Türk sinemasının kalbi bir kez daha Antalya’da atacak. Bu yıl 62’ncisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali, “Kalpten” temasıyla 24 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşecek festival, Türkiye’den ve dünyadan seçkin yapımları bir araya getirecek. Festivalin bu yılki jürisine usta yönetmen Ömer Vargı başkanlık edecek. Vargı’nın öncülüğünde yürütülecek değerlendirme süreci, sinemanın kalpten gelen hikâyelerine odaklanacak. Etkinlik kapsamında ayrıca, Filistin sinemasına özel bir seçki de izleyiciyle buluşarak, dünya gündemine sanatsal bir dokunuş yapacak.
‘Dünyanın gözü Antalya’da olacak’
Hillside Su Otel’de gerçekleşen basın toplantısında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanvekili Av. Büşra Özdemir, Altın Portakal’ın bugüne kadar birçok usta ismi, genç yeteneği, cesur hikâyeyi ve özgür bakış açısını ağırladığını söyledi. Festivalin Türk sinemasının gelişiminde önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Özdemir, “Sinemanın insana, hayata ve topluma ayna tutan en evrensel dil olduğunu biliyoruz. O dilin içinde umut da var, mücadele de, sevgi de, adalet arayışı da. Bu yılki festival yalnızca Antalya’nın değil, Türkiye’nin ve hatta dünyanın gözünü kente çevirecek” dedi.
Onur Ödülü Tanrıöğen ve Aksoy’a
Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisine yapımcı ve yönetmen Ömer Vargı’nın başkanlık edeceğini açıklayan Özdemir, jüri üyeleri arasında Sevin Okyay, Zeynep Koloğlu, Aydın Sarıoğlu, Mircan Kaya, Beren Saat ve Engin Alkan’ın yer aldığını bildirdi. Bu yılın onur ödülleri Settar Tanrıöğen ve Serap Aksoy’a, emek ödülü ise Feride Çiçekoğlu’na verilecek. Genç sinemacıların başarılarının da ödüllendirileceğini belirten Özdemir, Merve Dizdar, Selahattin Paşalı ve Cansu Baydar’ın “Başarı Ödülü”ne layık görüldüğünü söyledi.
Ödül desteği 9 milyon TL
Geçen yıl kazananlara verilen 6,2 milyon TL’lik ödül desteğinin bu yıl 9 milyon TL’ye çıkarıldığını açıklayan Özdemir, sanata ve sanatçılara olan desteklerinin artarak süreceğini belirterek, “Sanatın ışığı karanlığı aydınlatır, bir kentin kültürle nefes almasını sağlar. Bu köklü geleneği sürdürmekten büyük onur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Sinema bir bütündür’
Özdemir’in ardından konuşan Festival Jüri Başkanı Ömer Vargı, sinemanın bir bütün olduğunu söyleyerek, içinde yönetmenlerin, oyuncuların, teknisyenlerin, yapımcıların ve eleştirmenlerin yer aldığını ifade etti. Festivallerin bu bütünün en önemli parçalarından biri olduğunu hatırlatan Vargı, “Birçok kişinin başka türlü izleme fırsatı bulamayacağı filmleri seyirciyle buluşturur” dedi.
Filistin filmlerine yer verilecek
Vargı, sinema dünyasında büyük bir değişim yaşandığını ve artık filmlerin nerede izleneceğinin belirsiz olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Önemli olan sinemanın yaşamaya devam etmesidir. Bu festivalin varlığını sürdürmesi, sinemanın geleceği için büyük bir umuttur. Sinema, kalbe hitap eden bitmiş bir eserdir. Kitap okurken ya da müzik dinlerken hayal gücünüzle bir şeyleri tamamlarsınız, ama sinema tamamlanmış bir bütündür. Size sadece hissettirmek ister. Dünyada yaşanan birçok acı var. Özellikle Filistin’de süren vahşet. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş bir katliam yaşanıyor. Festivalde Filistin filmlerine yer verilmesi, bu konuda bir farkındalık oluşturacaktır. Keşke çok daha fazlasını yapabilsek.”
