artarken memur maaşları ancak 7,5 kat arttı. Yani maaşlardan yapılan kesintiler, maaş zammını aştı. Milli gelir büyüyor diyoruz. Milli gelirdeki artıştan dar gelirli ve ücretliler hak ettiği payı alamıyor. Memurun, emeklinin pastaya eklediği pay büyüdü ama pastadan aldığı pay küçüldü" diye konuştu.
‘Maaşlar şimdiden eridi’
Bütün yatırım araçları karşısında alım gücünün düştüğünü söyleyen Danabaşoğulları, "Son bir yıl içinde gıda fiyatlarındaki resmi ortalama enflasyon yüzde 25,25 oldu. Doğalgaza yüzde 28, elektriğe, kılık kıyafete yüzde 18, okul masraflarına yüzde 13, kiraya yüzde 12, gazeteye yüzde 28, dergiye yüzde 50, ekmeğe bile yüzde 15 zam geldi. TÜİK son 12 aylık enflasyonun yüzde 8,5 olduğunu iddia ede dursun, 2019 yılının 10 aylık enflasyonu yüzde 10,6 oldu. Ama memura bu sene için yapılan toplam zam enflasyon farkı da dahil yüzde 10,26; yani maaşlar şimdiden erimiş durumda. Önümüzde enflasyonun, ısınma, elektrik, gıda harcamalarının en fazla artacağı kasım ve aralık enflasyonu var. Onlar da eklenince memur ve emekli maaşlarının iyiden iyiye eridiği daha net biçimde ortaya çıkacak" dedi.
‘Memurun idam fermanı’
Bütçenin, zenginden alıp dar gelirliye vermek, millet için, vatandaş için hazırlanması gerektiğini söyleyen Danabaşoğulları, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizde ise memur bütçe için çalışıyor; bütçe, çalışandan alıp kimseye vermemek için kullanılıyor. Bu bütçe ile vatandaşlarımızdan toplanan vergilerin artırıldığı, sağlık harcamalarında katılım paylarının, ilaç bedellerinin ve tedavi giderlerinin büyük bölümünün vatandaşlarımızın cebinden çıkacağı, memur ve emeklinin yoksulluğa mahkûm edileceği, yaşamın biraz daha zorlaşacağı bir yıla daha başlayacağız. Bu durumu Türkiye Kamu-Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Bu bütçeye karşı olduğumuzu, bu bütçede memur olmadığını, bu bütçenin de memurun bütçesi olmadığını her yerde dile getiriyoruz. Eğer tasarı, bu hali ile komisyondan geçerse bir daha değiştirilmesi mümkün değil. Eğer komisyon tasarıyı bu hali ile onaylarsa memurun idam fermanını imzalamış olacak.”
Esra ALTUNKES
‘Kesinti zammı aştı’
Önümüzdeki sene için memur ve emekli maaşlarına yüzde 4+4 zam yapılmasının kararlaştırıldığını belirten Danabaşoğulları, "Bunun anlamı bütün bir yıl için iki taksitte toplam yüzde 8,2 yani ortalama memur maşına 329 lira, en düşük memur maaşına 247 lira zam demek. Halbuki daha geçen yıl 4 kişilik bir ailenin zorunlu harcamaları 1032 lira zamlanmıştı. Verilmesi öngörülen zam, harcamalar karşısında devede kulak bile kalmıyor. 2002 yılından beri vatandaşlarımızdan toplanan vergiler 10,4 kat artarken memur maaşları ancak 7,5 kat arttı. Yani maaşlardan yapılan kesintiler, maaş zammını aştı. Milli gelir büyüyor diyoruz. Milli gelirdeki artıştan dar gelirli ve ücretliler hak ettiği payı alamıyor. Memurun, emeklinin pastaya eklediği pay büyüdü ama pastadan aldığı pay küçüldü" diye konuştu.
‘Maaşlar şimdiden eridi’
Bütün yatırım araçları karşısında alım gücünün düştüğünü söyleyen Danabaşoğulları, "Son bir yıl içinde gıda fiyatlarındaki resmi ortalama enflasyon yüzde 25,25 oldu. Doğalgaza yüzde 28, elektriğe, kılık kıyafete yüzde 18, okul masraflarına yüzde 13, kiraya yüzde 12, gazeteye yüzde 28, dergiye yüzde 50, ekmeğe bile yüzde 15 zam geldi. TÜİK son 12 aylık enflasyonun yüzde 8,5 olduğunu iddia ede dursun, 2019 yılının 10 aylık enflasyonu yüzde 10,6 oldu. Ama memura bu sene için yapılan toplam zam enflasyon farkı da dahil yüzde 10,26; yani maaşlar şimdiden erimiş durumda. Önümüzde enflasyonun, ısınma, elektrik, gıda harcamalarının en fazla artacağı kasım ve aralık enflasyonu var. Onlar da eklenince memur ve emekli maaşlarının iyiden iyiye eridiği daha net biçimde ortaya çıkacak" dedi.
‘Memurun idam fermanı’
Bütçenin, zenginden alıp dar gelirliye vermek, millet için, vatandaş için hazırlanması gerektiğini söyleyen Danabaşoğulları, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizde ise memur bütçe için çalışıyor; bütçe, çalışandan alıp kimseye vermemek için kullanılıyor. Bu bütçe ile vatandaşlarımızdan toplanan vergilerin artırıldığı, sağlık harcamalarında katılım paylarının, ilaç bedellerinin ve tedavi giderlerinin büyük bölümünün vatandaşlarımızın cebinden çıkacağı, memur ve emeklinin yoksulluğa mahkûm edileceği, yaşamın biraz daha zorlaşacağı bir yıla daha başlayacağız. Bu durumu Türkiye Kamu-Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Bu bütçeye karşı olduğumuzu, bu bütçede memur olmadığını, bu bütçenin de memurun bütçesi olmadığını her yerde dile getiriyoruz. Eğer tasarı, bu hali ile komisyondan geçerse bir daha değiştirilmesi mümkün değil. Eğer komisyon tasarıyı bu hali ile onaylarsa memurun idam fermanını imzalamış olacak.”
Esra ALTUNKES