Türkiye'nin en modern futbol yapılarından biri olan Antalya Stadyumu, 2015 yılında kapılarını açtığından bu yana hem kulüp hem de uluslararası müsabakalara ev sahipliği yaptı. 33 bin kişilik kapasitesi, üstü tamamen kapalı tribünleri, 42 VIP locası, LED skorbordu, güçlü ışıklandırması ve doğal çim zeminiyle yalnızca Türkiye'nin değil, Avrupa'nın da sayılı statlarından biri olarak kabul ediliyor. Antalya şehir merkezine yakın konumuyla hem yerli hem yabancı futbolseverler açısından ulaşımı kolaylaştıran bu stat, şimdiye kadar 11 kez A Milli Takım'ı ağırladı. Bu karşılaşmaların büyük bir kısmında tribünler tamamen dolarken, stat içindeki atmosfer hem oyunculara moral verdi hem de futbolseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Ancak 31 Mayıs 2021 tarihinde Türkiye ile Gine arasında oynanan hazırlık maçı sonrası, milliler bir daha bu sahaya adım atmadı. Üstelik o maç, pandemi dönemine denk geldiği için seyircisiz oynanmıştı. Tribünlerin sesi, coşkusu ve bayraklarla süslenen görkemli atmosfer yerini sessizliğe bırakmıştı. Bu da Antalyalı futbolseverler için son milli maç deneyimini yarım bırakılmış bir anıya dönüştürdü. Aradan geçen 4 yılı aşkın sürede Antalya’daki taraftarlar için bu stat, yeniden milli heyecanı yaşatması gereken bir sembole dönüştü; fakat bu beklenti karşılıksız kaldı.
Antalya görmezden geliniyor
Sadece tatil cenneti olarak değil, aynı zamanda spor merkezi olarak da öne çıkan Antalya, yıllardır futbola yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Özellikle Belek, Kundu ve Lara bölgelerinde yer alan FIFA standartlarındaki antrenman sahaları, kamp otelleri ve spor tesisleri, Antalya’yı Avrupa ve dünya çapında önemli bir futbol destinasyonu haline getirdi. Her yıl yüzlerce yerli ve yabancı futbol kulübü kamp yapmak üzere bu şehri tercih ederken; Almanya, İngiltere, Rusya gibi futbol ülkelerinden gelen takımlar, Antalya’nın sağladığı altyapıdan ve elverişli iklim koşullarından fazlasıyla memnun kalıyor. Türkiye Futbol Federasyonu daha önce yaptığı açıklamalarda Antalya’nın aynı anda 500’den fazla takımı ağırlayabilecek kapasiteye ulaştığını belirtmişti. Hal böyleyken, A Milli Takım’ın bu organizasyonel ve iklimsel avantajlara sahip bir şehri yıllardır program dışında bırakması, sadece spor kamuoyunun değil, yerel halkın da haklı tepkisini çekiyor. Antalya, uzun süredir milli maçlardan mahrum bırakılırken, bu sessizlik şehirde buruk bir bekleyişe dönüşmüş durumda.
Taraftarların coşkusu yerini özleme bıraktı
Geçmişte Antalya’da oynanan milli maçlar, yalnızca bir spor etkinliği olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyordu. Tribünlerde aileleriyle birlikte yer alan binlerce çocuk, ellerinde Türk bayraklarıyla milli marşlara eşlik ediyor, sahadaki mücadeleyi heyecanla takip ediyordu. Her koltuğa yerleştirilen bayraklar, koreografi gösterileri ve stat içindeki yüksek coşku sayesinde, Antalya’daki milli maçlar adeta birer milli bayrama dönüşüyordu. Bu atmosfer, yalnızca o gün için değil, şehrin futbol kültürünün gelecek kuşaklara aktarılması açısından da büyük değer taşıyordu. Ancak bugün, geçmişin o renkli görüntüleri yerini sosyal medya üzerinden yapılan çağrılara ve hasret dolu paylaşımlara bırakmış durumda. “Antalya’ya yeniden milli maç” etiketiyle yüzlerce futbolsever, seslerini Türkiye Futbol Federasyonu’na duyurmaya çalışıyor. Antalya’nın yüksek tribün doluluk oranları, futbol sevgisi ve milli takıma duyduğu bağlılık defalarca kez kanıtlanmışken, bu kadar uzun süren suskunluk, kentte adeta bir kırgınlığa dönüşmüş durumda.
‘Bu stat bu kadar beklememeli’
Antalyaspor’un iç saha maçlarını yıllardır büyük bir tutku ile takip eden Metin Kaya, Antalya’daki milli maç özlemini en derinden hisseden isimlerden biri. Her maça kırmızı-beyaz formasıyla gelen, kombinesi cebinden eksik olmayan Metin, A Milli Takım’ın Antalya’ya neden uğramadığını anlamakta güçlük çektiğini söylüyor. Kaya, “Antalya’da futbol kültürü sadece maç gününden ibaret değil. Biz bu işi seviyoruz, tribünde kardeşlik var, birlik var, milli ruh var. Önceki maçlarda statta yer bulmak neredeyse imkânsızdı, herkes kenetlenmişti. Bugün hâlâ o günü konuşuyoruz ama artık konuşmak değil yaşamak istiyoruz. Bu stat, bu kadar yıldır boş bırakılmayı hak etmiyor. Avrupa seviyesinde bir tesisimiz var, seyircimiz hazır, coşkumuz yerinde; tek eksik TFF’nin bizi yeniden hatırlaması” dedi.
‘Sıra artık Antalya’da’
Bir başka taraftar Mehmet Gepcen ise, çocukluk yıllarından bu yana Antalyaspor tribünlerinde büyümüş bir isim. Futbolu sadece izlemekle kalmayıp yaşayan, deplasmanlara dahi giden bir taraftar olarak milli maçların Anadolu’ya yayılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor; ancak Antalya’nın bu tabloda yer almamasına tepki gösteriyor. Gepcen, “Eskişehir, Gaziantep, Konya, Samsun… Tamam hepsinde oynansın ama Antalya neden pas geçiliyor? Burası yılda binlerce futbol takımına ev sahipliği yapan bir şehir. Dünyanın dört bir yanından gelen kulüpler burada kamp yapıyor, hazırlık maçı oynuyor ama A Milli Takım hâlâ yok. Hazırlık maçları ya da yeni turnuva öncesi organizasyonlar için en mantıklı şehir biziz. Antalya’da oteller dolu, stat hazır, halk heyecanlı. Bizler sadece sosyal medyada değil, her platformda bu çağrıyı yapıyoruz. Artık sıra Antalya’da olmalı. TFF’nin bu talebi daha fazla görmezden gelmeye hakkı yok” diye konuştu.
Gözler TFF’ye çevrildi
Gelinen noktada Antalya’da herkesin gözü Türkiye Futbol Federasyonu’na çevrilmiş durumda. Şehir, yeniden milli heyecana kavuşmak için gerekli tüm koşulları uzun süredir sağlıyor. Gerek modern stat altyapısı, gerek ulaşım kolaylığı ve konaklama imkanları, gerekse halkın futbola olan ilgisi, Antalya’yı A Milli Takım için en uygun şehirlerden biri haline getiriyor. Özellikle EURO 2024 sonrası oynanacak hazırlık maçları için federasyonun yapacağı yeni planlamada Antalya’nın yer alması, yalnızca bu şehrin özlemini dindirmekle kalmayacak, aynı zamanda futbolseverlerin milli takıma olan bağlılığını da pekiştirecek. Antalya artık yalnızca bir talepte bulunmuyor; elindeki tüm donanımıyla, yüksek organizasyon becerisiyle ve halk desteğiyle bu göreve hazır olduğunu yüksek sesle dile getiriyor. Şimdi top TFF’de. Karar alıcılar, bu güçlü çağrıya kulak verir mi bilinmez ama Antalya tribünleri hazır; bayraklar katlandı, marşlar ezberlendi. Tek gereken, milli formanın yeniden bu statta sahaya çıkması.